Gebelik süreci, yalnızca bebeğin gelişimi açısından değil, anne adayının genel sağlığı için de büyük önem taşır. Ancak çoğu zaman gözden kaçan bir konu vardır: ağız ve diş sağlığı. Çocuk Diş Hekimliği Uzmanı Dt. Nurgül Demir, hamilelikte diş eti hastalıkları ve çürük riskine karşı önemli uyarılarda bulunarak, anne adaylarına yönelik kritik bilgiler verdi.
Hormonal Değişimlerle Gelen Ağız Sağlığı Sorunları
Dt. Nurgül Demir, gebelik sürecinde yaşanan hormonal değişimlerin diş ve diş etlerinde hassasiyet oluşturabileceğine dikkat çekti. Özellikle gebeliğin ilk üç ayında mide bulantısı ve kusmaya bağlı olarak diş yüzeylerinde asit erozyonları oluşabileceğini söyledi. Bu aşınmalar, diş minesinde mineral kaybına yol açarak çürüklerin oluşumunu hızlandırabiliyor.
Florür desteğiyle diş hassasiyeti kontrol altına alınabilir
Diş yüzeylerindeki sert doku kayıplarına karşı florür içeren ağız gargaralarının düzenli kullanımı öneriliyor. Bu sayede hem diş hassasiyeti kontrol altında tutuluyor hem de yeni çürük oluşumu engellenmiş oluyor.
Tükürük Üretiminin Azalması Risk Oluşturuyor
Hamilelikte azalan tükürük üretimi, ağız içi hijyenin korunmasını zorlaştırır. Nurgül Demir, bu durumun ağız içi yumuşak dokuların ve diş yüzeylerinin yeterince temizlenememesine sebep olduğunu vurguladı. Tükürük, asitlerin tamponlanmasını sağlayarak çürük oluşumunu önlemekte aktif rol oynar.
Su tüketimi sadece genel sağlık için değil, ağız sağlığı için de şart
Düzenli su tüketimi ile tükürük üretimi desteklenebilir. Aynı zamanda ağız içi asit dengesi korunarak bakterilerin diş yüzeyine tutunması engellenir.
İkinci Trimesterde Diş Eti Hastalıkları Artış Gösteriyor
Dt. Demir, gebeliğin ikinci üç ayında diş eti problemlerinin daha sık görüldüğünü belirtti. “Hamilelik gingiviti” olarak bilinen bu durum; kızarık, şiş ve kanayan diş etleriyle kendini belli eder. Bu belirtiler görüldüğünde vakit kaybetmeden diş hekimine başvurulmalıdır. Aksi takdirde sekizinci aydan itibaren bu problemler ciddi düzeye ulaşabilir.
Hamilelik Tümörü Nedir ve Nasıl Önlenir?
Yeterli ağız hijyeni sağlanmadığında diş etlerinde “hamilelik tümörü” olarak bilinen zararsız ama rahatsız edici yapılar oluşabilir. Bu durum, bakteri plağının uzaklaştırılamamasından kaynaklanır. Erken müdahale ve düzenli bakım ile bu sorun kolaylıkla önlenebilir.
Uzmanından Anne Adaylarına 5 Önemli Tavsiye
Hamilelik öncesinde ya da erken döneminde yapılan diş kontrolleri, sürecin sağlıklı ilerlemesi açısından hayati önem taşır. Diş eti hastalıklarının sistemik sağlık üzerinde olumsuz etkileri olabilir.
Sabah bulantıları sonrası diş fırçalamak yerine, ağız önce suyla çalkalanmalı ya da sodyum bikarbonat ile gargara yapılmalıdır. Bu yöntem, ağız içi asit seviyesini dengeleyerek diş minesini korur.
Günde iki kez diş fırçalama alışkanlığını sürdürün
Sabah kahvaltısından sonra ve gece yatmadan önce yapılan diş fırçalama, çürük oluşumunu engellemenin en temel adımıdır. Ayrıca diş aşınmalarının ilerlemesini de durdurur.
Ksilitollü sakızlar, tükürük akışını artırarak ağız içi ortamın temizlenmesine katkı sağlar. Aynı zamanda asit dengesini koruyarak diş çürüklerinin önüne geçer.
Kalsiyum ve probiyotik açısından zengin besinler tüketin
Organik yoğurt ve kefir gibi yüksek kalsiyum içeren gıdalar, diş minesini güçlendirir. Ayrıca probiyotik özellikleri sayesinde ağız içindeki zararlı bakterilerin çoğalmasını engelleyerek diş eti hastalıklarına karşı koruma sağlar.
Ağız Sağlığı, Gebelikte Göz Ardı Edilmemeli
Anne adaylarının, gebelik boyunca hem kendi sağlıklarını hem de bebeklerinin gelişimini riske atmamak adına ağız ve diş bakımlarına azami özen göstermeleri gerekiyor. Düzenli diş hekimi kontrolleri, bilinçli beslenme ve doğru ağız hijyeni ile bu hassas dönemi sorunsuz bir şekilde geçirmek mümkün.