Mevcut yaşam alanları ve lüks projelerden sıkılan mimarlar alternatif yaşam alanları ile sadece şehirlerin görüntüsünü değil sosyal yapısını da değiştirmeyi hedefliyor. Yoksullukla boğuşan Haiti’de yapılan alternatif şehir buna en iyi örnek…
Tarihi anıt gibi merkez
Her ne kadar Bangkok’un tarihinin üstünde oturuyor olsa da Taylandlı mimar Amanda Levete tarafından hayata geçirilen Bangkok Central Embassy binası şehrin üstünde parlayan bir anıta dönüştü. Yapımı Şubat 2011’de tamamlanacak yapı 1.5 milyon metrekare alan üzerinde inşa ediliyor. İçerisinde 5 yıldızlı bir otel ile lüks apartman dairelerinin bulunduğu proje dikey bahçeleri ve 7 katlı podyumu ile şehrin buluşma alanı olmayı hedefliyor. Gökyüzü teraslarında şehrin panoramik manzarasına hakim olan yapı, şehrin yeşil eteklerine de tepeden bakıyor.
Haiti’de yüzen şehir oluşturma çabası
Boston merkezi mimarlık şirketi Kevin Schopfer ile Tangram 3DS ortaklığında hayata geçirilen bu proje Haiti’de alternatif bir yaşam oluşturma çabasından yola çıkıyor. Yüzen bir şehir yaratma fikrinden yola çıkan projede 300 bin rezidansın yer alması planlanıyor. Ülkenin bir tarafı yoksullukla boğuşurken diğer tarafından yapılan bu ilginç proje tezatı ise tartışmaya açık. Amaç ise her ne kadar yapay da olsa Haiti için gerekli olan bir sosyal alan yaratmak ve ekolojik mimari kavramının dünyadaki referans oluşturabilecek bir proje ortaya çıkarmak.
Tüm ışıklar sönünce Londra’nın Olimpik Stadı ortaya çıktı
Geçtiğimiz günlerde İngiltere’nin başkenti Londra ilginç bir toplumsal kampanyaya imza attı. Londra’da 2012 yılında düzenlenecek Olimpiyatlar için yapılan Olimpiyat Stadyumu’nın tanıtımı tüm şehrin içine dahil edildiği bir kampanyaya dönüştürüldü. Londra sakinleri 20 Atalık tarihinde aynı saatlerde birkaç dakikalığına ışıklarını kapatınca sadece Olimpik Stadın yanan ışıkları şehrin siluetini değiştirdi. Böylece sadece stad tanıtılmamış dünyadaki en ilginç pazarlama kampanyalarından birine de imza atılmış oldu. Mimarisi Populous tarafından yapılan ve İngiltere Başbakanı David Cameron’ın da katıldığı etkinliklerde Londra’nın yeni sembollerinden biri tanıtıldı.
Belgrad’da robot gibi teknoloji merkezi
Belgrad’ın en büyük Teknoloji ve Ar-Ge merkezi olacak bu yapı robota benzeyen ilginç teknolojik yapısıyla dikkat çekiyor. Avusturyalı Wolfgang Tschapeller tarafından tasarlanan proje teknoloji Sırbistan’da teknoloji alanındaki en büyük yatırım olacak. Sosyal ve ekonomik büyümeyi destekleyecek bilimsel eğitim merkezi olmayı amaçlayan merkez, adeta yeryüzünden harekete hazırlanan bir uzay üssüne benziyor. Zemin üzerinden üç kat yükselen bölümde sadece binanın çelik ayaklarına yer veriliyor. Zemin ise aslında dördüncü kattan başlıyor. Şu anda tasarım aşamasında olan ptojenin 2013 yılından itibaren hayata geçirilmesi planlanıyor.
Teknoloji merkezinde tasarım modası
Belgrad’daki bu proje gibi dünyanın farklı yerlerinde hayata geçirilen teknoloji merkezleri artık uzay üssünü andıran mimari anlayışla yapılıyor.
Bu bir uzay üssü değil, Tayvanlıların buluşma noktası
Tayvan’da hayata geçirilen dünyanın en ilginç karma mimari projelerinden biri olacak Kaohsiung Limanı projesi, deniz ile sosyal hayatı birbirine bağlayacak. Aslında bir liman projesi olarak başlanan ancak daha sonra içinde otel, iş merkezi sergi salonları ile zenginleştirilen proje New York merkezli Asymptote Mimarlık tarafından hayata geçiriliyor. Sadece Tayvan’ı ziyarete gelen değil şehirlilerin de buluşma noktası olmayı hedefleyen proje, fonksiyonel dış cephesiyle dikkat çekiyor. Asimetrik kuleleri ile dikkat geçen proje sıradan bir ulaşım merkezi olmanın ötesine geçmeyi hedefliyor.
Sabah