Türkiye’deki emlak fiyatları Avrupa’nın en cazibi

35 ülkede yapılan araştırmaya göre, yılın üçüncü çeyreğinde emlak fiyatları 17 ülkede arttı, 18 ülkede ise geriledi. Avrupa’da üçüncü çeyrekte yıllık bazda en yüksek artış yüzde 24.73 ile Letonya’da oldu. İrlanda’da ise emlak fiyatları aynı dönemde yüzde 14.94 düştü. ABD’de emlak fiyatları gerilerken, Asya’da emlak fiyatlarındaki artış eğilimi devam ediyor. Türkiye ise Avrupa’nın en cazip emlak piyasasına sahip bulunuyor.

Anadolu Ajansı’ndan Zülal Eser ve Selahattin Oğuz’un haberine göre, emlak fiyatları, yılın üçüncü çeyreğinde dünyanın yarısında artarken, yarısında geriledi. Global Property Guide’ın (Küresel Emlak Rehberi) hazırladığı rapora göre, 35 ülkede yapılan araştırmada yılın üçüncü çeyreğinde geçen yılın aynı dönemine göre 17 ülkede emlak fiyatlarının arttığı, 18’inde ise azaldığı görüldü.
Uzun süren bir emlak krizinin ardından Letonya tekrar ilgi odağı oldu. Letonya’da emlak fiyatları, üçüncü çeyrekte geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 24.73 oranında artış kaydetti. Geçen yıl söz konusu dönemde ülkede emlak fiyatları yüzde 59.70 gerilemişti. Metre kare başına emlak fiyatı 610 avro düzeyinde olan Letonya’da söz konusu rakam 2008 yılı üçüncü çeyreğine göre hala yüzde 45 gerisinde bulunuyor. Letonya, listede emlak fiyatlarında çift haneli büyüme gösteren tek Avrupa ülkesi oldu. Letonya’yı üçüncü çeyrekte geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 5.99 artışla Finlandiya, yüzde 4.38 artışla Norveç takip ediyor. Her iki ülkede de emlak fiyatları geçen yılın üçüncü çeyreğinden bu yana artış gösteriyor.

Avrupa’nın geri kalanında artış daha zayıf
Almanya, İngiltere, İsviçre ve Danimarka’da üçüncü çeyrekte yıllık bazda yalnızca yüzde 1 civarında artış görüldü. Listede yer alan ülkeler arasında söz konusu çeyrekte emlak fiyatları yüzde 14.94’lük düşüşle en fazla gerileyen ülke İrlanda oldu. Borç sorunun nedeniyle AB ve Uluslararası Para Fonunun (IMF) 85 milyar avroluk kurtarma paketiyle destek verdiği İrlanda’da son üç yıldır sürekli gerileyen konut fiyatları düşmeye devam edecek gibi görünüyor. Litvanya’da ise emlak fiyatları hala toparlanamadı. Ülkenin en büyük beş şehrindeki apartman daire fiyatları yüzde 10.36 geriledi. Fiyatlar, en yüksek seviyeye ulaştığı 2008 yılı dördüncü çeyreğinden yüzde 39.2 daha gerisinde bulunuyor.

ABD’de emlak fiyatları gerilerken, Asya’da yükseliyor
ABD’de yılın üçüncü çeyreğinde emlak fiyatları geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 4.31 geriledi. Emlak fiyatları geçen yılın üçüncü çeyreğinde yüzde 2.41 oranında azalmıştı. Ülkede yılın ikinci çeyreğinde bir önceki çeyreğe göre hafif bir artış kaydeden emlak fiyatları, üçüncü çeyrekte bir önceki çeyreğe göre ise yüzde 1.68 geriledi. Asya’da bazı ülkelerde üçüncü çeyrekte emlak fiyatları, hükümetlerin spekülasyonlara karşı aldığı önlemlere rağmen artmaya devam etti. Singapur’da emlak fiyatları üçüncü çeyrekte yıllık bazda yüzde 18.98, Hong Kong’da yüzde 17.84 oranında artış kaydetti. Hong Kong’da emlak fiyatlarında söz konusu çeyrekte bir önceki çeyreğe göre ise yüzde 5.94’lük artışla en büyük çeyrek dönem artışı görüldü. Tayvan’da emlak fiyatlarındaki artış başarılı bir şekilde dengelendi. Ülkede emlak fiyatları üçüncü çeyrekte yıllık bazda yüzde 6.97 oranında arttı. Geçen yılın üçüncü çeyreğinde yüzde 10.87 artış kaydedilmişti. Japonya’da emlak fiyatları ocak ayından bu yana artmaya devam ediyor. Tokyo’da emlak fiyatları, yılın üçüncü çeyreğinde geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 5.07 artış gösterdi. Endonezya ve Tayland’da ise emlak fiyatları söz konusu dönemde geriledi. Tayland çeyrek bazda emlak fiyatlarının en kötü düşüş yaşandığı ülke oldu.

Ortadoğu’da fiyatlar değişkenlik gösterdi
İsrail’de emlak fiyatları 2009 yılından bu yana artmaya devam ediyor. Ülkede emlak fiyatları, yılın üçüncü çeyreğinde yıllık bazda yüzde 14.12 oranında artış kaydetti. Ülkede emlak fiyatları, yıllık bazda 5’inci kez çift haneli çeyrek dönem artışını gösterdi. Dubai’de ise fiyatlar, üçüncü çeyrekte geçen yılın aynı çeyreğine göre yüzde 7.04 oranında geriledi. Birleşik Arap Emirlikleri’nde emlak fiyatları yılın başında artış göstermişti. Mevsimsellik ve sıkı kredi politikaları, Dubai’deki emlak piyasasının performansını sınırlandırdı.

Avrupa’nın en cazip emlak piyasası Türkiye’de
Küresel Emlak Rehberi’nin raporunda, Türkiye’nin Avrupa’nın en cazip emlak piyasasına sahip olduğu değerlendirmesi yapıldı. Sağlam makro ekonomik yönetime, düşen faiz oranlarına, genişleyen tutsat (mortgage) piyasasına, hızlı ekonomik büyüme ve artan turist ilgisine sahip ülkelerde emlak fiyatlarının değerlenme eğiliminde olduğuna dikkat çekilen raporda, Türkiye’de bütün bu olumlu unsurların bulunduğu ifade edildi.
Türkiye’de 2002 yılındaki finansal reformlar ve takip eden dönemde sıkı bütçe kontrolüyle beraber, düşük enflasyon ve faiz oralarının düşmesinin emlak alımı için borçlanma gücünü artırmasının yanı sıra hızlı artan nüfus ve hızlı büyüyen turizm sektörünün emlak piyasasında olumlu etki yaptığı vurgulandı. Türkiye’de emlak piyasasının, düşük emlak fiyatları, yüksek kira gelirleri, özellikle sermaye kazançlarında olmak üzere düşük vergiler, hızlı ekonomik büyüme, nüfusun büyük bölümünün genç olması, hızlı nüfus büyümesi, düşen faiz oranları ve makul alım satım maliyetlerinden ötürü olağanüstü ekonomik kıymet sunduğuna işaret edildi.
Raporda, “Ortak kanı konut patlamasının tarih olduğu yönünde. Ancak belki de yeniden düşünmeliyiz. Konut patlaması kazara ortaya çıkmaz. Bu, faiz oranlarında uzun vadeli düşüşler ve tutsat piyasasını büyüten kurumsal reformlar gibi özel koşulların belirlenmesiyle oldu. Bugün Türkiye’de konut patlamasının ön koşulları kendisini tekrarlıyor. Türkiye uzun bir enflasyon tarihi ve paranın kötü idaresi deneyimine sahip, ancak 2002 yılından bu yana bu tarih geride kaldı” denildi.
Türkiye’de konut kredisi hacminin düşük enflasyon, düşük faiz oranları ve bankaların kredi vermek için kaynağa sahip olmasından ötürü hızla büyüdüğüne işaret edilen raporda, konut piyasasında İstanbul’un yabancı yatırımcılar için cazip olmaya başladığı vurgulandı. Türkiye’de turizm sektörünün herhangi bir Avrupa ülkesinden daha hızlı büyüdüğüne, bu yıl Türkiye’ye gelecek turist sayısının 30 milyonu aşmasının beklendiği belirtilen raporda, İstanbul’un Avrupa’da Paris ve Londra’dan sonra en çok ziyaret edilen üçüncü kent olduğu kaydedildi. Kira gelirlerinin göreli olarak cazip olduğu İstanbul’un, ticaret ve konferans merkezi haline geldiğine ve bazı şirketlerin bölgesel idare merkezlerinin burada bulunduğuna işaret edilerek, bölgesel idare merkezi İstanbul’da bulunan uluslararası şirketlere Microsoft ve Coca-Cola örnek gösterildi. Raporda, Belçika, Kıbrıs Rum Kesimi, Çek Cumhuriyeti ve Slovakya hariç birçok AB üyesi ülkesi ile ABD, Kanada, Asya’da bazı ülkeler, Latin Amerika ve Afrika vatandaşlarının Türkiye’de emlak satın alabileceği, Türk bankaları ve diğer bankaların ikamet eden ya da etmeyen yabancılara emlak almaları için tutsat kredisi verdiği belirtildi.
Türk müteahhitlerinin gözdesi Libya
Türkiye’nin Libya Büyükelçisi Kaya: “Libya yetkililerinin destekleri sayesinde ve olumlu bakışları çerçevesinde, ödemelerle ilgili sorunlar aşılmıştır.”
Anadolu Ajansı’ndan Esin Işık’ın haberine göre, Türkiye’nin Libya Büyükelçisi Levent Şahin Kaya, Türkiye-Libya arasında şu anda ödemelerle ilgili önemli bir sorun bulunmadığını belirterek, “Libya yetkililerinin destekleri sayesinde ve olumlu bakışları çerçevesinde, bu sorunlar aşılmıştır” dedi. Kaya, AA muhabirine konuya ilişkin yaptığı açıklamada, iki ülke arasında bazen ödemelerle ilgili sorunlar meydana geldiğine dikkati çekerek, hem büyük elçiliğin, hem bakanlığın, hem hükümetin ve hem de Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın bu konuları yakından takip ettiğini, ödemeye ilişkin sorunların aşılması ve ödemelerin hızlandırılması için gerekli girişimleri yaptığını söyledi.
Geçmişten kalan ödemeler sorununun ayrı bir konu olduğuna işaret eden Kaya, bu sorunla ilgili rakamın Dış Ticaret Müsteşarlığının çalışmalarıyla belirlendiğini kaydetti. Toplam bir miktar vermenin mümkün olmadığını ifade eden Kaya, “Geçmişten kalan ödemelerle ilgili olarak kurumların yorumlarına göre, ülkelerin yorumlarına göre rakamlar değişiklik arz ediyor. Libya tarafına sorduğunuz zaman başka bir rakam alabilirsiniz. Türk resmi makamlarının belirlediği rakam farklı olabilir. Şirketlere sorarsanız ayrı ayrı rakamlar ortaya çıkıyor. Tek, net bir miktar yok. Bir müzakere bir görüşme süreci içinde hallolacak olan, görüşülen bir konudur” dedi.

Güncel ödemeler
Büyükelçi Kaya, şu anda güncel olan ödemelerle ilgili sorunların çözülmeye çalışıldığını ifade ederek, “Bu son 1 yıllık müteahhitlik şirketlerimizin hak ediş ödemelerinin yapılması konusu. Bu konu da olumlu yolda gelişmekte. Ödemeler hızlanmıştır, yapılmaktadır. Takip etmeye de devam ediyoruz” diye konuştu. Şu anda Türkiye-Libya arasında ödemelerle ilgili önemli bir sorun bulunmadığına işaret eden Kaya, Libya yetkililerinin destekleri sayesinde ve olumlu bakışları çerçevesinde bu sorunların aşıldığını vurguladı. Kaya, “Hükümetimiz ve özellikle Sayın Başbakanımızın bu konuyu takip etmesi ve Libya’daki yetkililer nezdinde de gündeme getirmiş olması sorunun aşılmasını sağlamıştır” dedi.

“25 binin üzerinde vatandaşımız çalışıyor”
Büyükelçi, Türkiye-Libya ilişkilerinin yoğun biçimde her alanda geliştiğini, özellikle son yıllarda ivme kazandığını kaydederek, 2009 yılı Kasım ayında Başbakan Erdoğan’ın Libya ziyaretinden sonra ilişkilerin oldukça hızlandığını söyledi. Kaya, iki ülke arasında özellikle ekonomi, ticaret ve yatırım alanında ilişkilerin güçlü olduğunu ifade etti.
Libya’nın Türkiye için özellikle müteahhitlik sektörü açısından önemli olduğunu vurgulayan Kaya, Türk firmalarının son 5 yılda Libya’da müteahhitlik alanında proje bazında 14.5 milyar dolarlık taahhüt üstlendiğini bildirdi. Kaya, şöyle devam etti: “Türk şirketleri Libya’da 5 yılda 14.5 milyar dolar tutarında proje üstlenmişlerdir. 2010 yılında üstlenilen proje tutarı 2.6 milyar dolardır. 1970’li yıllardan beri müteahhitlerimiz Libya’da güven kazanmışlardır, Libya’ya yerleşmişlerdir. Zaman zaman miktarlar iniş çıkış gösterse de, 40 yıla yakın bir süredir binlerce, on binlerce Türk vatandaşı Libya’da ekmeğini kazanmıştır. Şu anda tahminimiz 25 binin üzerinde Türk vatandaşımız burada işçi olarak çalışmaktadır. 200’ü aşkın Türk şirketi Libya’da müteahhitlik sektöründe faaliyette bulunmaktadır. Müteahhitlik sektöründe Türk firmaları Libya’da ilk sırada yer almaktadır. Bu çerçevede, devletimiz, büyükelçiliğimiz ya da hükümetimiz aracılığıyla olsun gerekli desteği vermeye çalışmaktadır. Son 12 ay içinde Başbakanımız Libya’yı 3, Devlet Bakanımız Zafer Çağlayan ise 5 defa ziyaret etmişlerdir. Bütün bu ziyaretlerde özellikle müteahhitlik sektörümüze destek olunmaya çalışılmaktadır. Büyükelçiliğimizin faaliyetleri de yoğun olarak bu alanda devam etmektedir.”

Hedefimiz ticaret hacmini 5 yılda 10 milyar dolara çıkarmak
Türkiye ile Libya arasında ticari ilişkilerin de geliştiğini dile getiren Kaya, iki ülke ticaret hacminin 2.2 milyar doları aştığını söyledi. Türkiye’nin hedefinin 3 yılda bu rakamı 5 milyar, 5 yılda ise 10 milyar dolara çıkarmak olduğunun altını çizen Kaya, bunun için Türkiye ile Libya arasında Serbest Ticaret Anlaşması müzakerelerinin sürdüğünü söyledi. Kaya, yakın zamanda bu müzakerelerin sonuçlanarak, anlaşmanın imzalanmasını istediklerini kaydetti.

 

Kaynak : Hurriyetemlak.com