Türkiye’nin dış borç açığının yurtdışına gayrimenkul satışıyla gerçekleşeceğine dikkat çeken ve İspanya örneğini veren İnanlar Yönetim Kurulu Başkanı Serdar İnan, kanal projesine 30 milyar dolar önermesinin nedenlerini vurguladı:
Neden 30 milyar dolar?…
İnsanlar bir kitap yazıyorlar sonra bekliyorlar ki hayat bu yazdıkları kitaba uysun! Onlar beklerken şunu kaçırıyorlar: Kitaplarını hayatın akışına göre yazanlar, asıl ahenk ve gerçeği yakalıyorlar.
İstanbul için de böyle. İstanbul hep var, hayat gibi. Siz kafanızda bir İstanbul oluşturup ona göre planlar, projeler yapamazsınız. Mevcut İstanbul’u dinleyerek, bilerek, severek ve de bir megakent olduğunu göz önünde bulundurarak, bu megakente uygun projeler yapmalısınız. O zaman İstanbulla uyum içinde hareket eder, İstanbul’a yarar sağlarsınız. İhtiyaçları neler, riskler neler, çözümler neler? Bunları anlayarak, öngörerek, vizyonla oturtmalısınız. İstanbul bir şeyin değil her şeyin şehri. İstanbul’da her şey var. İstanbul’u sadece eğitim, sadece sanayi, sadece sağlık üzerine kuramazsınız; İstanbul her şeyiyle gerçek bir megakent.
Hem bir mimar hem de bir İstanbul aşığı olarak kanal projesini tamamen destekliyorum. Önemli olan projenin doğru planlanıp doğru yönetilmesi. Detaylar çok önemli. Proje doğru yapılandırıldığında tüm konulardaki soru işaretlerinin giderileceği inancındayım.
Proje 12 milyar dolarlık maliyete sahipse 300 milyar dolarlık da getirisi olacak. Ben 30 milyar dolar teklifinde bulunurken, bu projeye inancımı ve desteğimi dile getirmek istedim.
Şehircilik bakanlığını da destekliyorum… Başbakanın şehir bakanlığı planını da çok yerinde buluyorum. İstanbul bir megakent. Sorunlarını da gelişim projelerini de buna göre ele almak gerekiyor. Bu şekilde gerekli kanunların da biran önce düzenlenmesiyle İstanbul’un 21.yy’da Frankfurt’tan Shangai’ya bölgenin en önmeli şehri konumuna ulaşması açısından gerekli kapıları açacaktır.
Milliyet