Yüksek faiz döneminin ardından ikinci el otomobil piyasasında beklenmedik bir hareketlilik yaşanıyor. Özellikle bayram sonrası dönemde talep, uzun zamandır görülmeyen seviyelere ulaştı. Otomerkezi.net CEO’su Muhammed Ali Karakaş, kur artışı ve sıfır araç fiyatlarındaki yükselişin bu talebi körüklediğini belirtti.
İkinci Elde Satışlar Bayram Sonrası Zirve Yaptı
İkinci el otomobil pazarında, son 1,5 yıldır süregelen yüksek faiz oranlarına rağmen, bayram sonrası dönem ciddi bir canlanmaya sahne oldu. Otomerkezi.net CEO’su Muhammed Ali Karakaş, özellikle 1 milyon TL’nin altındaki otomobillere olan talebin son iki haftada yüzde 30 oranında arttığını açıkladı. Bayram öncesinde beklenen bir hareketlilik gözlemlenirken, bayram sonrasında ise sürpriz şekilde artan satışlar dikkat çekiyor.
1 Milyon TL Altı Araçlarda “Yok Satıyorlar” Dönemi
Karakaş’a göre, uygun fiyatlı araçlar için adeta yarış yaşanıyor. Özellikle 1 milyon TL’nin altındaki araçlar “yok satıyor” diyebileceğimiz seviyeye geldi. Bu gelişmeler, ikinci el piyasasında uzun süredir görülmeyen bir canlılığı beraberinde getirdi. Otomerkezi.net CEO’su, “Özellikle bayramın hemen ardından gelen haftada ikinci el satışlarında rekor bekliyoruz” ifadelerini kullandı.
Oto İhale Platformlarında Satışlar Patladı
Bayramın hemen ardından geçen bir haftalık süreçte, oto ihale platformlarında yaklaşık 10 bin ikinci el araç satışı gerçekleştirildi. Bu rakam, ticari satışların ne denli yoğunlaştığını gösteriyor. Perakende tarafta ise, bireysel tüketicinin uygun fiyatlı ve hazır teslim araçlara yönelmesi dikkat çekiyor. Kur ve faiz artışı endişesi, tüketiciyi daha hızlı karar almaya zorluyor.
Talebin Sürekliliği Tartışma Konusu
Pazardaki bu ani yükselişin geçici mi yoksa kalıcı mı olduğu ise belirsizliğini koruyor. Ancak şu bir gerçek ki; piyasada özellikle uygun fiyatlı araçlarda satış yoğunluğu halen sürüyor. Karakaş, “Talebin suni mi kalıcı mı olduğunu şu an için değerlendirmek zor. Fakat piyasadaki canlılık oldukça net” diyerek tabloyu özetliyor.
Sıfır Araçlardaki Fiyat Artışı Talebi İkinci Ele Kaydırdı
Döviz kurundaki artış, sıfır araç fiyatlarını yukarı çekerken, ikinci el otomobiller daha cazip hale geliyor. Üretici firmaların yeni model yılı zamlarını kur artışıyla birlikte devreye alması, ikinci ele yönelimi tetikliyor. Karakaş bu konuda, “Artık B ve C segment sıfır araçlarda bile, birkaç yıl önce D-E segment araçlarda gördüğümüz fiyatları görüyoruz” ifadelerini kullanıyor.
İkinci Elde Uygun Fiyatlı Alternatifler Mevcut
Sıfır araçlardaki fiyat artışlarının her zaman ikinci el piyasasına gecikmeli yansıdığını hatırlatan Karakaş, şu anda ikinci elde birçok avantajlı seçenek bulunduğunu belirtiyor. “Fiyatlar henüz artış trendine girmedi. Bu nedenle ikinci el almak isteyenler için şu an doğru zaman” diye ekliyor.
2025 Yılında Pazar Hacmi 8,5 Milyon Adedi Bulabilir
Sektör temsilcileri, bu hareketliliğin devam etmesi durumunda 2025 yılında ikinci el araç satışlarının 7,5 milyon adede ulaşmasını bekliyor. Sıfır araç pazarında ise 1 milyonun üzerinde satış öngörülüyor. Karakaş, “Kur, enflasyon ve faiz üçgeni, önümüzdeki dönemde pazarı şekillendiren en önemli faktörler olmaya devam edecek” değerlendirmesinde bulundu.
Kur ve Faiz Artışı Endişesi Tüketiciyi Harekete Geçirdi
Siyasi gelişmelerle birlikte artan ekonomik belirsizlik, tüketiciyi hızla alım kararı vermeye yöneltti. Karakaş, bu durumun psikolojik olarak piyasaya yansıdığını belirtiyor. Faizlerin artma ihtimali ve döviz kurundaki dalgalanma, tüketicilerin “şimdi almazsam daha pahalıya alırım” düşüncesiyle ikinci el araçlara yönelmesine sebep oluyor.
İkinci El Araç Piyasasında Beklenmedik Bahar Hareketliliği
Sonuç olarak; ikinci el otomobil pazarı, bayram sonrası dönemde ciddi bir ivme yakalamış durumda. Özellikle 1 milyon TL’nin altındaki otomobillerde talep tavan yaptı. Sıfır araçlardaki fiyat artışları ve dövizdeki dalgalanma ise bu yönelimin başlıca sebepleri arasında. 2025 yılına kadar ikinci el pazarında artışın devam etmesi, sektör temsilcileri tarafından güçlü bir olasılık olarak görülüyor.
İkinci el otomobil almayı düşünenler için şimdilik hâlâ uygun bir dönem yaşanıyor. Ancak ekonomik göstergelerdeki değişim, bu dengeyi her an tersine çevirebilir.