Ortadoğu Ev Tekstili Diyarbakır’da Toplanıyor

Yeniden yapılanan Irak, İran ve Suriye’nin yeni tesis ve konutlarının ev tekstili ihtiyaçlarına cevap vermeyi hedefleyen Ortadoğu Ev Tekstili Fuarı, Tüyap Diyarbakır Fuar ve Kongre Merkezi’nde açıldı.

Fuarın açılışını Diyarbakır Valisi Mustafa Toprak yaptı. 6-9 Nisan tarihleri arasında gerçekleşecek olan fuarın Doğu, Güneydoğu ve Ortadoğu bölgesindeki ticari etkinliği önemli oranda arttırması bekleniyor.

Ortadoğu’daki nüfus yoğunluğu ve hızlanan yeniden yapılanma faaliyetleri, Türk ev tekstili ürünlerine olan ilgiyi artırdı. 2011 yılında 3.3 milyar dolar ihracat gerçekleştirmeyi hedefleyen sektör Ortadoğu pazarlarına yöneldi. Sektör özellikle Irak, İran ve Suriye pazarlarıyla ticaretini geliştirmek için TÜYAP Diyarbakır Fuar ve Kongre Merkezi’nde düzenlenen Ortadoğu Ev Tekstil Fuarı’nda bir araya geldi.

TÜYAP tarafından Türkiye Ev Tekstili Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TETSİAD) desteği ile düzenlenen fuarın açılışını Diyarbakır Valisi Mustafa Toprak Yaptı. Fuarın açılışında konuşan Toprak, düzenlenen fuarların bölgedeki üretimin artmasının yanı sıra tanıtımında da büyük katkı sağladığını söyledi. TÜYAP İcra Kurulu Başkanı Serdar Yalçın, yaptığı konuşmada dünyanın önde gelen ev tekstili tedarikçisi Türkiye’nin Diyarbakır’da düzenlenen fuarla Doğu, Güneydoğu ve Akdeniz bölgesindeki ticari etkinliğini arttıracağını belirtti. Yalçın, lider markaları bir araya getiren fuarın ev tekstili sektörüne Avrasya’da yeni bir pazarlama platformu yaratacağını da sözlerine ekledi.

Ev tekstili sektörünün, Irak, İran ve Suriye’yi kapsayan pazarın avantajlarından ve yeni gelişen pazar olanaklarından yararlanmasına hizmet edecek Ortadoğu Ev Tekstili Fuarı’na 70’in üstünde firma ve firma temsilciliği katılıyor. Türkiye’nin Ortadoğu ülkeleri ile gerçekleştirdiği karşılıklı vize uygulamasının kaldırılması ve serbest ticaret anlaşmalarındaki düzenlemelerinde etkisi ile fuara 15 binin üzerinde ziyaretçinin gelmesi bekleniyor.

Dünya pazarlarında üretim kalitesi, kapasitesi, tasarım ve marka gücü ile öne çıkan lider markalar bir araya geldiği fuara; Zorlu Grubu, Dodanlı, Küçükçalık Tekstil, Aydın Tekstil, Baydemirler, Ankara Tekstil, Gökhan Tekstil, Ozanteks, Lüks Kadife, Burkay Tekstil, Atilla Mefruşat’ında aralarında yer aldığı lider markalar katılıyor. 6-9 Nisan tarihleri arasında TÜYAP Diyarbakır Fuar Kongre ve Merkezi gezilebilecek Ortadoğu Ev Tekstili Fuarı hakkında detaylı bilgi ve online davetiye için www.ortadoguevtekstili.com web sitesini ziyaret edebilirsiniz.

2011’in Mobilya Trendi

Modoko Yönetim Kurulu Başkanı Etem Özçelik, bu yıl klasikle modernin iç içe geçeceğini ve mobilyada avangart denilen tarzın ön plana çıkacağını söyledi. 01-05 Şubat 2011 tarihleri arasında tüm mobilya profesyonelleri İstanbul Mobilya Fuarı’nda (İMOB) İstanbul’da buluşturmaya hazırlanıyor.

İMOB dolayısıyla bir açıklama yaparak 2011’in mobilya trendleri anlatan Modoko Yönetim Kurulu Başkanı Etem Özçelik, ‘Modern mobilyalara olan ilgi, son iki yıldır olduğu gibi 2011’de de düşmeye devam edecek. Görünen o ki, modernle klasik arasında, avangart mobilya dediğimiz kulvarda bir ilerleyiş olacak. Ancak sonrasında klasiğe dönüş olacağını düşünüyorum’ dedi.

Bu yıl mobilyada kahve tonları, şeker pembesi, mor, mürdüm tonlarının ağırlıkta olacağını söyleyen Özçelik, siyah ve grinin popülaritesinin düşeceğini ifade etti.

Avrupa’nın üretimden vazgeçmesi Türkiye’nin önünü açıyor

MODOKO Başkanı Etem Özçelik, İstanbul Mobilya Fuarı nedeniyle yaptığı değerlendirmede Türkiye’nin istihdam sorununu aşabilmesinde mobilya sektörünün önemli bir anahtar olduğunu ifade ederek, ‘Türk Mobilyası’ kimliğiyle dünya pazarından alınacak payın artacağını söyledi. Özçelik, ayrıca Avrupa ülkelerinin yüksek maliyetler nedeniyle mobilya üretiminden vazgeçmesinin Türkiye’nin önünü açacağını kaydetti.

Ataşehir’de yükselen yıldız My Towerland hakkında merak edilenler!

Etem Özçelik, mobilya sektörünün kullandığı yan sanayi ürünleri, üretim ve satış noktalarıyla Türkiye’nin istihdam sorununun çözümünde önemli bir yer tuttuğunu kaydetti. Sektörün, dünya standartlarında kaliteli, tasarımlı ve rekabetçi fiyatlarla dünya mobilya pazarından almış olduğu payı büyütmesi gerektiğine dikkat çeken Özçelik, bu yıl yaklaşık 1milyar dolar olarak gerçekleşen ihracatın, 2023 hedefi olan 20 milyar dolara ancak bu şekilde çıkabileceğini savundu.

Tüketici yerli malı tercih etmeli

Özçelik, 1999 yılında Türkiye’den mobilya ihraç edilen ülke sayısı 109 iken, bugün gelinen noktada 166’ya yükseldiğini söyledi. Sektörün yeni pazarlar keşfetme anlamında dinamik olduğuna değinen Etem Özçelik, 2008 yılında Hindistan ve 2009 yılında da Güney Afrika seferlerinin başladığını anlattı. Yeni pazar keşfinin en önemli kazancını; Dünya’daki krizlerden daha az etkilenmek olarak özetleyen Özçelik, Almanya, İtalya, İngiltere, Belçika ve Hollanda’daki üretici firmaların, maliyetlerden dolayı mobilya üretiminden vazgeçmesiyle rekabet gücü artan Türkiye’nin üretim üssü olmaya doğru gittiğini de kaydetti. Özçelik, ‘Bir kere tüketicimiz artık yerli malına güvenmeli ve yerli mobilyayı tercih etmeli. Ülkemizde her türlü mobilyanın en kalitelisi üretiliyor. Ayrıca ülkemizin mobilya sanayine geç girmiş olması yeni makineler ve en son teknolojiye sahip olması avantajını beraberinde getirmiştir’ diye konuştu.

Modoko, ihracatta Ortadoğu’ya odaklandı

2010 genelinde sektörün 1 milyar dolarlık ihracat hedefine yaklaştığını dile getiren Özçelik, geçen yıla göre ihracatta yüzde 15 artış olduğunu, 2011’de ise yüzde 20’lik bir artış beklediklerini kaydetti.

Türkiye’nin özellikle Ortadoğu ülkeleri ile yaptığı anlaşmalar çerçevesinde vizelerin kalkmasının 2010 yılında kendilerine çok katkısı olduğunu ifade eden Etem Özçelik, bu yıl Ortadoğu’ya ihracatta ciddi artış yaşandığını söyleyerek, şu an bölgenin önemli ihracat pazarlarından biri haline geldiğini söyledi.

Fuara 350 firma ve 100 bin ziyaretçi bekleniyor

Fuara bu yıl da katılacak olan Türkiye’nin en büyük mobilya sitesi Modoko, 5. Hall D 511’de ziyaretçilerini bekleyecek. Fuarda geleneksel hale gelen İMOB Tasarım Yarışması, bu yıl da devam edecek.

Düzenlendiği her yıl sektörün gündemine yön veren fuar, 2011 yılında da mobilyaya dair tüm gelişmelerin, yeniliklerin ve fırsatların öğrenildiği yer olacak. Fuar, 5 gün süresince, 9 salonda, 350’ye yakın katılımcıyla 100 binin üzerinde ziyaretçi ağırlamayı hedefliyor. Yurt içinden olduğu kadar yurt dışından da yoğun ilgi gören fuara alım heyetlerinin yanı sıra Azerbaycan, Bulgaristan, İran, Özbekistan, Rusya, Suriye, Ukrayna ve Yunanistan’dan da pek çok alıcı grubunun fuarı ziyaret etmesi bekleniyor.

Kelebekler Vadisi’nde daire sahibi olabilirsiniz!

İMOB 2011’in katılımcı profilinde modern, klasik, eskitme ve modüler mobilya, yatak ve yatak odaları, koltuklar, sandalyeler ve kanepeler, bebek – genç odaları ve mobilya aksesuarları yer alıyor. Ziyaretçi profilini ise mobilya mağazaları, zincir mağazalar, toptancılar, dağıtıcılar, ithalatçılar, ihracatçılar, mimarlar, iç mimarlar, dekoratörler, endüstriyel tasarımcılar ve mobilya yan sanayi üreticileri başta olmak üzere mobilya sektörü ile ilgili tüm profesyoneller oluşturuyor.

Milliyet

Seramik fuarı dünyada ikinciliğe oynuyor

Bu yıl 23. kez düzenlenecek olan Unicera Uluslararası Seramik Banyo Mutfak Fuarı, ilk kez başka bir fuarla yan yana yapılacak. Bu yıl ilk kez düzenlenecek Dekoreks 2011, seramik fuarındaki ürünlerle tamamlayıcı olan aydınlatma üniteleri ve mobilyaların da görülebileceği bir ortam yaratacak.

Dünyanın en önemli ihracatçılarından biri olan Türk seramik sektörü, Brezilya, Çin, İspanya ve İtalya’dan sonra dünya sektöründe söz sahibi olan 5. ülke. Unicera Uluslararası Seramik Banyo Mutfak Fuarı da, kategorisinde Avrupa’nın 3. en iyi fuarı olarak anılıyor. Dünyadaki en büyük fuarların İtalya, İspanya, Türkiye şeklinde anıldığını söyleyen Tüyap Tüm Fuarcılık Yapım A.Ş. İcra Kurulu Başkanı Serdar Yalçın, artık 2. sıraya yükselmeyi hedeflediklerini belirtiyor. “Sektörün üretim ve ihracat gücü ile fuarda sergilenen görüntü sayesinde, bu yıl ikinci sıraya geleceğimizi düşünüyorum” diyen Yalçın, sektörün şimdi İtalya, Türkiye, İspanya pozisyonunu almak için önemli hamleler yaptığını sözlerine ekliyor.

İki fuar yan yana
Unicera, bu yıl tamamlayıcı bir alt fuar olan Dekoreks’le beraber düzenleniyor. “Pencere, seramik, kapı ve vitrifiye ürünler iç tasarımın en önemli objeleri” diyen Yalçın, Dekoreks’te iç mekanın dekorasyonunda kullanılabilecek şık mobilyaların, aksesuarların ve aydınlatmaların yer alacağını ve bunların kullanım alanlarını anlatan bir fuar olacağını belirtiyor. Yalçın, “Dekoreks’teki ürünler, endüstriyel veya konut amaçlı mekanların dekore edilmesinde kullanılan, aynı zamanda belirli bir hijyene hizmet eden ürünlerden oluşuyor. Her iki fuarın da ortak ziyaretçileri ve alıcıları olacak. Mekanda kullanılacak bir süs mobilyası da, dekoratif bir obje de bu fuarda bulunabilecek” diyor.

Hem hammadde, hem de işçilik kaliteli
Seramik sektörünün kendi akıllı ve becerikli iş gücünü üretmiş olduğunu söyleyen Yalçın, ağır bir endüstri olduğu için önemli bir yatırımı da gerektirdiğini belirtiyor. Yalçın, “Seramik sektörü çok fazla firmanın yaptığı bir iş kolu değil; 200-300 firma var ve önemli üreticilerle dönüyor. Bu üreticiler de kendi yetiştirdikleri iş gücünü rahatlıkla oluşturabiliyor. Tasarıma da önem veriyorlar. Bilinçli ve entellektüel birikimi olan üretici ve sanayi kesimi tarafından sistemin geneli kontrol ediliyor. Bu zihniyet ve vizyon da kaliteye taşınıyor. Bu sayede dünyayla rekabet eder hale geliyor” diyor ve ekliyor: “Bu bakımdan önemsenmesi gereken bir sektör. Fuarlar ve sektör mutlaka desteklenmeli, ülke politikasında önem verilmeli. Ülkemizde zaten çok fazla hammadde var. İhracat yaptığımız ülkeler gelişmiş veya gelişmekte olan, iyi kötü malı ayırabilen ülkeler: ABD, İngiltere, Almanya, İsrail, Kanada, Fransa, Yunanistan, Azerbaycan, Rusya, Gürcistan, Ukrayna. Bunlara ihracat yapabilmemiz de zaten sektörün kalitesini ve gücünü gösteriyor.”

Krizle Türk seramiği yükseldi
“Fuarın bebeklik dönemi geride kaldı” diyen Yalçın, küresel platformdaki değişimlerin, bu fuarın ve sektörün kaderini etkilediğine inanıyor. Krizle beraber Türk fuarlarının ve sektörün geliştiğini söyleyen Yalçın, “Fuarcılıkta sanayi ve ticari faaliyetlerin büyük oranda gerçekleştiği bazı alım satım ve güç merkezleri var. Bunlar arasında Avrasya dediğimiz Avrupa’yla Asya-Pasifik arasında kalan, Ortadoğu ve Afrika’nın da kuzeyini içine alan ve Türkiye’nin merkezinde bulunduğu coğrafya yükselmeye başladı. Türkiye burada bir tramplen tahtası gibi… Avrupa’ya atlamak isteyen Asyalılar, Ortadoğu’ya veya Asya’ya atlamak isteyen batılılar, Türkiye’nin üzerinden geçmek istiyor. Bu durum son 2-3 yıldır, özellikle krizle beraber fuarlara da yansımaya başladı. Özgün ve kaliteli fuarlarda hiçbir küçülme olmazken, niteliksiz fuarlar yok oldu. Bu zaten normal ve sağlıklı bir şey. Bununla beraber krizde fuarların ziyaretçileri de arttı. Kriz var diye firmalar içlerine kapanmadı. Geçtiğimiz yıl yurtdışı ziyaretçiler yüzde 50 artarken, yurtiçi ziyaretçilerin sayısı da yüzde 40 büyüdü. Avrupalı ziyaretçilerin yanında komşu ülkeler ve Ortadoğu ülkelerinden gelen ziyaretçiler de çok arttı. Aynı yıl İspanya’da büyük bir gerileme ve İtalya’da belirli bir durgunluk yaşanırken, Türkiye’de bir büyüme yaşanmış oldu” diyor.

Dünyada 4. sıradayız
Türk seramik sektörünün yıllık üretimi 230 milyon metrekare. Bu sayede dünyada sektörde söz sahibi olan Brezilya, Çin, İspanya ve İtalya’nın ardından 5. sırada geliyor. Yalçın’a göreyse aslında daha da önceyiz. “Ürünlerdeki tasarım gücü, üretilen malın kalitesi ve çeşitliliği açısından, dünya pazarında İtalya, İspanya ve Brezilya’nın ardından 4. sırada anılıyoruz. Çünkü Uzakdoğu biraz daha prototip ürünler yapıyor; Çin büyük bir üretici ve ihracatçı ama, daha basit ürünler üzerine çalışıyor” diyor. Bu yılki fuarda yaklaşık yüzde 15’lik bir ziyaretçi artışı hedeflediklerini belirten Yalçın, “55-60 bin civarında nitelikli ziyaretçiye ulaşacağımızı düşünüyoruz” diyor ve ekliyor: “Fuarı fuar yapan unsur sadece sergilenen ürünler değil. Ona kattığınız bilimsel etkinlikler, orda tasarım gücünün sergilenmesi, üretim teknikleri ve teknolojilerindeki değişikliklerin de yer alması, fuarın tamamlayıcı unsurları. Bu noktada fuar alanında 3 tür etkinlik olacak. Firmaların kendi ürünlerini sergiledikleri, lansman benzeri etkinlikler, seramik ürünlerinin mekanlarda uygulanmasına yönelik örneklerin verildiği atölye uygulamaları, bazı ünlü kişilerin ve mimarların katılacağı, ürünlerin neşeli bir dille anlatılacağı buluşmalar. Bu sayede fuara daha çok katılımcı çekeceğimizi düşünüyoruz.”

Kaynak : Eda UTKU/Hürriyet Emlak Yasam Eki

Geometrik şekilleri yeniden yorumladı

Geometrik şekilleri kendine göre yorumlayıp başbaşka objeler ortaya çıkaran Fransız tasarımcı Matali Crasset, matematiği ve fiziği de kullanıp kuralları da yıkmayı başardı. Tasarımcının elini vurduğu sanat galerilerinden evlere kadar her mekan farklılık yaratıp kendini göstermeyi başarıyor

Les Ateliers Ecole Nationale Superieure de Creation Industrielle’den endüstriyel tasarımcı olarak mezun olan Matali Crasset, ‘When Jim goes up to Paris’ adlı sütun çalışmasında sembolik objeleri kullandı. Modüler çalışmalar, esneklik gibi alanlarda farklı teknikler yaratmayı ve uygulamayı başaran tasarımcı, bilinen geometrik şekilleri reddedip onları farklı formatlara sokarak sıradışı objelere imza atıyor. Yani sanatçının hipotezleri prensiplerini de yıkıp geçiyor gibi görünüyor. El işi ürünlerden elektronik müziğe, sahne sanatlarından mobilyaya kadar pek çok alanda ürün tasarlayan tasarımcı, Fransa’da küçük bir kasabada geçirdiği çocukluğunu sınırdışı bir hayatla sürdürüyor.

Misafirperver sofa
Tasarımcının konuk ağırlama biçiminden yola çıkarak ortaya çıkardığı Domeau & Peres isimli ürün ayak dinlendirme parçasıyla da dikkat çekiyor. Döşemelerinde deri kullanılan ürün 3D teknoloji kullanılarak yapıldı. Ahşabın iç içe geçirilmesiyle meydana getirilen koltuk monteye de ihtiyaç duymuyor.

Şarap sürahisine ışığı yansıttı
Mor rengini tasarımlarının birçoğunda kullanan Crasset, akordiondan esinlendiği lambayı bir şarap sürahisine benzetmeden de geçemedi.

Oluklu ışık
Oluk ve ışık anlamına gelen iki kelimeden oluşan Splight, matematiksel kıvrımlardan oluşuyor. Açık sistemler bağlantısı ve enerjinin içiçe geçmesiyle meydana getirilen ürün, demetaryelizasyon çalışmasına da iyi bir örnek.

Modüler koltuk
Modüler sistemden destek alarak tasarladığı koltuk birbirinden ayrılabiliyor, her bir parça farklı açılardan birleştirildiğinde ortaya yine birbiriyle eşleşen değişik oturma formatları çıkıyor.

Mutfağa da sihirli eli değdi
Çelik kabın altına koyduğu oval plastik ekle kabın içine konan her türlü sıvının istenen şekilde karıştırılmasını sağlayan tasarımcı mutfakta da keyifli anlar geçir

Sabah

Lezzetseverlerin yeni yardımcısı

Grohe K7 eviye armatür serisi, profesyonel ve endüstriyel mutfaklarda alternatifler sunuyor. Kullanım kolaylığı sunan tasarımı ile K7, profesyonel mutfakların yoğun temposuna dayanıklı olarak geliştirildi. Minimalist tasarımında profesyonel bir görünüm sergileyen K7, hem görsel hem de fonksiyonel olarak girdiği her mutfağın değerini artırıyor. Etkili gövde yapısı, eviye üzerinde görkemli bir şekilde yükselirken, mutfakların modern bir tarzda düzenlenmesine de olanak tanıyor.

Sabah

Burcunuza özel parkeler

Ev ve ofislerini kişiselleştirmeye parkelerinden başlamak isteyenlere Dendro yeni çözüm önerileri getiriyor. Kişiliğimizin belirleyici unsurlarından olan burcumuz, seçimlerimizde, tutumumuzda ve hayata bakışımızda aktif rol oynuyor. Her burcun kendine has beğenilerinden, tarzlarında yola çıkan Dendro, burçlara özel olarak ürettiği parke seçeneklerini tüketicinin beğenisine sunuyor.

Aslan burcunun tercihi, Amerikan Ceviz ağacı parkeleri…

Aslan burcunun en belirgin özelliklerinden, ihtişam ve zenginlik gibi unsurları estetikle harmanlayan Dendro, Aslan burçlarının duygularını Amerikan ceviz ağacından ürettiği parkeleriyle okşuyor.

Yay Burçlarının gözdesi Meşe…

Özgürlüğüne düşkün, yaratıcı ve uçarı özellikleriyle bilinen Yaylar meşe ağacında yapılan parkelere rağbet gösteriyor.

Meşe ağacında yapılan parkeler istenilen renge boyanarak istenilen karaktere rahatlıkla sokulabiliyor. Yay burcunun parkeleri, Akdeniz esintisinden, kış temasına kadar birçok farklı temaya bürünüyor.

Dengeli ve riski sevmeyen Terazilerin favorisi Tropik ağaçlar…

Tropik ve egzotik iklimin ağaçları olan İroko ve Merbau, içinde barındırdığı sıcak renklerinin yoğunluğu nedeniyle evinde ağır, dengeli ve riskten uzak bir dekorasyonu tercih eden Terazilerin ilk tercihi olarak öne çıkıyor.
Dengenin burcu olan Terazinin, tropikal ağaçları tercih etmelerinin başlıca sebepleri; bu parkelerin kolay kuruması, geç çürümesi, suya ve rutubete karşı dayanıklı olması.

Koç ve Oğlak burçlarının tercihleri sert ağaçlar…

Sert, İnatçı, mantıklı ve görüşlerinin sonuna kadar arkasında olan koç ve oğlak burçları, kendi ruh sertliklerini gül, dişbudak ve gürgen gibi sert yapılı ağaçlarda buluyorlar.

Balık ve Yengeçlere naif parkeler…

Diğer burçların aksine duygusal, naif ve hassas olan Balık ve Yengeçler parke seçerken de bu unsurlar doğrultusunda hareket ediyor. Romantizmin burcu olarak da bilinen Balık ve Yengeçler kiraz ve maun ağacının zarifliğini kendileriyle özdeşleştiriyorlar.

Akrep Burcunun tercihi Afrika kökenli, kızıl tona sahip Sapelli Ağacı…

Akrep Burcunun, ihtişam, zarafet ve otantik unsurları bünyesinde barındıran dekorasyon ürünlere karşı ilgisinden yola çıkan Dendro, Afrika, Amerika ve Uzakdoğu’nun Tropik ormanlarında yetişen ‘Sapelli’ ağacından ürettiği parkelerle akrep’lerin ruhlarını okşuyor.

Kaynak : Hurriyetemlak.com

Duvar Sanatı’yla Kişiye Özel Duvar Kağıtları

Son yıllarda yine popüler olan duvar kağıtlarına Duvar Sanatı, “kişiye özel tasarımlarıyla” farklı bir boyut kazandırıyor

Alışılmış hazır duvar kağıtlarının yerine mekanlarına kendi istedikleri resimleri veya fotoğrafları duvar kağıdı olarak uygulamak isteyenler ama bu isteklerini gerçekleştiremeyenler, sorunlarının çözümünü Duvar Sanatı’nda buluyorlar.

Alışılmış hazır duvar kağıtlarının yerine mekanlarına kendi istedikleri resimleri veya fotoğrafları duvar kağıdı olarak uygulamak isteyenler ama bu isteklerini gerçekleştiremeyenler, sorunlarının çözümünü Duvar Sanatı’nda buluyorlar. Evlere, otellere, restoranlare ve hatta akla gelebilecek tüm yaşam alanlarına yeni bir dekorasyon anlayışı kazandıran Duvar Sanatı, hayalinizdeki her kareyi duvarlarınızla buluşturuyor.

Duvar Sanatı’nın 15 yıl kullanım garantisi verdiği ‘Özel Tasarım Duvar Kağıtları’, mekanlara kattığı estetik kadar sağlıklı da! Nefes alabilen anti bakteriyel bu ürünler, çocuklar için de herhangi bir risk içermiyor. Sararıp solma yapmayan özel tasarım duvar kağıtları, tercihe göre silinebilir ya da yıkanabilir. Ayrıca bu ürünün nem ve rutubetten etkilenmemesi de bir diğer özelliği. Uygulanması kadar sökülmesi de kolay olan bu duvar kağıtları, duvarınıza da herhangi bir zarar vermiyor. Sizleri 10 hatta 15 yıl boyunca boya-badana masrafından da kurtaran bu duvar kağıtları, ‘Dünya Sağlık Örgütü’ tarafından belgelendirilmiştir.

Milliyet

Rüya Gibi bir Yatak Odasına Sahip Olmak İçin Ne Yapmalı?

Yatak odası, davetkâr, lüks görünümlü ve gündelik hayattan çok farklı bir konsepte sahip olmalıdır. Odanızı dekore ederken akıllı davranın. İşte rüya gibi bir yatak odası için tavsiyeler.

Her şeyden önce, satın alabileceğiniz en rahat yatağı alın ve bunun için kesenin ağzını açmaktan çekinmeyin. Sabah’taki habere göre, yatağın kendisi odanın en önemli eşyasıdır. Emin olun bunun için sonra kendinize teşekkür edeceksiniz. Yatağı almadan önce mutlaka test edin. Yatak mağazalarındaki satış asistanları size hangi yatağın daha uygun olduğuyla ilgili tavsiyeler vereceklerdir. En rahatını bulanan kadar hepsini denemeyi ihmal etmeyin.

En iyi yatak (ve tabii ki de en pahalısı) yanınızda partnerinizin hareketlerini size hissettirmeyen yataktır. Bu yüzden ikiniz beraber yatak alışverişine çıkın ve birlikte deneyin.

Yatak odası dekore etmenin temel kuralları

Yatağınız aldıktan sonra, ikinci düşünmeniz gereken kısım yastık ve yorganınızdır. Tıpkı yatak gibi, bunlarda da çok fazla çeşit vardır ; alerji yapmayanlar, sentetikler, lüks kaz tüyü olanlar… Bir sürü rahat ve üst üste konulmuş yumuşacık yastıklar kış geceleri odanızı bir saraya çevirebilir.

Eğer dikkatli arasanız bazı mağazalarda çok kaliteli ve uygun fiyata çok güzel çarşaf takımlarına denk gelebilirsiniz. Klasik seçim bembeyaz olanları almak olacaktır. Fakat bunu çeşitli renkler ve değişik dokuda kumaşlar ile değiştirebilirsiniz.

Yatak odaları duygusal mekânlardır. Bu yüzden seçilen kumaşların rengi ve yumuşaklığı önemlidir. En güzel parça yatağınızın ayakucuna atacağınız kaşmir bir battaniye olabilir. Hem çok şık duracak hem de iyi bir öğleden sonra kestirmesi yapmak isterseniz sizi sıcacık saracak olan bu ayrıntı en çok kış sabahları işinize yarar. Tabi daha ucuz bir alternatifi olan yün bir şık battaniyeyi de tercih edebilirsiniz.

Romantik düşünün

Bazıları için, lüksün ve romantizmin eş anlamı dört tarafından sütunlar çıkan tül perdelerle kaplanmış bir yataktır. Unutmayın, bu tip bir yatak odası için metrelerce kumaş almak zorunda kalabilirsiniz. Tabi sonuç her zaman mükemmel olur.

Dört sütunlu yatağın alternatifi yatak başının tepesine denk gelen iki sütunlu ve cibinlikli yataklardır. Bu minik “çatı” sadece sizin baş kısmınızın üzerini kapatır ve oldukça lüks gözükür.

Rüya gibi bir yatak odası için

• Yatak odanızın duvarları yüksek ise yerlere kadar değen, hatta fazla kısmı yerde toplanan bir perde seçerek odaya sıcacık ve lüks bir hava verebilirisiniz.

• Eğer yeriniz varsa, yatak odasının içinde mini bir oturma odası yaratarak kitap okuma ve telefonla konuşma alanı yapabilirsiniz. Tek ihtiyacınız olan rahat bir tekli koltuk ve minik bir sehpa. Tabi eğer odada bir de şömine varsa çok şanslısınız.

• Bir tepe ışığının yanında güzel bir hava yaratmak için yatağın kenarına koyacağınız bir gece lambası mutlaka olmalıdır.

• Yerlere ne koyacağınızı dikkatlice düşünün. Halı, yatak odaları için iyi bir seçimdir çünkü hem sıcaklık hem yorgun ayaklara rahat bir hava verir. Eğer yatak odasının yerleri sert tahtadan veya parke ise, en azından yatağın kenarına bir kilim veya halı atarak sabah kalktığınızda adımlarınızı ilk attığınız yerin rahat olmasını sağlayabilirsiniz.

Kaynak: Habertürk

Kaleseramik’le ‘İstanbul’ Ortaköy’de

Kaleseramik dünyanın en büyük seramik panosu olma özelliği taşıyan ‘İstanbul’ isimli duvar panosunu Ortaköy’de sergiliyor.

Ortaköy Çırağan Caddesi’nde Kabataş Kültür Merkezi karşısında yer alan duvarı, dünyada ilk kez Kaleseramik tarafından, 1000x3000x3mm ebatlarında üretilen Kalesinterflex malzemesi üzerine uygulanan “İstanbul” panosu ile renklendi.

Sabah

Lovegrove’den yeni VitrA serisi

Tasarımcı Ross Lovegrove’un VitrA için hazırladığı İstanbul ve MOD koleksiyonları, beyazın saflığını ve temizlik duygusunu yansıtan yeni ürünlerle zenginleşiyor.

Serilere yeni eklenen parlak sırlı karolar ve modern tasarımlı MOD çanak lavabo, mekanlara bütünlük ve akışkanlık hissi katıyor. İç ve dış bükey rölyeflerinin şıklığıyla dikkat çeken yeni karo serileri, aynı zamanda çevreci.

Sabah