Veryeriler İnşaat ile konutta “Taş” devri

Şehirlerde ardı ardına yapılan çok katlı konut sitelerin yanında tek katlı ve bahçeli evlere olan talep gittikçe artırıyor. Alaçatı’da son 9 yılda 150 taş ev yapan ve Eylül ayında 50 konutluk “Köyiçi Taş Evler” projesine başlayan Veryeriler İnşaat Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Alpan Veryeri “İnsanların son yıllarda doğal yaşam özlemiyle birlikte ev seçimleri de değişiyor, konutta taş devri yeniden başlıyor” diyor.

Ekonominin lokomotifi olan inşaat sektöründe bir yandan şehir merkezlerinde çok katlı apartmanlar yükselirken diğer taraftan doğal hayata duyulan özlemle, tek katlı ve bahçeli müstakil ev inşaatlarının sayısı hızla artıyor.

Sektörde 20 yılı aşkın bir süredir faaliyet gösteren ve son 9 yıldır Alaçatı’da yaptığı taş evlerle niş bir alana yönelen Veryeriler İnşaat’ın Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Alpan Veryeri, yaşamın her alanında olduğu gibi ev seçiminde de insanların doğal yaşama dönük olana ilgisinin arttığını belirtti. Alpan Veryeri, inşaat sektöründe yer aldıkları uzun yıllar içerisinde kendilerinin de çok katlı apartmanlar yaptıklarını ancak son yıllarda artan talepler doğrultusunda Alaçatı’da tek katlı ve bahçeli taş ev inşaatına yöneldiklerini anlattı.

Veryeri, son yıllarda insanların yiyeceklerinden giyeceklerine kadar her alanda tercihlerinin organik olana dönmesiyle birlikte ev seçimlerinde de tercihlerinin değiştiğini, inşaatta doğal malzeme olan taş devrinin yeniden başladığını söyledi.

Doğa dostu meskenler

Yaşamın giderek hızlandığı bir ortamda insanların eski, sıcak mahalle ortamlarını özler hale geldiğinin altını çizen Veryeri, şunları ifade etti:
“İnsanlar eskiden olduğu gibi kendine ait bahçesi olan ve komşuluk ilişkilerini yaşayabilecekleri, çocuklarını güven içinde büyütebilecekleri, mahalle sıcaklığının hakim olduğu bir yerleşim alanı istiyor. Biz taş evlerimizde bu ortamı sağlıyoruz. Ayrıca bilinçli tüketiciler doğaya zarar vermeden yaşamını sürdürmeye özen gösteriyor. Yaptığımız evlerde malzemenin taş olması, fazla enerji tüketimini de engelliyor. Taş bildiğiniz gibi yazın evlerde klima kullanmaksızın serin bir ortam sunarken kışın da ısıyı hapsederek sıcaklığı koruyor. Yüksek enerji tüketiminin tetiklediği küresel ısınma dikkate alındığında taş yapılar gelecekte doğa dostu meskenler olmaya da aday görünüyor.”

Alaçatı’da son 9 yılda yaptıkları 150 taş ev ve Eylül ayında startını verdikleri 50 konutluk “Köyiçi Taş Evler” projesi ile inşaat sektörünün niş bir alanında butik iş yaptıklarını vurgulayan Alpan Veryeri, “Bu ihtiyacı önceden görmek bize bu alanda öncü bir rol kazandırdı. Artan talep karşısında önümüzdeki senelerde de taş ev inşaatına devam edeceğiz” dedi.

Sinpaş GYO Lagün Projesinin örnek evleri de proje kadar eşsiz

Estetik ve Fonksiyonelliğin mükemmel birleşimi: Lilyum Teras
Sinpaş GYO’nun, su ve yeşille iç içe bir tabiat harikası olan Phuket Adası Laguna bölgesindeki doğal Lagünlerden esinlenilerek hayata geçirdiği Lagün projesinde yer alan Lilyum Evleri; modern çağın masallarında yer alan konfor ve lükse sahip. Yaşam kalitesini artıracak düzeyde bir modernlik anlayışıyla inşa edilen Lilyum Teras dubleks örnek evi, estetikle fonksiyonelliği eşsiz biçimde birleştiriyor. İnce ve romantik çizgilerin dikkat çektiği örnek ev, özel mobilya tasarımlarının pastel renklerle beraber kullanılması ile şekillenmiş.

Lilyum Bahçe ve Lilyum Teras olmak üzere iki bölümden oluşan Lilyum Evleri yaşam kalitesini artıracak düzeyde bir modernlik anlayışı ve estetik fonksiyonelliği bir araya getiriyor. Lilyum Evlerinde salon ve ebeveyn süiti de dahil olmak üzere tüm yaşam mekanları Phuket Adası Laguna bölgesindeki doğal Lagünlerden esinlenilerek oluşturulan ve eşsiz Lagün manzarasına sahip.

Örnek evin giriş holünde, zemindeki Seranit marka porselen seramikler mimar tarafından tasarlanan özel bir desene göre su jeti ile kesilerek dairesel bir göbek oluşturulmuş. Böylece eve girer girmez çarpıcı bir odak noktası yaratılmış. Meşe rengi ahşap merdiven basamakları ise beyaz lake ahşap torna korkulukla beraber uygulanarak evde farklı bir hava yaratılmış.

Salon ve mutfakta fonksiyonellik ve görsel bütünlük

Lagün Lilyum Teras örnek evinde salon, mutfak ve yemek bölümü gerektiğinde bağımsız olacak fonksiyonellikte ama görsel olarak bir bütün sağlayacak şekilde şeffaf bölücülerle birbirinden ayrılmış. Bunun için mutfak ve salon arası duvar kaldırılarak, altı çekmeceli TV dolabı olarak da kullanılan ahşap çıtalı cam bölücü kullanılmış ve çok ferah bir etki elde edilmiş. Yemek masasının bulunduğu bölüm gün ışığını bolca içeri alan Lagün manzarasının en güzel şekilde izlendiği alana yerleştirilmiş.

Vanucci marka beyaz lake mobilyaların kullanıldığı mutfakta, siyah granit tezgâhla beraber duvarlarda parlak sedef kaplı plakalar kullanılmış. Teka marka beyaz eşyalarla tamamlanan mutfağın, ada üzeri sarkıt camlı rafı ise Bacera’dan seçilmiş.

Salonda ise iki farklı oturma alanı oluşturulmuş. Farklı renk ve kumaş desenleri ile bir grup halinde kullanılan mobilyalar Laura Ashley’den seçilmiş. Zeminde ise kireçli meşe laminat parke tercih edilmiş. Genel aydınlatmada ahşap lake bant arkası gizli ışık kullanılmış.

Yatak odalarında ince detaylar

Örnek evin üst katında yer alan ebeveyn yatak odası özel mobilyaları ile dikkat çekiyor. Özel imalat olan cibinlikli yatak ve şeffaf cam kapaklı dolaplar seçkin bir görünüm sunarken, Laura Ashley’den seçilen aynalı şifonyer ve koltuk bu görüntüyü tamamlıyor. Beyaz ve yalın mobilyalarla beraber dengeli bir şekilde kullanılan çiçekli duvar kağıdı ise dekorasyona hoş bir hava kazandırmış.

Alt katta bulunan çocuk yatak odasındaki eğrisel yatak, özel tasarlanmış. Odanın duvarlarını ise sticker olarak uygulanan şehir resimleri süslüyor.

Genç kız yatak odası ve ebeveyn yatak odasından çıkılan teraslar ahşap bir paravanla birbirinden ayrılmış. Tüm ahşap teras mobilyaları özel tasarlanıp, iroko ağacından üretilirken, çocuk odası tarafındaki renkli dış mekan mobilyaları Habitat mağazasından seçilmiş.

Fonksiyonel banyolar

Lagün örnek evindeki banyo ise şık görünümü ve mobilyalarının fonksiyonel tasarımı ile öne çıkıyor. Tamamı özel olarak üretilen banyo mobilyalarını, Seranit’in parlak beyaz seramikleri ve farklı duvar kağıtları tamamlıyor. Üst kat banyo duvarı çamaşırlık ve depo dolabı daha fonksiyonel bir alan yaratmak amacıyla hole doğru kaydırılmış.

Anadolu Yakası’nın doğal yaşam merkezi Lagün ile Samandıra’da bir su coğrafyası oluşturan Sinpaş GYO, ayrıcalıklarla dolu bir hayatı, İstanbul’da yaşamak isteyenler için bu projeyi tasarladı. Lagün projesi, her biri göl manzaralı müstakil villalar, bahçeli ve teras evler olmak üzere büyüklükleri 209 ile 749 metrekare arasında değişen 5 farklı mimaride, 9 farklı büyüklükte ev tipinden oluşuyor.

Sinpaş GYO’nun, tabiat harikası Phuket Adası Laguna bölgesindeki doğal Lagünlerden esinlenerek hayata geçirdiği Lagün projesinde 100’ü aşkın aile, sosyal yaşam, zengin bitki örtüsü, su ve yeşille iç içe ayrıcalıklı bir yaşam sürüyor. Biyolojik gölet oluşumu, zengin bitki örtüsü, çevreyi ve doğal yaşamı koruyan yapısıyla diğer konut projelerinden ayrılan projenin 1.ve 2. etabı teslim edildi ve yaşam başladı. 3.ve 4. etapta ise satışlar sürüyor ve Aralık ayında teslimleri başlayacak.

Avrupa’nın en büyük biyolojik göleti, peyzajı, yüzme havuzu, tenis kortu, spor merkezi, binicilik tutkunları için binicilik kulübü ile Lagün benzersiz bir yaşam seçeneği sunuyor. Su konsepti ve aile yaşantısı öne çıkacak şekilde kurgulanan ve modern country tarzı olarak yorumlanan projede Lagün Samandıra Atlı Spor Kulübü buradaki yaşamla iç içe. Anadolu yakasının federasyona bağlı tek binicilik kulübünü kullanma imkanına sahip olan Lagün sakinleri, spor yapabilmenin ve bu ayrıcalığın keyfini doyasıya yaşıyor.

Lagün Projesindeki biyolojik gölet sisteminin ise dünyada benzeri yok. Su bitkileri, balıklar ve faydalı bakterilerle suyun temizlenmesi sağlanarak, kendi içinde bir ekosistem oluşturan Lagün projesindeki göletler doğal yaşamın bir parçası olarak tasarlandı. Türkiye’de ilk kez uygulanan ve Avrupa’da da bu büyüklükte benzeri olmayan Biyolojik Gölet projesi yaklaşık 25 Bin m2’lik bir alanıyla Avrupa’nın en büyük biyolojik göleti özelliğine sahip.

Lagün; su kenarı bitkileri ile birlikte yaklaşık 70.000 metrekarelik yeşil alana sahip. Zengin bitki örtüsü ve su bitkileri ile birlikte 110 farklı türde bitki yer alan projenin 1. Ve 2. Etap peyzaj projelerinde toplam 102.349 adet ağaç ve su bitkileri kullanılarak peyzaj tasarımı yapıldı.

Lagün projesi, her biri göl manzaralı müstakil villalar, bahçeli ve teras evler olmak üzere büyüklükleri 209 ile 749 metrekare arasında değişen 5 farklı mimaride, 9 farklı büyüklükte ev tipinden oluşuyor.

Milleniumpark’ta son etap satışta

İstanbul’un yükselen değeri; Akfırat Tepeören. Milleniumpark, İstanbul’un gözde, el değmemiş ve hızla değer kazanan yerleşim alanı Akfırat Tepeören’de bulunuyor. Buradaki arazilerin imar izni sadece villa yapımına açık. Yani gecekondulaşmaya ve çarpık kentleşmeye kapalı. Şehrin kalabalığından ve karmaşasından uzak ama kaliteli bir yaşamın gereklerine yakın.

3 farklı tipde inşa edilen PLATİNİUM 497 M2 ,TİTANİUM 361 M2,QUANTİUM 367 M2 oluşan son etap satışta.

680 BİN $ 900 BİN$ ARASINDA Kİ RAKAMLARLA ŞATIŞTA.

Sabiha Gökçen Havaalanına ve otobana birkaç dakikalık uzaklıkta. Formula 1 pistine ise sadece 5 km. Çevresinde Koç Lisesi ve Sabancı Üniversitesi gibi modern eğitim kurumlarının da bulunduğu Milleniumpark; doğanın içinde size özel bir düş.

Toplam 282.000 m2 üzerine kurulu Milleniumpark’taki 219 villanın her biri ortalama 1.287 m2lik kullanım alanına sahip. Villaların birbirine uzaklığı, özel yaşama gerekli özeni gösterecek şekilde konumlandırıldı.

BETONA VEDA

Konutlar sadece mimari yapılar değildir. Bir somunun yuvaya oturması gibi eksiksiz ve tam bir uyumla kullanıcısını içine kabul eden özel yaşam alanlarıdır. Bu anlayıştan yola çıkarak, Milleniumpark’ta insanlar için ideal yaşam alanları oluşturduk…

Milleniumpark’ta kalite hep en üst düzeyde tutuldu. Villaların estetiği kadar işlevine de önem verildi. İç, dış mimaride kullanılan bütün parçalar, tıpkı yeni mobilyalar gibi milimetrik bir kesinlikte, pürüzsüz ve eksiksiz olarak bir araya getirildi, birleştirildi. Böylece kendi içinde hiçbir fazlalık ve kusur barındırmayan, rafine yaşam alanı oluştu.

Gökdelen yapı tekniği kullanılarak inşa edilen Milleniumpark’ın mimarisi kadar yapımındaki malzemeler çok özel. Beton, çivi ve kaynak kullanılmadan inşa edilen bu villaların ana malzemesi çelik. Yurtdışından özel olarak ithal edilen bu yapı çeliği, içte ve dışta ahşabın yumuşaklığıyla harmanlanıyor. Her villada ortalama 755 m2 ahşap kullanılıyor. Neme, çürümeye, her türlü dış etkiye ve deformasyona karşı dayanıklı olan bu özel ahşapla kaplanıyor. Ortaya doğallığın ve teknolojinin yalın bir bileşimi olan Millenium Park villaları çıkıyor.

Dayanıklı ve uzun ömürlü olmasının yanı sıra, geleceğin çizgileri de tasarımında taşıyan Milleniumpark, modern insanlar için yeni ve saygın bir yaşam çözümü

DOĞUŞTAN AKILLI EVLER

Milleniumpark’ta akıllı ev sistemi teknolojisi villalarınıza sonradan eklenen bir lüks değil. Yapım aşamasında, villaların tüm altyapısı yüksek teknolojinin gereklerini yerine getirecek şekilde oluşturuldu. Teknolojinin yaşamımızın bir artısı değil, bir parçası olduğu gerçeğinden yola çıkıldı ve villalar doğuşkan akıllı ve gelişmiş olarak güçlendirildi.

Milleniumpark’ın akıllı villalarının elektronik kontrol sistemleri yapı tesisatınızın gereksinimlerine en iyi şekilde cevap veriyor. Doğayı ve çevreyi koruyan bu teknoloji; ısıtma sistemleri, elektronik ev aletleri, havalandırma, aydınlatma sistemleri gibi villanızdaki cihazların, en az yakıt ve elektrik harcayacak şekilde çalışmasını sağlıyor. Tek bir tuşla ışıklandırmayı ayarlıyor, odaların ısısını düzenliyor.

Sizin hareketlerinizi algılayabilen Multisensor Light Control sistemi sayesinde, gece ışıkları sizin yerinize açıyor, kapatıyor.

Milleniumpark villalarının tümü yangın, gaz kaçağı, su basması ve hırsızlık gibi tehlikeleri, sensörleri kullanarak kontrol altında tutuyor. Ayrıca herhangi bir aksilikte 24 saat aktif güvenlik sistemi, Milleniumpark’taki güvenlik merkezine ve cep telefonunuzdan size haber veriyor. Gerektiğinde villanızın elektriğini, suyunu, doğalgazını otomatik olarak kapatıyor.

Villalarda bulunan dijital altyapılı görüntülü diyafon sistemi sayesinde ana girişe bağlanabiliyor ve misafirleriniz için görüntülü onay verebiliyorsunuz. Ayrıca, bu sistem sayesinde diğer villalardaki komşularınızla da konuşuyor, haberleşiyorsunuz.

İtetişim :

Web:www.milleniumparkvilla.com
Satış ofisi :0216 677 19 49

Zorlu’nun ‘5’i bir yerde’si satışta

Toplam yatırım maliyeti 2.5 milyar dolara çıkan İstanbul Zincirlikuyu’daki Zorlu Center, metrekaresi maksimum 18 bin dolardan satışa çıktı.

Zorlu Holding’in, Mart 2007’de ihaleye girip 800 milyon dolar bedelle aldığı Karayolları arazisi üzerinde inşaatına başladığı ‘Zorlu Center’ın proje lansmanını, Zorlu Gayrimenkul’un dördüncü kuruluş yıldönümü olan 26 Ekim’de düzenlenen basın toplantısı ile gerçekleştirildi.

Zorlu Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Zorlu, Zorlu Center’de yer alan rezidans bölümü için satış sürecini başlattıklarını açıkladı. Zorlu Gayrimenkul’ün kuruluşundan itibaren, İstanbul’a “değer” katacak “benzersiz” projeleri geliştirmeyi önceliği olarak gördüğünü vurgulayan Ahmet Zorlu, “Bu çok özel arazide inşaa edeceğimiz Zorlu Gayrimenkul’ün ilk projesinin, İstanbul kadar özel ve benzersiz olmasını istedim. Bu yüzden de yola bir hayalle çıktım. Hem İstanbul hem Türkiye hem de dünya için; İstanbul kadar eşsiz, İstanbul kadar renkli, İstanbul kadar zengin, İstanbul kadar benzersiz bir projeye imza atmalıydık. Bu büyük hayalimizi gerçekleştireceğimize inancımız tamdı. Kendimize verdiğimiz söz büyüktü. Projemiz de, aynı oranda büyük, benzersiz ve değerli olmalıydı. Zorlu Center, bu hayalimizi gerçeğe dönüştürmeliydi. Bu süreçte, bana yapamazsın, dediler. Bense yaptım, hayalim gerçek oldu” dedi.

YATIRIM BEDELİ 2.5 MİLYAR DOLAR

İstanbul’un kalbinde, iki kıtayı birleştiren iki köprünün arasında, Türkiye’de ilk defa rezidans, performans sanatları merkezi, alışveriş merkezi, otel ve ofislerden oluşan 5 ayrı fonksiyonu bir araya getirerek, adeta yeni bir kent meydanı yarattıklarını dile getiren Ahmet Zorlu, açıklamasını şöyle sürdürdü:

“Bir iş adamı olarak hayal kurarım ama hayalci değilim. İstanbul’un ilk 5’i bir yerde projesi Zorlu Center’de hayalimi gerçekleştirmek için hiç bir yatırımdan kaçınmadık. Tercihimizi hep en iyi teknolojiden yana kullandık. Yeşil ve çevreci unsurlara büyük önem verdik. İstanbul için kültür ve sanatın tüm kollarını kucaklayan Performans Sanatları Merkezi’ne, Zorlu Center içerisinde önemli bir yer ayırdık. Bunu, İstanbul ve ülkemiz için sosyal sorumluluğumuz olarak gördük. Zorlu Center’in İstanbul’un ‘değer’i olması için yaklaşık 2.5 milyar doların üzerinde bir yatırım gerçekleştiriyoruz. Bunun karşılığını ise daha inşaata başlamadan proje aşamasında aldık. Projemiz, 2008 yılında Cityscape Dubai Kentsel Tasarım Peyzaj Mimarlık Yarışması’nda geçtiğimiz yıl ise ‘Avrupa ve Afrika Gayrimenkul Ödülleri 2009 yarışmasında “Ticari Mimarlık Ödülü” kategorisinde uluslararası ödülün sahibi oldu. İnşaat aşamasında ise yerli ve yabancıların büyük ilgisi ile karşılaştık. Bu ilgi, inşaat yükseldikçe giderek artıyor” dedi.

LANSMAN ÖNCESİ “EŞE DOSTA” SATIŞ YAPILDI

Rezidastaki dairelerin satışı resmi olarak bugünkü satışla birlikte başladı meraklıları uzun zamandır bu projeyi bekliyordu ve satışa çıkmadan satış yapıldığı biliniyordu. Ön satış yapıldığı bilgisini doğrulayan Ahmet Zorlu tam sayı vermedi ama, “Allah nazardan saklasın çok talep aldık. Eşe dosta da bir miktar satışımız oldu. 2 bin kişi projeyi gezip rezervasyon yaptırdı” diye konuştu.

OTELDE BİR DEVLE ANLAŞMA YAPILACAK

Projede sadece rezidans daireleri satılacak. Ofis, alışveriş merkezi otel ve kültür merkezi kiralanarak işletilecek. Ofis AVM ve otel için yurtiçi ve yurtdışından çok fazla talep geldiğini belirten Zorlu, otelin işletmesi için henüz Türkiye’de olmayan büyük otel zinciriyle anlaşma imzalama aşamasında olduklarını söyledi.

Proje tamamlandıktan sonra AVM, ofisler, kültür merkezi ve otoparktan yılda 120 milyon dolar kira geliri beklediklerinin de altını çizdi.

“3+1 DAİREDE OTURACAĞIM”

Rezidans dairelerin büyüklükleri 117 ila 733 metrekare arasında metrekare fiyatları da 9 bin 500 ila 18 bin dolar arasında değişiyor. Projedeki penthouse dairelerin ise metrekare fiyatının 25 bin dolara kadar çıktığı söyleniyor.

Bir gazetecinin Ahmet Zorlu’ya, “Projeden sizin de daire aldığınız söyleniyor. Bu Penthouse daire mi olacak yoksa normal bir rezidans dairesi mi” sorusuna gülerek, “3+1 dairede oturacağım” yanıtını verdi.

İLK YERLEŞİM 2012 İLK ÇEYREĞİNDE OLACAK

Zorlu Center’deki ilk yerleşim 2012 ilk çeyreğinde AVM fonksiyonunda başlayacak. Diğer fonksiyonlarla (rezidans, performans sanatları merkezi, otel ve ofis) 2012’nin son çeyreğinde tamamlanacak.

Rezidans: Kule Rezidans Teras Ev olmak üzere, iki farklı konsept altında planlanan 584 rezidans, İstanbul’un en pahalı ve seçkin yaşam alanları arasında yer alacak ve. 140 bin metrekare alan üzerine planlanan rezidans bölümünde, daire büyüklükleri 117-733 metrekare, arasında değişecek. Rezidans sakinleri 3 açık, 1 kapalı yüzme havuzu ve 2 bin metrekarelik spor merkezinden yararlanmanın yanı sıra kişiye özel hobi ve ayrıcalıkların da sahibi olacak.

Performans Sanatları Merkezi: 3 bin 50 kişilik kapasitesiyle Türkiye’nin en büyük Performans Sanatları merkezi olarak dünyanın önde gelen gösterilerine ev sahipliği yapacak. Merkez müzikal, konser, dinleti, tiyatro ve dans gösterisi, resim sergisi ve müzayedeler gibi birçok sanatsal faaliyete ev sahipliği yapacak. Merkez kültür ve sanat dallarının tümünü kucaklayacak şekilde, toplam 50 bin metrekare alanda hizmet verecek. Merkez biri 2 bin 300 kişi kapasiteli iki balkondan oluşan zenginleştirilmiş (amplified) akustik özellikle tasarlanmış büyük ve 750 kişi kapasiteli tek balkondan oluşan doğal akustikli küçük olmak üzere 2 ana salona sahip. 4 farklı kotta her türlü ihtiyaca yönelik irili ufaklı salon ve fuaye alanlarında etkinlik ve sergilere ev sahipliği yapacak. Performans Sanatları Merkezi tüm katlarındaki bağlantılar ile kompleksin diğer kısımlarıyla devamlı ilişki içinde olacak.

Alışveriş merkezi: Zorlu Center AVM fonksiyonu yarı açık, yarı kapalı yaklaşık 100 bin metrekarelik alana sahip. AVM yerli ve yabancı yaklaşık 200 seçkin mağazayı aynı çatı altında toplayacak. AVM projesi kapsamında ayrıca 2.500 kişilik 12 adet sinema salonu, çocuk eğlence alanı ve 8 bin metrekarelik ana mağazaya yer alıyor. Dünyaca ünlü, şık ve lüks moda markalar, genç ve lezzet konseptini bütünleyen ayrıcalıklar, gündelik ve kültürel yaşam için gerekli her ayrıntı 40-1.300 m² arasında değişen mağazalarda yer alacak. Merkezin yeme-içme üniteleri ise dünyaca ünlü ve ödüllü aşçıları ağırlayan bir gurme merkezi olarak da konumlanacak. Zorlu Center AVM’sini sosyal aktivete alanları ile birlikte yılda 18 milyon kişinin gezeceği tahmin ediliyor.

Otel: Konumu ile İstanbul’u kanatları altına alacak otel İstanbul iş, finans, eğlence ve sanat hayatının tam orta noktasında olmanın avantajı ile hizmet verecek. Otel 58 bin metrekare alan üzerine kurulan otel projesinde, 55-350 m² büyüklükteki odalar olacak. 70 ile 200 metrekare arasında değişecek 16 adet toplantı odası ve 1.280 metrekare büyüklüğünde balo salonu mevcut. Balo salonu 1.100 kişi olan otelin birbirinden farklı konsepte sahip 3 adet restoranı bulunacak.

Ofis: Yatay düzlemde 22 bin metrekare alana sahip ve yeşil alanlarla bezenmiş Zorlu Center Ofis’leri, İstanbul’un tam merkezinde, ticaret ve hizmet fonksiyonlarının en yoğun olduğu bölgede çalışma hayatını yeniden tanımlayacak. 250 ila 700 metrekare arasında değişicek büyüklüklükleri ile İstanbul’da işe bakış açısını değiştirecek olan Zorlu Center ofislerine, özellikle uluslararası şirketlerin yoğun ilgi gösterdiğini belirtiliyor.

Zeliha ALAGÖZ TEMİZ/SABAH

‘Yabancıya satış, lüks konutta fiyatı artırır’

Rixos Elysium Suites’le lüks konutu şehir merkezine taşıyan Ofton İnşaat’ın Yönetim Kurulu Eşbaşkanı İsmail Hakkı Altun, “Yabancılara mülk satışı lüks konutu hareketlendirir” dedi.

Taksim’de yaptığı ve Rixos tarafından işletilecek Rixos Elysium Suites projesiyle emlak sektöründeki en lüks projesini yapan Ofton İnşaat’ın Yönetim Kurulu Eşbaşkanı İsmail Hakkı Altun, lüks kavramının İstanbul’da daha yeni başladığını söylüyor. Avrupa’nın diğer şehirleri ile karşılaştırıldığında lüks konuttaki satış değerlerinin hala çok düşük olduğunu söyleyen Altun “Standartların yükselmesiyle İstanbul’da lüks konutların değerlerinin daha da artacağını düşünüyorum.

LÜKS KONUT PİYASASINDA CANLANMA BEKLENİYOR

Paris’te, Londra’da lüks fiyatları 2-3 katı değerinde. Biz daha işe yeni başlıyoruz. Daha çok işimiz var” diye konuşuyor. Lüks konutta talebin şimdilik daha çok iç piyasadan geldiğini belirten Altun, “Yabancılara satışların önünün açılması projelerimizdeki satışları da hızlandırır. Şimdiki koşullarda Türk müşterilere satmak daha kolay. Çünkü yabancıya emlak konusundaki engeller nedeniyle satış yapsak bile parasını 3 aydan önce veremiyoruz” diye konuştu.

Sabah

‘Yabancıya satışta engeller kalkarsa gerçek değer oluşur’

Ağaoğlu Şirketler Grubu Başkanı Ali Ağaoğlu, “Fiyatların 3-4 kat artması hayal değil. Yeter ki yabancıya konut satışının önü açılsın” diyor.
Lüks konut kavramını nitelikli konut olarak tanımlayan Ağaoğlu Şirketler Grubu Başkanı Ali Ağaoğlu, “Benim lüks konuttan anladığım nitelikli yaşam alanıdır. Lüks bir konut, nitelikli sosyal alanlarıyla, sunulan hizmetleriyle, mimarisiyle içinde yaşayanlara ayrıcalık sunan projelerdir” değerlendirmesini yaptı. Lüks konutların belli bir fiyat aralığı olduğuna değinen Ali Ağaoğlu, Türkiye’de konut fiyatlarının halen taban seviyede olduğunu vurguluyor. Ağaoğlu, Türkiye’de konut sektörünün ve ekonominin daha da gelişmesi için gayrimenkul piyasasının tetikleyici rolü olduğuna dikkat çekerek “Türkiye ekonomisinin ihtiyaç duyduğu para, ya kredi olarak alınacak ya da Türkiye’deki emlak piyasasının yabancı bireysel yatırımcılara açılmasıyla kaynak girişi sağlanacak. Sadece kendi vatandaşlarımıza konut satarak ne kaynak yaratabiliriz ne de Türkiye’de emlak fiyatlarının hak ettiği değerlere ulaşmasını sağlayabiliriz. Bu nedenle öncelikli olarak yabancıya gayrimenkul satışının önündeki tüm engellerin kaldırılması gerekiyor” değerlendirmesini yaptı. Ağaoğlu, İstanbul’un nitelikli lüks projeleriyle yabancı yatırımcıların da ilgisini çektiğini söyledi. Ancak mütekabiliyet (karşılıklılık) ilkesi nedeniyle bu potansiyelini değerlendiremiyoruz. İstanbul’daki metrekare satış fiyatlarının Londra’daki, Dubai’deki değerlere ulaşması bir hayal değil, yeter ki yabancıya konut satışının önündeki engeller kaldırılsın” dedi

“LÜKS SADECE SARAYLARDA YAŞANMAZ ”
Ali Ağaoğlu, reklam filmlerinde kendisinin rol aldığı “10 Bin Peşin Daire Senin” kampanyasını Ataşehir’deki My Towerland projesine de taşıdı. Ağaoğlu’nun “Eskiden lüks yaşamak için saraylarda yaşamak lazımdı. Şimdi lüksü Ataşehir’de yaşayın” sözleriyle tanıttığı My Towerland projesinde 97 ile 210 metrekare arasında konutlar 377 bin ile 938 bin lira, 139 ile 274 metrekare arasındaki konutlar 478 bin ile 1 milyon 119 bin lira arasında, 216 ile 342 metrekare arasındaki konutlar ise 802 bin lira ile 1 milyon 504 bin lira aralığından satılıyor. Projedeki gökyüzü vilları lüks konut statüsüne giriyor.

Sabah

İstanbul’un 5’i bir yerde projesi

Zincirlikuyu’daki eski Karayolları arazisi üzerinde inşa edilen Zorlu Center’ın rezidans fonksiyonunun satış dönemi başladı.
Kule Rezidans ve Teras Ev olmak üzere iki farklı konsept altında 584 rezidans dairesi planlanıyor. 140 bin metrekare alan üzerine planlanan rezidans bölümünde, daire büyüklükleri 117-733 metrekare arasında, metrekare satış fiyatı ise net 9 bin 500 dolar ile 18 bin dolar aralığında değişiyor.

Zorlu Center’da inşaat süreci, 2011 yılının ilk çeyreğinde AVM, son çeyreğinde ise diğer fonksiyonlar olmak üzere tamamlanacak. Proje tamamlandığında Zorlu Center’ın toplam yatırım bedeli 2,5 milyar doların üzerine çıkacak.

Zorlu Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Zorlu, Zorlu Gayrimenkul’ün 4. kuruluş yıldönümünde düzenlenen basın toplantısında, projeyi tanıttı.

Her zaman hayal kurduğunu, ancak hiçbir zaman hayalci olmadığını ifade eden Zorlu, “Denizbank’taki odamda Zorlu Center’ın inşa edildiği araziye bakardım. ’Acaba devlet burayı niye değerlendirmiyor’ diye hayal ederdim. Allah bize nasip etti, burası ihaleye çıktı, 800 milyon dolar verdik ve burası bize nasip oldu” dedi.

Projeyi ilk defa dünyada yarışmaya açtıklarını ve yine “inşallah Türk mimarlar kazanır ve Türk mimarlarla beraber biz burayı götürürüz” dediğini söyleyen Zorlu, yarışma sonucunda Türk mimarların kazandığını anlattı. Zorlu, şunları kaydetti:

“Mimarlarla oturduk, orada da şunu söyledim; ’Bu araziyi beton yığını haline getirmeyeceğiz. Yeşillik çok olacak ve insanlar burada nefes alacak’… Bizzat bu projede ben kendim ve ekibim aklımızı, fikrimizi koyduk. Benim tabirimle 5’i bir yerde AVM, iş merkezi, rezidans, otel ama en önemlisi bizim sosyal sorumluluk anlayışımızla kültür merkezi… 2 bin 300 kişilik konser salonu, ayrıca 750 kişilik tiyatro salonu… Asırlarca konuşulacak bir kompleks ortaya getirdik. Bu proje konuşuluyor, herkesin de ağzında, Allah bizi nazardan korusun. İnanın gittiğim yerlerde ’Ahmet Bey ne zaman bitecek, ne zaman açılacak?’ diye soruyorlar. Burada açılacak otelimiz de AVM’miz de en iyi olacak, kültür merkezimiz de dünyada senelerce konuşulan bir kültür merkezi olacak ve biz bunu ülkemize armağan edeceğiz. Her zaman dediğim gibi ülkem, kurumum, ailem ama en önemlisi de yapacaksan en iyisini yap, gideceksen en uzağa git, çıkacaksan en yükseğe çık, sloganıyla biz yolumuza devem edeceğiz. Bundan kimsenin şüphesi olmasın.”

“SATIYORUZ DEMEDEN 2 BİN KİŞİ ZİYARET ETTİ”
Konuşmasının ardından gazetecilerin sorularını da yanıtlayan Zorlu, otelin 5 yıldızlı olacağını ifade ederek, “Dünya markalarıyla görüşmelerimiz devam ediyor. İşletmesini anlaştığımız grup yapacak. AVM ve ofis gibi diğer fonksiyonları Zorlu Grubu kendi bünyesinde şirket kurup kendisi işletecek” dedi.

Bugünkü toplantının aynı zamanda satış startı olduğunu belirten Zorlu, “Bugüne kadar sattıklarımız olmuştur, eşimiz dostumuz çok sıkıştırmıştır, sayı maşallah iyi, Allah nazardan korusun, Allah bereket versin. Biz bugüne kadar hiçbir yerde ’şunu satıyoruz’ demeden aşağı yukarı 2 bin kişi ziyaret etmiş, rezerv yaptırmış ve bugün de startını verdik, artık gelen görür, alır-almaz, pazara açık” diye konuştu.

“2,5 MİLYAR DOLARI AŞAN BİR YATIRIM”
Ahmet Zorlu, projenin 2,5 milyar doları aşan bir yatırım olduğunu, bunun üstünde satış ve işletme geliri hedefleri olacağını kaydetti. Zorlu, “Burada yalnız rezidanslar satılacak. Geri kalan Zorlu Gayrimenkul üzerinde kalacak. Geri kalanlar kiraya ve işletmeye verileceği için oradaki gelir zaman içinde belli olacak. 5 bin otopark kapasiteli bir otopark var. Bunların gelirleri ile beraber 120 milyon dolar gibi senelik gelir elde edeceğimizi tahmin ediyoruz, kira, iş merkezi ve kültür merkezi, otel, ofis, AVM olmak üzere…” diye konuştu.

Zorlu Gayrimenkul’ü halka arz etmeyi düşünüp düşünmediklerine ilişkin bir soruyu da Ahmet Zorlu, “O gün gelsin onu da düşünürüz” şeklinde yanıtladı.

“İSTANBUL’UN TEPESİNDEKİ BİR YALI DAİRESİ”…
“Proje en yüksek metrekare fiyatına mı sahip?” şeklindeki soruya karşılık da Zorlu, buraya “İstanbul’un tepesindeki bir yalı dairesi” dediklerini, konum ve kalite olarak yüksek olmadığını söyledi.

Zorlu, imar planında değişiklik yapılmadığını, emsal oranını aşmadıklarını da ifade etti.

“Kendinizin de bu projeden daire aldığınız söyleniyor. Daire büyüklüğü nedir?” şeklindeki soruya karşılık da Zorlu, “3 oda bir salon” yanıtını verdi.

Kendisine “Finanstan çıktığınızda niye fabrika kurmuyorsunuz da gayrimenkule yatırım yapıyorsunuz” dendiğini ifade eden Zorlu, Türkiye’nin gelişmesinde gayrimenkule de ihtiyaç bulunduğunu belirtti. Zorlu, “İstanbul dünyanın en güzel şehirlerinden biri ama maalesef gelen turist sayısı 5-6 milyon. İnsanların gözünü rahatsız etmeyen projeleri hayata geçirmek lazım ki ülkemize turist gelsin, daha çok istihdam yapalım” dedi.

“ELEKTRİKLİ ARAÇLARI ŞARJ ETMEK ÜZERE ŞARJ ÜNİTELERİ AYIRACAĞIZ”
Zorlu Gayrimenkul Genel Müdür Yardımcısı Mehmet Even de sorular üzerine genel olarak tüm tesisin yönetimini Zorlu olarak yürüteceklerini, bunu uzman firmalarla birlikte kurguladıklarını belirtti.

AVM’de henüz fiili kiralama başlamadığını söyleyen Even, projede çevreye büyük önem verdiklerini, ayrıca elektrikli araçları da şarj etmek üzere Zorlu Center’da bazı şarj üniteleri ayıracaklarını kaydetti.

Even, rezidanslara hem yurt içinden hem de yurt dışından talep olduğunu, her alanda ciddi talep aldıklarını belirtti.

Bu arada, projedeki yeşil alanda 50’den fazla bitki ve ağaç çeşidi yer alacak. Performans Sanatları Merkezi de 3 bin 50 kişilik kapasitesiyle Türkiye’nin en büyük performans sanatları merkezi olarak dünyanın önde gelen gösterilerine ev sahipliği yapacak. Merkez kültür ve sanat dallarının tümünü kucaklayacak şekilde, toplam 50 bin metrekare alanda hizmet verecek.

Milliyet

Middleist Konutları’nda 585 bin liraya

Ortadoğu Grup tarafından İstanbul’un gözde merkezlerinden Şişli’de hayata geçirilen Middleist Konutları’nda fiyatlar 585 bin liradan başlıyor.

Ortadoğu Grup tarafından İstanbul’un gözde merkezlerinden Şişli’de hayata geçirilen Middleist Konutları, 40 bin metrekarelik bir alan üzerinde inşa ediliyor. 2008 yılında yapımına başlanan Middleist konutları, 4 blok ve toplam 182 daireden oluşuyor. Projede 126 metrekareden 216 metrekareye kadar altı farklı büyüklükte üçü dubleks, üçü normal kat seçenekli alternatifler var.

585 bin lira 850 bin lira arasında değişen konutlardan 136’sı satıldı. Sosyal imkanlarıyla konaklayanlara pek çok fırsatı bir arada sunan ve oturumun başladığı projede 182 daireden 46’sı ise alıcısını bekliyor. Projenin merkezde olması Avrupa’nın en büyük adliye sarayına yakın olması nedeniyle yatırım amaçlı alımlar için de cazip

Milliyet

Levent’te lüks rezidanslar

Kiler GYO’nun Levent’te yatırımını gerçekleştirdiği İstanbul Sapphire’de konut fiyatları 1 milyon dolardan başlıyor

Kiler GYO’nun Levent’te yatırımını gerçekleştirdiği İstanbul Sapphire, 261 metre ve 56 kat yüksekliğiyle Türkiye ve Avrupa’nın en yüksek binası. Rezidans ve alışveriş merkezi olarak inşa edilen projede İstanbul’un ilk Seyir Terası’na ev sahipliği yapacak. 20 farklı tipte toplam 187 rezidansın olduğu İstanbul Sapphire’de dairelerin büyüklükleri 120 ile 750 metrekare arasında değişiyor. Toplam 250 milyon dolar maliyetle yapılan projede daire fiyatları 1 milyon ile 7.5 milyon dolar arasında değişiyor. İstanbul Sapphire’de double facade sistemi sayesinde enerjiden yüzde 30 oranında tasarruf sağlanıyor ve dışarıdan gelen doğal havanın da kullanılması (sirkülasyonu) binada yaşayanlar için tamamen doğal bir ortam sunuyor.

Tel: 444 5 111

Milliyet

Soyak’tan Konut Konferansı’nda geleceğin ipuçları

Gayrimenkul sektörünün başarılı isimlerini buluşturan Yapı-Endüstri Merkezi (YEM) Konut Konferansı’nda, sektörün geleceği tartışıldı. “Konutta Geleceğin Ayakizleri” başlıklı açılış oturumunun başkanlığını yürüten Soyak Holding CEO’su Emre Çamlıbel, gayrimenkul sektöründeki gelişmeleri, MIT Gayrimenkul Merkezi Başkanı Prof Tony Ciochetti, Özyeğin Üniversitesi Enerji Çevre ve Ekonomi Merkezi Başkanı Prof Dr Pınar Mengüç, TAGO Mimarlık şirketinin sahibi Mimar Tatsuya Yamamoto’yla birlikte masaya.

Yapı Endüstri Merkezi’nin (YEM) düzenlediği Konut Konferansı, uluslararası katılımla gerçekleştirildi.
Alanında önde gelen isimlerin katıldığı konferansta, sektörde Sürdürülebilir iş yapış biçimleri, Türkiye’de ulaşılabilir konut projeleri, binalarda enerji verimliliği gibi gayrimenkul sektörünün geleceğini şekillendiren konular tartışıldı.

MIT Gayrimenkul Merkezi Başkanı Prof Tony Ciochetti, Özyeğin Üniversitesi Enerji Çevre ve Ekonomi Merkezi Başkanı Prof Dr Pınar Mengüç, ve TAGO mimarlık şirketinden Mimar Tatsuya Yamamoto’nun katıldığı “Konutta Geleceğin Ayakizleri” başlıklı açılış oturumunun başkanlığını yürüten Soyak Holding CEO’su Emre Çamlıbel, kentlerin ruhunun ve kültürünün korunması için gayrimenkul alanındaki sürdürülebilir politikaların önem taşıdığını söyledi. Dünyanın gelişmiş kentlerinde gayrimenkul alanında yüksek standartların yerleşmiş olduğunu belirten Çamlıbel, Türkiye’de sektörün önünü açmak için atılan bütün adımların değerli olduğunu söyledi. Sektörün önde gelen isimlerini bir araya getiren Yapı Endüstri Merkezi gibi kuruluşların önemini vurguyan Çamlıbel, oturumda, sektörün gelişimi için ihtiyaç duyulan çözüm önerilerini masaya yatırdı.

Türkiye’de her yıl 600 bin yeni konut ihtiyacı olduğuna değinen Çamlıbel, konut ihtiyacı bulunan ailelerin ise yalnızca yüzde 20’sinin ev alabilecek maddi güce sahip olduğunu vurguladı. Köyden kente göç, hızlı nüfus artışı gibi nedenlerle bu açığın devam edeceğini belirten Çamlıbel, uygun fiyatlı konut projeleri için özel sektörün, kamu kurumları tarafından teşvik edilmesi gerektiğini söyledi. Çamlıbel, “Bu doğrultuda, kentsel dönüşüm projelerinin ve altyapılı imarlı arsa üretiminin artması için sivil toplum kuruluşları, meslek örgütleri, belediyeler ve akademisyenler gibi farklı paydaşlar, özel sektörle birlikte hareket etmeli. Türkiye’nin ihtiyacı olan şeffaf bir konut politikasıdır” diye konuştu.

Oturumda konuşan MIT Gayrimenkul Merkezi Başkanı Prof Tony Ciochetti de, sürdürülebilir konut politikalarıyla, konutların maliyetinin, maksimum verimlilikle belirlenebileceğini söyledi. Bunun için Merkez’de yaptıkları çalışmaları paylaşan Ciochetti, gelecekte 1000 dolara mal olan evlerde oturulmasının mümkün olacağını belirtti.

MIT Gayrimenkul Merkezi’yle Soyak olarak da işbirliği içinde olduklarını belirten Çamlıbel, yalnızca sektörün geleceğinin değil aynı zamanda dünyanın geleceğinin de sağlıklı konut politikalarına bağlı olduğunu söyledi. Türkiye’de Aralık 2009’da yürülüğe giren Binalarda Enerji Performans Yönetmeliği’ne değinen Çamlıbel, “Sektör, yönetmeliğin inşaat maliyetini artıran ancak işletme maliyetini düşüren uygulamalarını destekliyor.

Enerjinin yaklaşık yüzde 50’sinin binalar tarafından tüketildiği göz önüne alındığında, konunun önemi çarpıcı biçimde ortaya çıkıyor. Binalarda ısıtma ve yalıtım sisteminde verimlilik yaratılması, bu konuda öncelikli uygulamalar arasında yer almalıdır. Eğer mevcut tüm binalar ısınma açısından verimli hale getirilirse, Türkiye yılda 6 – 7 milyar dolar tasarruf edebilir. Türkiye’nin enerji alanında dışa bağımlılığını da azaltacak bu uygulama için yapılacak yaklaşık 25 milyar dolarlık yatırım da kendini 4 senede geri ödeyecek bir yatırımdır. Sektörümüzde çözüm bekleyen bir diğer konu da, bu sistemin uygulanması konusunda teşvik mekanizmasının kurulmasına duyulan ihtiyaçtır” dedi.

Enerji Verimliliğinin önemine değinen bir diğer konuşmacı da Özyeğin Üniversitesi Enerji, Çevre ve Ekonomi Merkezi Direktörü Prof Dr Pınar Mengüç oldu. Mengüç, geleceğin kentlerinde binaların sahip oldukları enerji verimliliği ve tasarrufu uygulamalarına göre değer kazanacağını belirterek, bunun doğaya ve aynı zamanda ülke ekonomisine sağlayacağı katkıya dikkat çekti. Üniversitede gerçekleştirdikleri şehircilik ve çevre alanındaki çalışmalarla binalar için etkin mühendislik uygulamaları, şehircilikte Avrupa Birliği normları ve enerji kullanımı gibi konularda sektörle işbirliği içinde olmayı hedeflediklerini belirtti.

Panelde Enerji verimliliği konusunda mimari tasarımın rolüne değinen Mimar Tatsuya Yamamoto da Türkiye’nin en çok konut projesi tasarlayan mimarlık şirketlerinden biri olarak TAGO Mimarlık’ın tasarımda enerji verimliliğini ön planda tutan yenilikçi bir yaklaşımı hayata geçirdiğini belirtti. Doğa dostu yeşil binaların bugün konut seçiminde tüketiciler için önemli bir kriter haline geldiğini vurgulayan Yamamato, şehirleri yaşanabilir kılmanın yolunun insana değer veren, yenilikçiliği ön plana çıkaran mimari yaklaşımdan geçtiğini söyledi.

Aralarında mimarlar, şehir planlamacıları, öğrenciler, sektör, kamu temsilcilerinin yer aldığı yoğun katılımla gerçekleştirilen oturum, basının da yoğun ilgisiyle karşılandı. Tüm gün süren konferans, Sürdürülebilir Toplumlar için Konut Tasarımı ve Planlama”, “Geleceğin Konutları İçin Tasarım” standartları gibi panellerle devam etti.