Sırrı Süreyya Önder son durum

TBMM Başkanvekili ve DEM Parti İstanbul Milletvekili Sırrı Süreyya Önder, 15 Nisan 2025 akşamı evinde geçirdiği kalp krizi sonucu hastaneye kaldırıldı. Aort damarında yırtılma tespit edilen Önder, acil olarak ameliyata alındı. Yaklaşık 12 saat süren operasyonun ardından yoğun bakıma alındı. Doktorlar, hayati tehlikenin sürdüğünü belirtti. ​

Sağlık Durumu ve Tıbbi Süreç

Önder, kalbi durmuş şekilde hastaneye getirildi. İki kez kalp masajı uygulandıktan sonra ameliyata alındı. Ameliyat sırasında kalpten çıkan ana damarın yırtıldığı tespit edildi. Bu durum, ciddi bir risk oluşturdu. Ameliyatın ardından, kalbin sağ tarafında yeterli aktivite gözlenmedi. Şu anda kalp ve akciğer görevini üstlenen bir cihazla yaşam fonksiyonları destekleniyor. ​

Siyasi Arenadan Destek Mesajları

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Önder’in kızı Ceren Önder ve DEM Parti Van Milletvekili Pervin Buldan’ı arayarak geçmiş olsun dileklerini iletti. Ayrıca, TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, CHP Genel Başkanı Özgür Özel, AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik ve diğer siyasi liderler de destek mesajları paylaştı. DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları, Önder’in sağlık durumunu yakından takip ettiklerini belirtti. ​

Ailesinden Dualar ve Umut Mesajları

Önder’in kızı Ceren Önder Kandemir, sosyal medya üzerinden “En iyi bildiğin şeyi yap ve diren baba” mesajını paylaştı. Ayrıca, “Babam duaya inanır, dua edin” çağrısında bulundu. ​

Önceki Sağlık Sorunları

Sırrı Süreyya Önder, daha önce Meclis Genel Kurulu’nda sağlık sorunlarından bahsetmişti. Beynine pıhtı atması, pankreasta tümör ve aort anevrizması gibi ciddi rahatsızlıklar yaşadığını ifade etmişti. ​

Önder’in sağlık durumu ciddiyetini koruyor. Yoğun bakımda tedavisi devam ediyor. Yeni gelişmeler oldukça kamuoyuyla paylaşılacaktır

Hamilelikte ağız ve diş sağlığına dikkat

Gebelik süreci, yalnızca bebeğin gelişimi açısından değil, anne adayının genel sağlığı için de büyük önem taşır. Ancak çoğu zaman gözden kaçan bir konu vardır: ağız ve diş sağlığı. Çocuk Diş Hekimliği Uzmanı Dt. Nurgül Demir, hamilelikte diş eti hastalıkları ve çürük riskine karşı önemli uyarılarda bulunarak, anne adaylarına yönelik kritik bilgiler verdi.

Hormonal Değişimlerle Gelen Ağız Sağlığı Sorunları

Dt. Nurgül Demir, gebelik sürecinde yaşanan hormonal değişimlerin diş ve diş etlerinde hassasiyet oluşturabileceğine dikkat çekti. Özellikle gebeliğin ilk üç ayında mide bulantısı ve kusmaya bağlı olarak diş yüzeylerinde asit erozyonları oluşabileceğini söyledi. Bu aşınmalar, diş minesinde mineral kaybına yol açarak çürüklerin oluşumunu hızlandırabiliyor.

Florür desteğiyle diş hassasiyeti kontrol altına alınabilir

Diş yüzeylerindeki sert doku kayıplarına karşı florür içeren ağız gargaralarının düzenli kullanımı öneriliyor. Bu sayede hem diş hassasiyeti kontrol altında tutuluyor hem de yeni çürük oluşumu engellenmiş oluyor.

Tükürük Üretiminin Azalması Risk Oluşturuyor

Hamilelikte azalan tükürük üretimi, ağız içi hijyenin korunmasını zorlaştırır. Nurgül Demir, bu durumun ağız içi yumuşak dokuların ve diş yüzeylerinin yeterince temizlenememesine sebep olduğunu vurguladı. Tükürük, asitlerin tamponlanmasını sağlayarak çürük oluşumunu önlemekte aktif rol oynar.

Su tüketimi sadece genel sağlık için değil, ağız sağlığı için de şart

Düzenli su tüketimi ile tükürük üretimi desteklenebilir. Aynı zamanda ağız içi asit dengesi korunarak bakterilerin diş yüzeyine tutunması engellenir.

İkinci Trimesterde Diş Eti Hastalıkları Artış Gösteriyor

Dt. Demir, gebeliğin ikinci üç ayında diş eti problemlerinin daha sık görüldüğünü belirtti. “Hamilelik gingiviti” olarak bilinen bu durum; kızarık, şiş ve kanayan diş etleriyle kendini belli eder. Bu belirtiler görüldüğünde vakit kaybetmeden diş hekimine başvurulmalıdır. Aksi takdirde sekizinci aydan itibaren bu problemler ciddi düzeye ulaşabilir.

Hamilelik Tümörü Nedir ve Nasıl Önlenir?

Yeterli ağız hijyeni sağlanmadığında diş etlerinde “hamilelik tümörü” olarak bilinen zararsız ama rahatsız edici yapılar oluşabilir. Bu durum, bakteri plağının uzaklaştırılamamasından kaynaklanır. Erken müdahale ve düzenli bakım ile bu sorun kolaylıkla önlenebilir.

Uzmanından Anne Adaylarına 5 Önemli Tavsiye

Hamilelik öncesinde ya da erken döneminde yapılan diş kontrolleri, sürecin sağlıklı ilerlemesi açısından hayati önem taşır. Diş eti hastalıklarının sistemik sağlık üzerinde olumsuz etkileri olabilir.

Sabah bulantıları sonrası diş fırçalamak yerine, ağız önce suyla çalkalanmalı ya da sodyum bikarbonat ile gargara yapılmalıdır. Bu yöntem, ağız içi asit seviyesini dengeleyerek diş minesini korur.

Günde iki kez diş fırçalama alışkanlığını sürdürün

Sabah kahvaltısından sonra ve gece yatmadan önce yapılan diş fırçalama, çürük oluşumunu engellemenin en temel adımıdır. Ayrıca diş aşınmalarının ilerlemesini de durdurur.

Ksilitollü sakızlar, tükürük akışını artırarak ağız içi ortamın temizlenmesine katkı sağlar. Aynı zamanda asit dengesini koruyarak diş çürüklerinin önüne geçer.

Kalsiyum ve probiyotik açısından zengin besinler tüketin

Organik yoğurt ve kefir gibi yüksek kalsiyum içeren gıdalar, diş minesini güçlendirir. Ayrıca probiyotik özellikleri sayesinde ağız içindeki zararlı bakterilerin çoğalmasını engelleyerek diş eti hastalıklarına karşı koruma sağlar.

Ağız Sağlığı, Gebelikte Göz Ardı Edilmemeli

Anne adaylarının, gebelik boyunca hem kendi sağlıklarını hem de bebeklerinin gelişimini riske atmamak adına ağız ve diş bakımlarına azami özen göstermeleri gerekiyor. Düzenli diş hekimi kontrolleri, bilinçli beslenme ve doğru ağız hijyeni ile bu hassas dönemi sorunsuz bir şekilde geçirmek mümkün.

Tarım Bakanlığı ifşa listesi 2025

Tarım ve Orman Bakanlığı, 2025 yılı itibarıyla taklit ve tağşiş yapılan gıda ürünlerini ifşa etmeye devam ediyor. Son yayımlanan listede, çeşitli gıda ürünlerinde insan sağlığını tehdit eden hileli uygulamalar tespit edildi. Bu kapsamda, 70 farklı ürün ve birçok firma kamuoyuna duyuruldu.​

Denetimlerde Ortaya Çıkan Hileli Uygulamalar​

Et ve Et Ürünlerinde Tespit Edilen Hileler​

Yapılan denetimlerde, bazı köfte ve kıyma ürünlerinde dil, baş eti ve tek tırnaklı hayvan etlerinin kullanıldığı belirlendi. Bu durum, tüketicilerin dini ve sağlık hassasiyetlerini ihlal ediyor. Özellikle, “Muhtar Hanım’ın Yeri” adlı restoranda sunulan Adana kebap ve köftede domuz eti tespit edildi .​

Süt ve Süt Ürünlerinde Belirlenen Usulsüzlükler​

Bazı yoğurt ürünlerinde nişasta kullanıldığı, tereyağında ise bitkisel yağ tespit edildi. Ayrıca, peynir ürünlerinde keçi ve koyun sütü yerine farklı sütlerin kullanıldığı ortaya çıktı .​

Zeytinyağı ve Baharatlarda Saptanan Hileler​

Zeytinyağı ürünlerinde tohum yağı karıştırıldığı, bazı baharatlarda ise gıdada kullanımı yasak olan boyaların yer aldığı belirlendi .​

Tüketicilerin Bilinçlendirilmesi ve Denetimlerin Önemi​

Tarım ve Orman Bakanlığı, tüketicilerin sağlıklı gıdaya erişimini sağlamak amacıyla denetimlerini sürdürüyor. Denetimler sonucunda tespit edilen hileli ürünler, bakanlığın resmi internet sitesinde kamuoyuna duyuruluyor. Bu sayede, tüketicilerin bilinçlenmesi ve güvenli gıda tüketimi teşvik ediliyor.​

Tüketiciler, şüpheli gıda ürünlerini ALO 174 Gıda Hattı üzerinden ihbar edebilirler. Bu tür ihbarlar, denetimlerin etkinliğini artırarak gıda güvenliğinin sağlanmasına katkı sunar.​

Gıda güvenliği konusunda daha fazla bilgi ve güncel ifşa listelerine ulaşmak için Tarım ve Orman Bakanlığı’nın resmi internet sitesini ziyaret edebilirsiniz.​

Tarım Bakanlığı ifşa listesi 2025 için tıklayınız….

Hastane randevularında yeni dönem!

Sağlık sisteminde önemli bir değişiklik daha yürürlüğe girdi. Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK), yeni düzenlemeyle birlikte aile hekimlerinin yetkilerini genişletti. Artık aile hekimleri, hastalar için doğrudan hastane randevusu oluşturabilecek.

Yeni Tebliğ Resmi Gazete’de Yayınlandı

Geçtiğimiz hafta Resmi Gazete’de yayımlanan “Sağlık Uygulama Tebliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ” resmen yürürlüğe girdi. Bu değişiklikle birlikte hastaların sağlık hizmetlerine erişimi kolaylaştı. Aile hekimleri, daha fazla ilaç reçete edebilme ve rapor düzenleyebilme yetkisi kazandı.

Randevu Almak Artık Daha Kolay

Eskiden hastalar bazı polikliniklere aylarca randevu bulamıyordu. Ancak yeni sistemle birlikte bu süreç kısaldı. Aile hekimleri, hastalar için aynı güne ya da ertesi güne hastane randevusu oluşturabiliyor. Bu sayede, özellikle kronik hastalığı olanlar için büyük kolaylık sağlanmış oldu.

Aile Hekimi Şah Hüseyin Söğüt: “En Büyük Kolaylık Randevu”
Sincan Peçenek Aile Sağlığı Merkezi’nde görevli aile hekimi Şah Hüseyin Söğüt, uygulamayı değerlendirdi. Söğüt, yeni yönetmelikle birlikte en önemli kolaylığın randevu sistemi olduğunu belirtti. Daha önce randevu bulunamayan klinikler için artık aynı gün içinde işlem yapılabiliyor.

Hastalık Yönetimi Platformu ile Takipler Hızlandı

Yeni sistemde aktif kontroller de artırıldı. Hastalık Yönetimi Platformu (HYP) sayesinde birçok hasta takibe alındı. Aile hekimleri, bu platform üzerinden şeker, tiroid ve kolesterol kontrollerini düzenli olarak yapıyor.

Bazı İlaçlar Artık Rapor Gerekmeden Yazılabilecek

Yeni düzenleme ile birlikte reçeteye yazılabilen ilaç sayısı arttı. Ayrıca bazı ilaçlar için artık uzman raporu gerekmeyecek. Tansiyon ilaçları, suni gözyaşı damlaları ve cilt tedavisinde kullanılan bazı ürünler aile hekimlerince doğrudan yazılabilecek. Bu, özellikle yaşlı ve kronik hastalar için büyük bir kolaylık sağlıyor.

Kan Sulandırıcı ve Alerji İlaçlarında Yeni Yetkiler

Eskiden sadece uzman doktorların yazabildiği bazı kan sulandırıcı ilaçlar da artık aile hekimlerince reçetelenebilecek. Bunun yanında çölyak hastalığında kullanılan özel mamalar ve alerji ilaçları da bu kapsama dahil edildi. Ancak ilk tanı yine uzman hekim tarafından konulacak.

Cilt Ürünleri de Reçetelenebilecek

Aile hekimleri, cilt hastalıklarında kullanılan bazı ürünleri de artık reçete edebilecek. Akne tedavisinde kullanılan kremler ve mantar hastalıklarına yönelik şampuanlar bu kapsama alındı. Üstelik bu ürünler, aile hekimi tarafından yazıldığında da geri ödeme kapsamına girecek.

Hasta ve Hekim İçin Çift Taraflı Kolaylık

Yeni düzenleme, hem hasta hem de hekim açısından süreci kolaylaştırıyor. Randevuların hızlanması ve ilaç erişiminin kolaylaşması sağlık sistemine olumlu yansıyor. Bu adım, özellikle kırsal bölgelerde sağlık hizmetine erişimi artıracak gibi görünüyor.

Sağlıkta Dijitalleşmeye Bir Adım Daha

Genel olarak bakıldığında, yapılan bu değişiklik sağlık hizmetlerinde dijitalleşmeyi bir adım daha öteye taşıyor. Randevu sisteminin aile hekimleriyle entegre olması, hastaların sağlık hizmetine erişimini kolaylaştırıyor. Aynı zamanda uzman doktorların üzerindeki yük de bir nebze olsun hafifliyor.

Kalp Cerrahisinde Devrim! Türkiye’de İlk Robotik Aort Kapak Operasyonu

Kalp cerrahisinde çığır açan bir gelişme, Prof. Dr. Serkan Durdu’nun öncülüğünde Türkiye’de ilk kez başarıyla uygulandı. Uluslararası Minimal İnvaziv Kardiyotorasik Cerrahi Derneği üyesi olan Prof. Dr. Durdu, ciddi aort darlığı yaşayan 42 yaşındaki bir erkek hastaya robotik aort kapak replasmanı uyguladı.

Kalp Kapak Anomalisi, Ciddi Aort Darlığına Yol Açtı

Göğüs ağrısı ve nefes darlığı şikayetleriyle hastaneye başvuran hasta, yapılan detaylı tetkiklerin ardından biküspit aort kapağına sahip olduğunu öğrendi. Bu doğuştan gelen anomali, zamanla kireçlenmeye neden oldu ve ciddi düzeyde aort darlığı gelişti. Hastalığın ilerlemesi, cerrahi müdahaleyi zorunlu hale getirdi.

Robotik Cerrahi ile Üstün Görüş Kabiliyeti ve Hassas Müdahale

Yeni Nesil Teknoloji ile Geniş Görüş Açısı

Prof. Dr. Durdu, operasyon sırasında robotik cerrahiden yararlandıklarını vurguladı. 10 kat büyütmeli 3D görüntüleme sistemi sayesinde, cerrahın görüş kabiliyeti maksimum seviyeye ulaştı. Aynı zamanda bu sistem, cerraha klasik yöntemlere göre çok daha hassas bir cerrahi uygulama imkânı sundu.

İnsan Elinden Fazlasını Sunan Robotik Sistem

İnsan bileği maksimum 160 derece dönebilirken, robotik cerrahi sistemleri 540 dereceye kadar hareket kabiliyeti sunabiliyor. Bu esneklik sayesinde en ince dokular bile kolaylıkla ayırt edilebiliyor. Üstelik, robotik kollar aracılığıyla yapılan dikişler ve yerleştirilen yeni kapaklar, çok daha işlevsel bir sonuç sağlıyor.

Ezber Bozan Yeni Dönem Başladı

Yeni aort kapağının konumu, yerleşimi ve işlevselliği operasyon sırasında detaylı olarak değerlendirildi. Prof. Dr. Durdu, bu yöntemin kalp kapak ameliyatlarında yeni bir dönemi başlattığını söyledi. Aynı zamanda robotik cerrahinin sağladığı avantajlar sayesinde, daha güvenli ve etkili müdahaleler yapılabileceğini belirtti.

Minimal İnvaziv Cerrahiden Daha Küçük Kesilerle Daha Hızlı İyileşme

Robotik sistemle yapılan bu operasyon, klasik minimal invaziv cerrahilere göre çok daha küçük bir kesi ile tamamlandı. Böylece hastanın kan kaybı minimum düzeyde kaldı. Bunun yanı sıra, ameliyat sonrası hastanede kalış süresi de ciddi şekilde kısaldı.

Hastanın Konforu Ön Planda

Daha az kan ürünü kullanımı ve hızlı iyileşme süreci, hastaya büyük avantaj sağladı. Prof. Dr. Durdu, bu yöntemle hastaların günlük yaşamlarına çok daha kısa sürede dönebildiğini ifade etti. Aynı zamanda daha az ağrı ve daha az enfeksiyon riski, bu yöntemin en önemli artıları arasında yer alıyor.

Türkiye İçin Tıbbi Açıdan Öncü Bir Başarı

Kalp Cerrahisinde Yeni Bir Sayfa Açıldı

Prof. Dr. Durdu, operasyonun ardından yaptığı açıklamada, robotik aort kapak cerrahisinin birçok yönden üstünlük sağladığını belirtti. Hem cerrahi hem de medikal anlamda bu yöntemin birçok avantaj sunduğunu vurguladı.

Dünya Standartlarında Bir Yöntem Artık Türkiye’de

Bu teknolojinin artık Türkiye’de uygulanabilir hale gelmesi, kalp cerrahisinde devrim niteliği taşıyor. Özellikle ileri düzey vakalarda daha güvenli ve başarılı sonuçlar elde edilmesini sağlıyor. Ayrıca, yeni cerrahi yaklaşımların önünü açarak sağlık alanında ülkemizi bir adım öne taşıyor.