İngiliz emlak firması ile Soyak arasında işbirliği

İngiliz emlak şirketi SpotBlue ile Soyak İnşaat arasındaki işbirliğiyle, İngilizler İstanbul’da konut sahibi olabilecek.

Merkezi Londra’da bulunan ve ağırlıklı olarak Avrupalı yatırımcılara Türkiye emlak sektörünü pazarlayan Spot Blue Firmasının yetkilisi Julian Walker, AA’ya yaptığı açıklamada, “Soyak’ın İstanbul Halkalı’daki yeni konut projesini İngiliz pazarına sunmasından memnuniyet duyuyoruz” dedi.

Bu işbirliğiyle İngiliz yatırımcıların güvenebilecekleri bir firmadan konut satın alabilme fırsatı yakaladığını kaydeden Walker, Soyak’ın Halkalı’daki konut projesinin 2 bin konuttan oluştuğuna, fiyatların 45 bin ile 200 bin sterlin arasında değiştiğine ve vadeli ödeme seçeneklerinin bulunduğuna dikkati çekti.

Soyak’ın Halkalı projesinin büyük bir yatırım fırsatı olduğunu da belirten Walker, Türkiye’de emlak sektöründeki büyümeye de değindi ve bu sektörün 2010 yılının ikinci çeyreğinde yüzde 21,9 büyüdüğünü belirtti.

İngilizler Türkiye’nin güney ve batı sahillerinde emlak sahibi olmanın yanı sıra, son dönemde İstanbul’da da konut almaya ilgi gösteriyor.

Ada üzerinde hem orman hem bostan kuruyor

Eczacıbaşı’nın ikinci yaşam projesi Ormanada, 25 dönümlük yeşil alana sahip olacak. Projedeki bostanda ise meyve-sebze yetiştirilerek satılacak

Eczacıbaşı Topluluğu, gayrimenkul sektörüne bu defa Zekariyaköy’denmerkezine yeşili almış bir konut projesiyle attı. Gayrimenkule İstanbul Levent’ten bir AVM?projesi olan Kanyon ile giren Eczacıbaşı Topluluğu’nun, İstanbul Zekeriyaköy’deki konut projesinin adı Ormanada olarak belirlendi.

Diğer yandan, İstanbul’daki diğer projeleri Kartal ve Galataport’taki çalışmaları da merakla beklenen topluluğun Ormanada ismini verdiği konut projesi, sürdürülebilir yaşam felsefesi üzerine kuruldu. Ormanada’da bu doğrultuda sebze – meyve yetiştirilecek bostanlar bile projelendirilmiş durumda. 220 bin metrekare arsa üzerinde 259 konuttan oluşan proje hakkında bilgi veren Eczacıbaşı Topluluğu CEO’su Dr.?Erdal Karamercan, şöyle konuştu:
“Ormanada projesinin tasarımında sürdürülebilir yaşam felsefesini, doğanın sadeliğini ve modern mimariyi buluşturduk. İstanbul’da çok özel bir yaşamın çerçevesini çizdik.
Proje, şehir planlama, mimari tasarım ve peyzaj mimarisi alanında uluslararası bilgi ve deneyime sahip Torti Gallas and Partners, Kreatif Mimarlık ve Rainer Schmidt Landscape Architects tarafından oluşturuldu. Levent’te yer alan Kanyon’dan sonraki ikinci yaşam projemiz olan Ormanada’da doğanın keyfinin sınırsız yaşanabilmesini diliyoruz.”

‘Kartal yıl sonuna şekillenir’
Kartal ve Galata’daki projeler hakkında da konuşan Erdal Karamercan, Kartal’daki çalışmaları için imar hakları netleşmediği için kesin rakamlar veremeyeceğini ifade etti.
Ancak burada 400 dönüme yakın arazileri bulunduğunu dile getiren Karamercan, bu açıdan bakıldığında bu arazide 700-800 bin metrekare kapalı alana sahip bir inşaat yapılabileceğini ifade etti. Burada geliştirecekleri proje hakkında konuşan Karamercan, şöyle devam etti:
“Kartal’daki projemiz de farklı mimarisiyle İstanbul’da tıpkı Kanyon gibi ayrıcalıklı bir yere sahip olacak. Gayrimenkul mevzuatındaki karışıklık nedeniyle süreç çok uzadı. Fakat, yıl sonuna kadar iş şekillenir” dedi.

Galataport’taki projede ise henüz geliştirme aşamasında olunduğu bilgisini veren Karamercan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Henüz ihaleye nasıl bir proje ile çıkılacağı belli değil. Onu bekliyoruz. Ümit ettiğimiz gibi gelişme olursa zaten Akfen ile Eczacıbaşı olarak bir ortak girişimimiz olacak.”

Üç sosyal alanda ada’lı isimler
Ormanada, toplamda 259 konutluk bir proje olarak tasarlandı. Bunların 188’i villa. Villalar, beş farklı tipte tasarlandı. Geriye kalan 71’i ise sıra evler olarak projelendirildi. Projenin en iddialı olduğu konulardan biri de yeşil alan ve bunun üzerine kurulan yaşam. Bu doğrultuda 220 dönümlük projenin 25 dönümü yeşil alana ayrıldı. Ormanada’da, 2 bin 500 metrekare sosyal yaşam alanı bulunuyor. Adameydan, Adamekan ve Adaçarşı isimlerini taşıyan sosyal alanlarda, kafe-restoran, çarşı alanı, açık ve kapalı olmak üzere iki adet yüzme havuzu, pilates-fitness merkezi, sauna, buhar odası ve masaj odaları yer alıyor.

Sebze-meyve taze taze alınabilecek
Ormanada’da Adabostan adı verilen beş dönümlük doğal bostan alanında, sağlıklı ve lezzetli ürünler üretilmesi hedefleniyor. Ormanada bostanlarında yetişen doğal meyve ve sebzelerin, haftanın belirli günlerinde Adabostan’da kurulacak pazardan taze bir şekilde alınması mümkün olacak.

Bu proje, istediğiniz İstanbul’u yaşatacak

“Hem içindesin İstanbul’un, hem de dışında!” sloganıyla kendi İstanbul’unuzu yaratma fırsatı sunan proje İstanbloom görücüye çıktı. İstanbloom’da yer alan daireler, metrekaresi ortalama 7000 dolar’dan satışa sunuluyor

İstanbul’un en köklü yerleşim merkezlerinden biri olan Zincirlikuyu’ da, ‘İstanbloom’ adında yeni bir yaşam merkezi hayata geçiriliyor. Bünyamin Derman tarafından tasarlanan yapının iç tasarımları Mahmut Anlar tarafından gerçekleştiriliyor.

Esin Yapının geliştirdiği İstanbloom projesi, bulunduğu lokasyonla farklılık kazanıyor. Büyükdere Caddesi’nden ulaşılacak olan proje, İstanbul’un en merkezi yerinde, kentin ulaşım ve sosyal olanaklarına yüksek standartlarla cevap veriyor olacak. Sıra dışı mimarisi ile dikkat çeken yapı, İstanbul’da nirengi noktası yaratmaya aday.

Esin Yapı’nın kurucu ortaklarından Fikret Orman’ın liderliğinde ilerleyen proje 14.760 metrekare arsa üzerine konumlanıyor. 165 ayrı Konut ve ofis katlarından oluşan yapı, toplam 46 kat olarak tasarlanıyor. Büyükdere Caddesi’nden ulaşılan projenin 5600 metrekaresi yeşil alana ayrılmış durumda.

DB Mimarlık’ın kurucusu Bünyamin Derman tarafından tasarlanan İstanbloom, bulunduğu coğrafyanın dokusuyla uyumlu bir şekilde hayata geçiriliyor. Modern mimarinin en önemli temsilcilerinden bir kabul edilen Derman, katıldığı uluslararası yarışmalarda aldığı ödüllerle tanınıyor. Bünyamin Derman, Dalaman Havalimanı gibi büyük ölçekli tasarımlar yapmasıyla öne çıkan bir isim.

Projenin tüm iç tasarımları Geomim’in kurucusu Mahmut Anlar tarafından gerçekleştiriliyor. Tasarlanan her nesnenin kendini oluşturma sürecine sahip olduğuna inanan Anlar, İstanbul’da açılan en son popüler mekanları tasarlamasıyla da tanınıyor. Anlar’ın son çalışmaları arasında Vogue, The Marmara Pera, Cinebonus, It is a joke, Longtable, Mars Athletic Club, W Hotel gibi mekanlar bulunuyor.

Kültür, Sanat, Müzik ve Eğlenceye… Yakın Bir Hayat
“İstanbloom”, proje sahiplerinin İstanbul’un güzelliklerini ve zenginliklerini boğazın açısıyla seyretmelerine olanak tanıyacak. Projenin konumlandığı alan bu güzellikleri seyretmenin ötesinde şehrin enerjisini hissetmeye, eğlenceye, kültür ve sanata yakın durmaya da fırsat verecek.

Genellikle kentin dışında aranan doğayı, dinginliği ve güveni şehrin merkezinde sağlayan İstanbloom projesi, konforlu bir yaşamı kentin merkezinde sunuyor. Bulunduğu lokasyon ve nedeniyle sahiplerine İstanbul’un dinamik hayatını tam anlamıyla yaşatacak olan projede istendiğinde korunaklı bir yaşam sürmek de mümkün olacak.

Zincirlikuyu’dan Fışkıran Proje
Mimarlık tarihini derinden etkileyen ve gelmiş geçmiş en iyi mimar olarak da adlandırılan ABD’li Mimar Frank Lloyd Wright’ a göre ‘Bina arsanın üzerine kondurulamaz ancak oradan; fışkırır, doğar… ‘İstanbloom da Wright’ın öğüdüne kulak veren bir anlayışla inşa ediliyor. Bir toprak parçasının içinden sanki onun ‘doğal bir uzantısıymışçasına’ yükselen bir yapı olarak tasarlanan bina, bu nedenle İstanbloom adını taşıyor.

‘İkamet Etmekle Var Olmak Aynı Şey’
Proje İstanbul’un en yeşil yerlerinden birinde, Zincirlikuyu’da, bulunduğu kentin dokusuyla uyumlu, çevresiyle ilişki içinde sanki o çevrenin doğal bir parçasıymış gibi var oluyor. Evinin tavanında gökyüzünü görmek isteyen konut sakinlerinin varlığını dikkate alan bir mimari anlayış ile inşa edilen yapı yüksek tavanlı konutların ortaya çıkmasına neden olmuş. Yapının mimari diline göre, gökyüzünü görmeyi sağlamak, İstanbloom’da yaşayacak insanların evrenleşme duygusunu da tatmin edecek. Bazı düşünürlere göre, ‘ikamet etmekle var olmak aynı şeydir’. İstanbloom’da insanı öne çıkaran iç düzenleme, mekanın kişiye göre kimlik kazanmasını da sağlıyor.

Doğanın İçinde Kendi Doğanızla Barışık
Yapıların doğaya uyumlu bir şekilde tasarlanmasının insan davranışlarına doğrudan etkisi olduğu bilgisiyle davranan Fikret Orman, bu projede konut sahibi olan insanların ‘kendi doğalarıyla da barış içinde olacaklarına’ inandıklarını söylüyor. Orman, bir rezidansta bulunması gereken tüm koşulları en yüksek inşaat kalitesi ve estetik kaygılarla yerine getirdiklerini ifade ediyor.

Milliyet

Ankara’nın en iddialı iş ve yaşam merkezi

Ankara’nın en iddialı iş ve yaşam merkezi Tepe Prime Haziran 2011’de kapılarını açacak!

Tepe İnşaat tarafından gerçekleştirilen ve Ankaralılara farklı bir iş ve yaşam biçimi sunacak Tepe Prime, Haziran 2011’de kapılarını açacak. Tepe Prime, Business ve Residence bloklarında iş dünyasının önde gelen firmalarını, Avenue’da ise birbirinden ünlü restoranları, çok özel gösteri ve konserleri ile tüm Ankaralıları ağırlayacak.

Tepe İnşaat Yatırım Projeleri Geliştirme Koordinatörü Hayal Olcay, toplam 200 milyon dolarlık yatırımla gerçekleştirdikleri Tepe Prime’ın çağdaş mimarisi, teknolojik alt yapısı, her damak zevkine hitap eden restoranları ve farklı çevre düzenlemeleri ile iş dünyası başta olmak üzere tüm Ankaralıları hedefleyen iş ve yaşam projesi olduğunu söyledi. Hayal Olcay, “Tepe Prime Ankara merkezli Tepe İnşaat’ın Ankara’ya kazandırdığı büyük bir değer ve önemli bir yatırım” diye konuştu.

Tepe Prime’ın son dönemlerde Ankara’nın en hızlı gelişen lokasyonunda yer aldığını ifade eden Hayal Olcay, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Tepe Prime, Ankara’nın önemli akslarından biri olan Eskişehir Yolu üzerinde, Bilkent, Beysukent, Çayyolu gibi gözde yerleşim merkezlerinin ortasında bulunuyor. Ayrıca Bilkent, ODTÜ ve Hacettepe Üniversitelerinin yanı sıra TOBB, Başkent ve Ufuk Üniversitelerine oldukça yakınız. Bulunduğumuz nokta son zamanlarda hem kamu hem de iş dünyasının tercih ettiği bir nokta haline geldi. Projemizin hemen karşısında Tarım ve Köyişleri Bakanlığı, Danıştay ve Gümrük Müsteşarlığı’nın yeni binalarının inşaatları devam ediyor. TOBB’un kuleleri ise Tepe Prime projesinin hemen yanında yer alıyor.”

Tepe Prime’dan Türkiye’de bir ilk ‘Business Studio’
Tepe Prime’ın iş hayatına yönelik bir proje olduğunu hatırlatan Hayal Olcay, Tepe Prime Residence bloğunda Türkiye’de bir ilke imza atarak ‘Business Studio’ modelini uyguladıklarını anlattı. Hayal Olcay, hedeflerinin Ankaralı şirketlerin yanı sıra, Ankara ile çalışan şirket yöneticilerinin gerektiğinde ev olarak kullanabilecekleri ofis alanları yaratmak olduğunu söyledi. Şu ana kadar projenin tamamının yüzde 60’ının satıldığını ifade eden Olcay, “Tepe Prime’ın satışa çıktığı Haziran 2009’da projeye yatırım yapanlar, bugün itibariyle yüzde 35 getiri elde etmiş durumda. Üstelik 2011 yılının gayrimenkul açısından çok daha hızlı yükselişlere sahne olması bekleniyor. Bu nedenle Tepe Prime’ı tercih edenler önümüzdeki dönemde daha da çok kazanacaklar” diye konuştu.

Tepe Prime’da hayatı kolaylaştıracak çok sayıda hizmet olduğunu ifade eden Olcay, grup şirketlerinden Tepe Servis’in Tepe Prime sakinlerinin toplantı organizasyonlarından, havaalanı transferine, araç kiralamadan özel şoföre kadar her türlü servisi ücreti karşılığında verebileceğini söyledi.

Tepe Prime projesinde farklı ödeme seçenekleri bulunduğunu belirten Hayal Olcay, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Tepe Prime bir ofis projesi olduğu için isteyen müşterilerimiz anlaşmamız olan bankadan piyasanın altında faizle ticari kredi alabiliyor. Ayrıca Tepe İnşaat olarak müşterilerimiz için vade seçenekleri de sunabiliyoruz.”

Tepe Prime Avenue, Ankaralıların yeni buluşma noktası olacak
Hayal Olcay, Tepe Prime Avenue’nun, 37 birimden oluşan bir yaşam ve keyif merkezi olarak planlandığını belirterek, Ankaralılar için yeni bir buluşma noktası kurduklarını söyledi. Tepe Prime Avenue’nun işletmesinin Tepe İnşaat’ta olacağını ifade eden Hayal Olcay, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Tepe Prime Avenue’da Ankaralılara keyifli bir yaşam merkezi sunacağız. Her damak zevkine uygun sevilen ve beğenilen markaların bir arada olacağı Tepe Prime Avenue’da ziyaretçilerin günlük ihtiyaçlarını karşılamaya yönelik hizmet mağazaları da bulunacak. Özel peyzajlı sokak ve meydan düzenlemelerimiz, gösteri ve konser için açıkhava sahnemiz ve meydanda müzik eşliğinde gerçekleştireceğimiz su oyunları ile Ankaralıları farklı bir konseptle tanıştıracağız.”

Tepe Prime Avenue’nun kiralama işlemlerinin Metro Group tarafından yürütüldüğünü belirten Hayal Olcay, Avenue’daki metrekare kira bedelinin ortalama 30 Euro olarak belirlendiğini söyledi. Avenue’nun bir alışveriş merkezi olmadığını hatırlatan Hayal Olcay, hedeflerinin Tepe Prime projesinde yer alan işyerlerinde çalışacak yaklaşık 2 bin 500 kişinin yanı sıra, gece – gündüz keyifli ve kaliteli vakit geçirmek isteyen tüm Ankaralılara ulaşmak olduğunu ifade etti.

Tepe Prime’da yer alan ofisler 473 bin lirayla 1 milyon 170 bin lira arasında, stüdyolar ise 245 bin lirayla 345 bin lira arasında değişen fiyatlarla satışa sunuluyor

Dumankaya İkon 121 bin liraya

Dumankaya tarafından Göztepe’de hayata geçirilen Dumankaya İkon, Göztepe’nin çehresini değiştirecek.

Dumankaya İnşaat’ın rezidans projesi Dumankaya İKON, Göztepe’de 149 metrelik üçüz kuleleriyle dikkat çekiyor. Toplamda 300 milyon TL’lik yatırım değerine sahip olan proje, Dumankaya’nın geçtiğimiz yıl Vizyon ile gerçekleştirdiği rezidans projelerindeki atılımını bir adım daha ileriye taşıyarak konut sektöründeki standartları yükseltme sloganıyla yola çıktı. 41’er ve 40 katlı 3 kulenin birleşmesinden oluşan Dumankaya İKON İstanbul’un en yüksek yapılarından birisi olacak. Anadolu Yakası’nın merkezi semtlerinden birisi olan Göztepe’de inşa edilecek

Dumankaya İKON, 1.022 rezidans daire ve 31 home office’den oluşan toplam 1.053 daireden oluşuyor. Dumankaya İKON’da stüdyo ve 1+1, 2+1, 3+1, 4+1, dubleks ve loft tipi daireler mevcut, Eşsiz deniz ve şehir manzarasına sahip 3 adet elips kulelerin birleşmesinden oluşan Dumankaya İKON 12 ve 22. katlarda bulunan seyir teras ve bahçeleri dikkat çekiyor.

Fiyatlar 31-36 metrekare arasında olan stüdyo dairelerde 162 bin-189 bin TL, 55-62 metrekare arasında olan 1+1’ler 253 bin-325 bin TL, 78 metrekare 2+1’ler 287 bin-429 bin TL, 103-131 metrekare arasında olan 3+1’ler ise 384 bin-687 bin TL arasındaki fiyatlardan başlıyor.

Belçikalı Extensa yeni yatırımlar planlıyor

1 milyon metrekare inşaat projesi üzerinde çalışan ve değeri 1 milyar euro’nun üzerinde olan gayrimenkulun sahibi olan Belçikalı Extensa, Bomonti’den sonra yeni yatırımlar planlıyor.

Romanya, Slovakya ve Luksemburg’un ardından 2005 yılında yaptığı yatırımla Türkiye’ye İstanbul’dan giren Belçikalı Extensa Group, 2007’de başladığı arazi geliştirme faaliyetlerinin sonuçlarını almaya başladı. Dünya coğrafyasında 1 milyon metrekare üzerinde inşaat yapan ve 1 milyar euro değerinde gayrimenkule sahip olan şirket, İstanbul’daki konut yatırımı olan ‘Extensa Bomonti Apartmanı’na 30  milyon dolarlık yatırım yaptı.  Projedeki konut fiyatları 270 bin dolar ile 1 milyon dolar arasında  değişiyor.

‘Daha önce gelmeliydik’
Extensa Group’un bağlı olduğu Ackermans&Van Haaren İcra Kurulu Başkanı  Baron Luc Bertrand, düzenlenen toplantısında yaptığı  konuşmada, aslında Türkiye’de uzun zamandır var olduklarını belirterek, İzmir Limanı’nı inşa ettiklerini anımsattı.

Yatırım yaptıkları ülkelerden kazandıklarını hiçbir şekilde Belçika’ya  götürmediklerini ve o ülkede değerlendirdiklerini vurgulayan Bertrand,  şöyle konuştu: “Avrupa’daki birçok ülkede genel olarak büyümenin durağan  olduğunu görüyorsunuz. Burada aslında bir hata yaptık. Türkiye’ye çok daha erken ve çok daha hızlı girmemiz gerekirdi. Türkiye’nin  geleceğine inanıyoruz. Biz buraya 6 ayda zengin olmak için  gelmedik. Bu pazara uzun vadeli bakıyoruz. ”

‘Projelemizde pencere açılır’
Dünya çapındaki yatırımları hakkında konuşan Bertrand, gayrimenkul alanında 1 milyar euro’luk kaynağa sahip  olduklarının altını çizdi. Bertrand, mimari üsluplarını ise, “Biz diğerleri gibi yüksek kuleler yapmıyoruz. Daha yatay, daha insani ölçekte olsun, içinde yaşayanlar penceresini açabilsin  istiyoruz. Bomonti’deki proje, burada yapabileceklerimizin küçük bir parçası” sözleriyle anlattı.

Extensa İstanbul Emlak Yatırım İnşaat  Genel Müdürü Özlem Gökçe, Extansa Bomonti’nin yatay bir mimariyle inşa edildiğini belirterek, cephe sisteminde ise  çevre  binalardan ve eski yapılardan esinlendiklerini kaydetti. Gökçe, toplamda 92 daire ve 9 ticaret ünitesinin bulunduğu 30 milyon dolarlık projedeki konutların yarısının şimdiye kadar  satıldığını  açıkladı.
Bina  girişinde yer alan ışık kulesinin aynalarla ışığı tepeden alt katlara kadar  yaydığını anlatan Gökçe, yine Bomonti’de stüdyo daire ağırlıklı başka bir  proje üzerinde de çalıştıklarını bildirdi.

Yeni proje yola çıktı
Yapımına temmuz sonunda başladıklaExtensa Bomonti Apartmanı’nı 2011 Ekim ayında teslim etmeyi planladıklarını kaydeden Gökçe, farklı  büyüklükte ve tipteki dairelerin 64 ile 277 metrekare arasında olduğunu, ortalama metrekare fiyatı 4 bin 200 dolar olan konutların 270 bin dolar ile 1 milyon dolar arasında değiştiğini belirtti.

Şehir merkezinde gayrimenkul pozisyonlarıyla ilgilendiklerinin altını çizen Gökçe, “Arsa anlamında pozisyonlarımızı birkaç yıl önce aldık” dedi.  


100 yıl önce banliyölere konut yapmak için kuruldu

Kuruluş öyküsü 100 yıl öncesine dayanan Extensa Group, 1910 yılında Belçika Antwerb’de banliyö bölgelerinde büyük ölçekli konut projeleri geliştirmek amacı ile kuruldu.

Zamanla bölgedeki en büyük arazi geliştirme şirketi olan Extensa, özellikle konut geliştirmedeki uzmanlığı ile tüm Belçika’nın yanı sıra İspanya ve Fransa’da da proje geliştirmeye devam etti. 1980’lerde ofis ve lojistik kompleksleri geliştirerek faaliyet alanını çeşitlendirdi.

Grup, 1998’den bu yana da faaliyetlerini, Euronext Borsası’nda işlem gören ve Belçika’nın en büyük holdinglerinden biri olan Ackermans & van Haaren’ın bünyesinde sürdürüyor.


500 milyon  euro’luk yatırım yönetiyorlar

Extensa Group CEO’su Kris Verhellen ise, şirketin var olduğu tüm dünya coğrafyasında uyguladığı yöntemlerine dikkat çekti. Extensa Group’un kentsel dokuyu dönüştürme yoluyla güzelleştirme yaklaşımı yöntemiyle hareket ettiğinin altını çizen Verhellen, bu yaklaşımla şu anda 1 milyon metrekareden fazla proje üzerinde çalıştıklarını dile getirdi.

Konut projelerinin yanı sıra alışveriş merkezleri, iş parkları ve ofis binaları da inşa ettiklerini anlatan Verhellen, şirketin ayrıca  gayrimenkul yatırımı alanındaki iştiraki Leasinvest ile 500 milyon euro’luk bir yatırımı yönettiğini söyledi.

Milliyet

Anadolu yakasının en yükseği satışta

Varyap tarafından Ataşehir’de hayata geçirilen ve Anadolu Yakası’nın en yüksek binası olma özelliğini taşıyan Varyap Grand Tower’da dairelerin satışa 21 Ekim’de başlıyor!

Ataşehir’de yapımı devam eden gayrimenkul projesi Varyap Meridian’ın 61 katlı binası Varyap Grand Tower’da dairelerin resmi satışlarına 21 Ekim’de başlanacak.

Yüzde 1 peşinatla satılacak dairelerin fiyatları 307 bin lira ile 1 milyon 950 bin lira arasında değişiyor.

Varyap Yönetim Kurulu Başkanı Süleyman Varlıbaş, basın toplantısında, projeyle hedeflerinin sadece Türkiye’de değil, dünya ile boy ölçüşecek eserler ortaya koymak olduğunu belirtti.

Varlıbaş, “Avrupa’nın en iyi gayrimenkul projesi” seçilen Varyap Meridian’ın 61 katla Türkiye’nin en yüksek binası olan Varyap Grand Tower’da dairelerin resmi satışına 21 Ekim’de başlanacağını ve ön taleplerin alındığını kaydetti.

Varyap Meridian projesinin 27 Kasım’da Londra’da düzenlenecek yarışmada dünyanın en iyi projesi seçilmek için Avrupa’yı temsilen katılacağını da dile getiren Varlıbaş, projenin LEED (Enerji ve Çevreci Dizaynda Liderlik) kayıtlı Türkiye’nin “tek” yeşil konut projesi olduğunu da vurguladı.

Toplam 6 büyük bloktan oluşan projede 1.500 konut bulunduğunu, projenin 3. etabı olan Varyap Grand Tower’de 400 dairenin yapılacağını anlatan Süleyman Varlıbaş, projede 1. etabın yüzde 99, 2. etabın da yüzde 80 oranında satıldığını belirtti.

Varlıbaş, projede dairelerin yüzde bir peşinat, kalan kısmını da bankalarla yapılan anlaşma çerçevesinde yüzde 0,44 faizli banka kredisiyle ya da kendi sundukları kredi imkanlarıyla satışa çıkardıklarını kaydetti.
61 kat olarak planlanan Varyap Grand Tower’da her katta, kat bahçesi tasarlandığını ve 38 dairede de teras bulunduğunu anlatan Varlıbaş, binada asansör trafiğini azaltmak ve daha hızlı bir hizmet vermek için asansörlerin bir kısmının 19. kata kadar, diğerlerinin de 19. kattan yukarıya çıkacağını belirtti.

Varlıbaş, “Türk inşaat sektörü ekonominin lokomotif sektörlerinden biridir. Ülke ekonomisinde kaldıraç görevini yürüten bu sektör ülke ekonominin kalkınmasına da büyük katkı veriyor” dedi.

“YEŞİL GÖKDELEN”

Varyap Üst Yöneticisi (CEO) Erdinç Varlıbaş da Grand Tower’un 61 kat ile hem Türkiye, hem de Avrupa ülkeleri içinde en yüksek bina olduğunu ifade ederek, ayrıca Türkiye’nin ilk sertifikalı yeşil binası olarak “Türkiye’nin ilk yeşil gökdeleni” olduğunu kaydetti.

Binada enerji performansı yüksek malzeme kullanıldığını ve ısıtma-soğutma maliyetlerinin minimuma indirildiğini de söyleyen Varlıbaş, çatıların güneş panelleri ile kaplandığını, ayrıca peyzaj alanlarında rüzgar tribünleriyle ortak alanların aydınlatmasının yapılacağını dile getirdi.

Dairelerde yapılan tasarım ve malzeme uygulamalarıyla yüzde 50 su tasarrufu da sağlanacağını anlatan Varlıbaş, ayrıca dairelerden satın alanlara mülk yönetimi hizmetinin de sunulacağını ifade etti.

Varyap Grand Tower’da, en düşük fiyatlı konutun 307 bin lira, en yüksek fiyatlı konutun da 1 milyon 950 bin liradan satışa çıkacağını belirten Varlıbaş, dairelerin yüzde 1 peşinatla satılacağını söyledi.

Varlıbaş, Varyap Grand Tower’da bazı katların tasarımı için Ralph Lauren, Anouska Hempel ve Jessica Lagrange gibi tasarımcılarla da görüşme halinde olduklarını vurguladı.

“PROJEDE 360 DERECEDEN İSTANBUL’UN SEYREDİLECEĞİ SEYİR TERASI DA VAR”

Projede 360 dereceden İstanbul’un seyredileceği seyir terasının da olduğunu dile getiren Varlıbaş, sosyal alanların da daire sahiplerinin ücretsiz olarak kullanımına sunulacağını belirtti.
Varlıbaş, yatırım maliyeti 700 milyon dolar olan Varyap Meridian projesinin ciro hedefinin 1,5 milyar lira olduğunu, Varyap Meridian’ın 1. etap dairelerinin 2011’in son çeyreğinde, 2. etap dairelerinin de 2012 yılında tamamlanacağını kaydetti.

Milliyet

Pelican Mall Alışveriş ve Yaşam Merkezi ziyaretçilerini eğlenceye doyuracak

Laser Paintball Pelican Mall alışveriş ve yaşam merkezinde eğlence anlayışına fark getiriyor.

Avcılar ve çevre bölgelerde yaşayanlara bambaşka bir dünya sunabilmek, A’dan Z’ye tüm ihtiyaç ve beklentileri karşılayabilmek amacıyla projelendirilen Pelican Mall Alışveriş ve Yaşam Merkezi, Kasım ayında kapılarını ziyaretçilerine açıyor.

Geniş bir atriuma sahip Pelican Mall’de orta alanda şık bir botanik parkı ve peyzaj çalışması kapsamında irili ufaklı su havuzları planlandı. Son dönemlerin popüler oyunu laser paintball , çocuk oyun alanları, bowling bilardo salonları ve çocuk kulübünün yer alacağı Pelican Mall Alışveriş Merkezi’nde doğal bir buz pateni pisti de bulunacak. Açık hava teras alanlarında nargile konseptli kafelerin kurgulandığı alışveriş merkezi adeta Avcıları’ın buluşma noktası olacak.

Yüzde 90’ı kiralaması tamamlanmış olan Pelican Mall Alışveriş ve Yaşam Merkezi, Carrefour Hipermarket ve Darty gibi büyük marketlerin dışında Koton, Flo Herry, Mango, Oxxo, Batik, Derimod, LCW, De facto, Mavi, Adidas, Deichmann, English home, Armağan oyuncak, Sevil Parfümeri, Kiğılı, Waffle House, Pelit, Ekol, Moj , So Shic, US Polo,Greyder gibi onlarca mağaza pek çok ünlü marka ve 3D teknolojisi ile donatılmış 9 salon Pink Sinemaları AMF Bowling Bilardo , gerçek doğal buz pisti ve son dönemlerin popüler aktivitesinin gerçekleştirileceği laser paintball alanı ile ziyaretçilerine modanın, keyfin ve eğlencenin kapılarını açacak. Çarpıcı dekorasyonu ile dikkat çekecek Pink Sinemaları farklı promosyon çalışmalarının yanı sıra ekonomik bilet anlayışı ile gençlerin tercihi olacak.. 600 metrekarelik Fun Time çocuk oyun alanında 5D sinema salonunun yanı sıra jetonlu oyuncaklar ve eğlenceli oyun makinaları ile çocuklar keyifli anlar yaşayacak. Bowlingte ise 1.000 metrekarelik alanda çok kaliteli bir marka olan Qubica AMF hizmet verecek olup meraklılarına bowling ve bilardo oynamanın dışında , teraslı cafe alanında da keyifli mola imkanı tanıyacak.

Son dönemin popüler oyunu Laser Paintball oyun alanı ise 1.500 metrekarelik mekanda stres atmak, ekip çalışması prensibi ile keyifli vakit geçirmek isteyenlerin vazgeçilmez tercihi olacak. Pelican Mall Alışveriş Merkezi’nde buz pateni pisti de sporseverlere gerçek buz üstünde paten yapmanın zevkini tattıracak.

Birbirinden şık ,modern café ve restoranların da bulunacağı Pelican Mall Alışveriş ve Yaşam Merkezi’nde yer alan nargile içilebilir teras alanları gençlerin yaz kış keyifle vakit geçirebilecekleri buluşma noktası olacak.

Keleşoğlu, Kameroğlu ve Gül inşaat tarafından projelendirilen Pelican Mall Alışveriş ve Yaşam Merkezi, Kasım’da Avcılar’a yeni, keyifli ve modern bir dünyanın kapılarını açacak. Seçkin markaların, yeme içme ünitelerinin, cafe ve restauranların, eğlence unsurlarının yer alacağı, e 5 üzerinde konumlanan ilçenin ilk ve tek alışveriş merkezi Pelican Mall Alışveriş ve Yaşam Merkezi, bölge halkının A’dan Z’ye tüm ihtiyaç ve beklentilerini karşılayacak.

Soyak Park Aparts satışta

Emlak Konut GYO ile hasılat paylaşımı yöntemiyle geliştirdiğimiz 2.200 konuttan oluşan Soyak Park Aparts projesinin satışları başladı. Farklı konut tipleri ve uygun fiyat seçenekleriyle, sakinleri için şehrin içinde güvenli ve doğayla içiçe bir yaşam alanı sunarken, yatırımcılar için yine yüksek değer kazandıran bir proje olacak.

Toplam 4 etap ve 2.200 konuttan oluşan projenin satışa sunulan ilk iki etabında 1.121 daire yer alıyor. Stüdyo, 1+1, 2+1 ve 3+1 dairelerin yer alacağı projede ayrıca, bahçeli dubleks kent evlerinin yanı sıra, teraslı çatı dubleksler de Soyak kalitesine güvenenlerin beğenisine sunulacak.100 bin ile 400 bin TL arasındaki daire fiyatlarının yanı sıra, bahçeli ve dubleks kent evleri fiyatlarının 250 bin ile 650 bin arasında değişen Soyak Park Aparts’da, her bütçeye uyarlanabilecek artan taksit ve ara ödemeli esnek ödeme planları yer alıyor. Projede, %5 peşinat ve 120 aya varan vade seçenekleri ile kaliteli bir yaşama kavuşmak mümkün.

Soyak Park Aparts projesi Binalarda Enerji Performansı Yönetmeliği’ne uygun şekilde geliştirilirken; doğaya zarar vermeyen ve tasarruf sağlayan malzemelerin kullanımından, enerji verimliliği ve sosyal yaşam alanlarına kadar bir çok alanda inceleme, araştırma ve uygulama yapıldı. Yeşilin ve su öğesinin bir arada bulunduğu Soyak Park Aparts sakinleri, özel peyzaj tasarımlı bahçeler, suni göl, yüzme havuzları, basketbol ve tenis sahaları ile sosyal tesislerde keyifli bir yaşamın tadını çıkaracak. Projede 24 saat boyunca güvenlik hizmeti olacak.

Nisan 2013’te sahiplerine teslim edilecek olan Soyak Park Aparts projesinden daire satın almak için satış ofislerimizi ziyaret edebilir ya da internetten satış bölümümüze üye olarak daire sahibi olabilirsiniz.

Takdir edilen, taklit edilir

Fikret İnan… Son zamanlarda ismi en çok anılan konut patronlarından biri. Çok da farklı biri… Hakkında çıkan “Battı… Batıyor… Batacak!” dedikodularına kulak tıkıyor ve cevabını, birbiri ardına ekonomik, kaliteli konutlar geliştirerek, yeni yatırımlar planlayarak verdiğini söylüyor.

Fi-Yapı’nın 3.5 yıllık bir şirket olduğunu hatırlatan İnan, “Aslında biz, 3 buçuk yaşında bir bebeği ciddi bir maratona soktuk. Maraton koşuyor ve iyi de koşuyor” diyor ve ekliyor: “Bu süre zarfında geldiğimiz durum ortada… Başarılı çıkış yapan bir insan varsa, bu benle ilgili değil, her zaman oldu ve bundan sonra da olacak. İnsanlar böyle dedikodulardan hoşlanıyor. Ciddi çıkış yapan kişiler olunca, başarılı olmaları istenmiyor. Nasıl bir mantıksa, bu tip firmaların desteklenmesi gerekirken, böyle dedikodular çıkıyor. Buna anlam vermek mümkün değil.”
 

Tek cevabım inşaatların ilerleme seviyesi
Markalı konut projelerinde son 1 yıldır en çok tartışılan isim haline gelen Fikret İnan, “Söylentiler, bizde mizah konusu. Laz fıkrası gibi, kendi içimizde böyle konuşanlara gülüyoruz. Bizim bu konuya sözlü olarak cevap vermemiz yanlış olur. Sorulara bizim vereceğimiz tek cevap, inşaatlarımızın ilerleme seviyesi. Yaptığımız işlerle insanlara cevap veriyoruz aslında. Kapı kapı dolaşıp insanlara “Ben şöyleyim, ben böyleyim” diye anlatamam.” diyor.
 

Tüm projeler programın önünde ilerliyor
Fi-Yapı’nın halihazırda 9 projesi mevcut. 9 projede toplam 8.250 konut, 50 bin metrekarede ticari alan üretiyor. Şirket kuruluşundan bu yana, 9 projenin 3’ü teslim edildi, daha doğrusu 3’üncünün bir kısmı teslim edildi, geri kalanı da kasım sonunda teslim edilecek. Tuzla 2 ve 3, Fi-Life, Fi-Tower ve Gebze projelerinde teslimler 2011’in Mart’ında başlayacak, 2011 Kasım’ına kadar teslim edilecek. Tüm projeler tamamlandığında 250 milyon TL kazanç sağlayacağını söyleyen İnan, “12 ay sonra, bizim teslim edilmemiş 1 projemiz kalacak. 2007 Mayıs’ında kurulan bir şirket 9 proje üretiyor, çok kısa sürede teslim ediyor. İnsanlar dolayısıyla buna inanmıyorlar. Ama şu an tüm binalar ayakta, kabaları bitti, ince işleri devam ediyor. Tüm projelerde programın önündeyiz. Son derece keyifli bir çalışma tempomuz var” diyor.
 

Geçen yıl 4 binin üzerinde konut sattık
Doğru zamanda doğru işler yapmanın Fi-Yapı’nın sırrı olduğunu söyleyen Fikret İnan, “Doğru zamandan kastım, global krizle birlikte ekonomik konut konseptini başlattık. TOKİ dışında bu işi yapan özel firma yoktu, bir açık vardı bu konuda. İlk 2008 Kasım’ında, metrekaresini 800 TL’nin altında fiyatla konut inşa ettik. 1.200 TL’nin altında konut yokken. Bu da insanlarda ciddi bir şaşkınlık yarattı, inandırıcı gelmedi. Daha sonra işlerin ilerlediğini gördükçe insanlar bize inandı, teveccüh etti. 2009 senesinde 4 binin üzerinde daire satarak çok ciddi bir iş yaptık. Bu konsepti biz çıkardıktan sonra, şu an onlarca firma bu konsepti yapıyor, olmaz denilen, yapılamaz denilen işi yapıyorlar. Olabildiğine herkes inandı. Yapan da, satan da. Meslektaşlarımız bize çok büyük tepki gösterdiler, bu iş yapılamaz diyen firmaların bir çoğu bizim fiyatımızdan daha aşağıda projeler yapıyor. Yani takdir ediyorlar ki, taklit ediyorlar…”
 
 

Sosyal sorumluluk işlerine devam
Fikret İnan adının Fi-Yapı’nın önüne geçirmek gibi bir amacının olmadığını söyleyen İnan, sosyal sorumluluk işleri, hayır işleri ve okullar inşa ettiğinin altını çiziyor ve şöyle diyor: “Çok şükür şu ana kadar playboylukla gündeme gelmedim. Yaşam tarzım, aile düzenim belli. İşine odaklanan, mütevazi bir hayat yaşamaya çalışan biriyim. O yüzden Fikret İnan sosyal yaşam işlerine devam edecek. Fi-Yapı’da herkes için kaliteli yaşam üretmeye devam edecek. Fikret İnan da bundan mutlu, keyfi yerinde. Bu şekilde devam ettireceğiz.”
 
 
2011’de ciddi hamle yapacağız
“Özellikle söylemek istiyorum; 2010’da 10 bin konut işine başlar ve çok rahat satardık. Ama dedik ki 2010 senesinde yeni projeye başlamayacağız. İnsanlar tedirgin oluyor. Bir firma çıkıyor, binlerce daireyi satışa çıkartıyor. Ya bunları yapamazsa ne olur? 2010 senesinde durduk çünkü daire sattığımız insanları ve piyasayı tedirgin etmek istemedik. Yaptığımız işi bildiğimizi ve ayaklarımızın yere bastığını göstermek istedik. Başladığımız bi tek Tuzla 3, bir de 2009’dan gelen Gebze projesi vardı. Tuzla 3 projesi 270 konutluk, bizim için ufak bir proje. 2011 ilkbaharında kaba inşaatı bitmemiş hiçbir projemiz kalmayacak. 2012 mayısında teslim edeceğimiz projelerde bile beton kalıbı olmayan proje kalmayacak. Elimizde çok ciddi kalıplar, alet edevat ve ekipler var. Biz bu ekipleri boşa çıkarmak istemiyoruz. Artık otomatiğe bağlandı, bir yandan kaba inşaatlar devam ederken, bir yandan da projelere devam ediyoruz. Aksi takdirde yapacak işimiz olmuyor. 2011 baharındaki ciddi yatırım planlarımız var. İstanbul, Ankara ve Anadolu illerinde. Ciddi bir hamle yapacağız.” 2011 İlkbaharında hayata geçirmeyi planladığı İstanbul projeleri hakkında bilgi veren İnan, “2 tip proje istiyorum. Merkezlere daha yakın, daha yüksek paralara satabileceğimiz, lüks konut. Çıtayı biraz yükseltmek istiyorum. Ama ekonomik konutu da devam ettirmek istiyorum, esas işimiz bu. Böyle bir algı olsun istemiyorum. İnsanların ulaşabileceği konutlar da üretilmesi lazım. Sırf lüks konut üretirsek bir hizmet etmiş olmayız. Ekonomik konutu biraz daha sosyal sorumluluk olarak görüyorum. O yüzden İstanbul’da hem lüks, hem ekonomik segmenti devam ettirmek istiyorum. Hedefim 10 yılda 100 bin konut.”
 
 
Bir laf atayım herkes konuşsun demiyorum
“10 yılda yüzbin konut hedefi için eylem planınız nedir?” diye soruyorum. İnan eylem planını şöyle anlatıyor: “İlk kez yüz bin konut dediğimde herkes beni tenkit etti. İlk basın toplantısında bazı gazeteciler “Siz yüzbin dairenin ne olduğunu biliyor musunuz” dedi. Bundan sonraki en küçük projemiz 1.000 projelik olucak. Sonra 5 bin, 10 bin, 20 bin daireli projelerimiz olucak. O yüzden bizim yüz bin konutu doldurmamız 10 yılı inşallah bulmayacak. 10 yılda yüz bin konutu yapmamız Allah’tan mani gelmezse çok rahat. Ben bir laf atayım da insanlar konuşsun diye söylemedim bunu.”
 
 
100 bin konut yapmak, 10 binden daha kolay
Hedefe ulaşmada önemli olanın sistemin çarkının dönmesi olduğunu söyleyen İnan, “Çark bir sefer döndü mü sorun yok. İlk on bin konutu bitirip, teslim edip, taahhütlerimizi yerine getirdikten sonra, yüz bin konutu yapmak ilk on binden çok daha kolay. Borsadaki gibi, destek/direnç seviyesi. İlk bin daireyi kırdıktan sonrası kolay. Bini yapan on bini de yapar ki biz on bin sınırındayız. Sonraki aşamada da on bini kıran yüz bini yapar. Bizim bunları ne kadar zamanda yaptığımız belli. 40 senelik firma oluruz, 8 bin konut üretiriz, o zaman “Nasıl yapacaksın?” derler. Ama 0-100 km’deki performans belli. 0-100 km’ye şu kadar zamanda çıkıyorsa bu adam, o zaman 0-300 kilometreye de çıkabilir. Biz onu hissettiriyoruz zaten” diyor.
 

Banka kredisi kullanmıyorum diye vatan haini oldum
Bankalardan kredi almaya her fırsatta karşı olduğunu yineleyen Fikret İnan, neden kredi kullanmadığını ise şöyle açıklıyor: “Kredi kullanmıyorum diye vatan haini oldum. Niye kullanayım ki kredi? Paranız yoktur, bankalara avuç açarsınız, yalvarır yakarırsınız, sizi kapıda bekletirler, güneş açtığı zaman şemsiyeyi tutarlar, yağmur yağınca şemsiyeyi kaparlar. Benim derdim ne? 2001 krizinde boyumun ölçüsünü aldım. Gecelik yüzde 5 bin TL faiz ödedim. Aynı hatayı tekrar yapmanın ne mantığı var? Kredi kullanmak gibi bir lüksüm yok. Yaptığınız doğru yatırımları, bankaların panikleyerek, tedirgin olarak kredilerini geri çağırması, ödemelerdeki ufak bir aksaklık bankanın krediyi çağırma sebebidir. Mal varlığınız zaten ipotekli, krediyi alırken size Fi-yapı’nın tüm varlığına ipotek koyuyor. Ben böyle birşeye girmem. Bir problem olduğu zaman ipinizi çekerler, bitersiniz. Benim zaten para ihtiyacım yok. Arsayı satın alıyorum, projelendiriyorum. İnşaatına başlamadan satışa çıkartıyorum. İnsanlar peşinatını veriyor, üzerine Fi-yapı’nın finansmanıyla 60 aya kadar vade yapıyoruz. Taksitlerini ödüyor, ben onlardan aldığım peşinat ve taksitle inşaatı zaten yapabiliyorum. Kredi kullanmam anormal, ama kredi kullanmadığım için anormal duruma düşüyorum. Başkalarının yaptığı mı benim yaptığım mı doğru? İnsanlar bunu düşünüp cevap vermeli.”
 

İglesias da adaya talip
Geçtiğimiz aylarda 35 milyon dolara aldığı Dikili’de bulunan Garip Ada’ya dört talip olduğunu söyleyen Fikret İnan, Julio İglesias’ın da adayla ilgilendiğini söyledi. İkisi Arap, biri İtalyan ve bir de Julio İglesias, 4 kişinin talip olduğu Garip Ada’yla ilgili, “İşin enteresanı, ben adayı satılığa çıkarmadım ama devamlı talipler çıkıyor. Buranın projesi yapılıp biter, ilkbahara kadar ruhsatları alırız. İlkbaharda da inşaata başlarız dediğimiz bir işte, birilerinden “Burayı alalım, şöyle yapalım” diye teklifler geliyor. Ticaret yaptığımız için de böyle tekliflere kulak tıkayamıyoruz. Tekliflerimizi sunduk. Bu gruplardan haber bekliyoruz. Ama bu ay içinde, müspet bir sonuç alacağım, çünkü gündemde kalmasını istemiyorum. Yapı olarak öyle uzun sürüncemelere gelemiyorum. Olursa olur anlaşmamızı yaparız. Ekim sonuna kadar satılmazsa, gündemden çıkartacağım. Ruhsat çalışmalarına başlayacağım.”
 

Kimse “Malına fazla para istiyorsun!” diyemez
Ada için istediği 350 bin doların insanlara abartılı geldiğini, metrekaresinin 900 dolara geldiğini ve böyle bir konumda ada almanın son derece mütevazi bir bedelinin olduğunu söyleyen İnan, fiyatın abartılı gelmesinin sebebini ise söyle anlatıyor: “İnsanlara abartı gelmesinin sebebi, aldığımız fiyatla sattığımız fiyat arasındaki fark. Ben aldım, hediye de edebilirlerdi. Burası bana hediye geldi diye ben de 10 milyona vereyim diye birşey yok. Araştırdım, proje geliştirdim. Kuru bir adayken şimdi projesi olan bir ada haline geldi. Kimse bana malına fazla para istiyosun diyemez. Bunun zaten emsali yok ama biri bana emsal göstersin, bu paraya etmeyeceğini kanıtlasın ben bu paraya sattığım zaman yaklaşık 60 milyon dolar vergi ödeyeceğim. Bu da işin ayrı bir keyfi. O zaman insnalar bu paraya eder miymiş etmez miymiş, anlayacaklar.”
 
 

Stadı yeniden yapmaya talibiz

Geçen yılın başından itibaren çok ciddi sponsorluk anlaşmaları yaptıklarını fakat bu sene farklı bir şey yapmak istediklerini söyleyen İnan, BJK İnönü Stadı’nın isminin “Fi-Yapı İnönü Stadı” olarak kullanılması için BJK yönetiminden teklif geldiğinde onur duyduğunu söyledi ve şöyle devam etti: “Hem prestijli, hem sıra dışı, hem de herkesin yapamayacağı bir iş. Oraya konacak bir isminiz yoksa, 10 milyon dolar da verseniz isminizi koymazlar. Belli bir ciddiyet, duruş olmalı ki size gelsinler. Bizde böyle bir duruş gördükleri için Beşiktaş Spor Klübü’ne teşekkür ediyoruz. Görüşmeler olumlu sonuçlandı. Birinci yıl 3 milyon 500 bin TL + KDV, ikinci yıl ise 3 milyon dolar + KDV bedel ile sözleşmeyi imzaladık.” Fikret İnan bu işe girmesindeki esas sebebi ise şöyle açıklıyor: “Stadı yıkıp, yerine yeni bir model yapmak istediklerini yönetim bize söyledi. Biz de bu ilk basamak olarak gördük ve talip olacağımızı söyledik. Onlar da olumlu baktı. Birinci adımı attık. İkinci adım ise, stadın yıkılıp yerine yeni bir stadın yapılması.”

 

Kaynak : Hürriyet Emlak Yasam Eki