Terrace zincirine altı halka daha ekleyecek

Terrace konseptli konut projelerini Büyükada’ya taşıyan İnanlar İnşaat, bu yıl gerçekleştirdiği 3 projeye gelecek yıl 6 halka daha ekleyerek 350 ile 400 milyon dolar arasında bir ciroya ulaşmayı hedefliyor
Terrace Bahçe, Avlu 138 ve Terrace Lido projeleri ile yılı kapatan İnanlar İnşaat, gelecek yıl geçekleştireceği proje sayısını ikiye katlayarak altıya çıkardı. Firma, 350-400 milyon dolar arasında ciro hedefliyor.
Önümüzdeki yıl lansmana çıkacakları altı yeni proje için kolları sıvadıklarını ve diğer yandanda teslimlere hazırlandıklarını belirten İnanlar İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı Serdar İnan, Terrace konseptine devam edeceklerinin ilk sinyallerini verdi. 2011’de Terrace konseptinin Bomonti, Sarıyer ve Kartal olmak üzere 6 yeni noktada daha kendini göstereceğini söyleyen İnan, “Yılın ilk aylarında Bomonti’deki projemiz, ardından Sarıyer’deki 3 projemiz ile Anadolu yakasındaki 2 projemiz lansmana hazır hale gelecek. Anadolu yakasındaki projelerden birini 32 Group ile ortak gerçekleştireceğiz” diye konuştu.

Üç projede teslim zamanı
Ayrıca 2010’da başlayan üç projenin yılın ilk yarısında teslim edileceğini belirten İnan, yeni projelere de değindi. İnan, “6 yeni projede 900 ile 1.000 konut imal etmeyi planlıyoruz. Bu konutlardan ciro beklentimizi ise yaklaşık 350-400 milyon dolar olarak öngörüyoruz” diye konuştu.
Artık geride kalan yılın kendileri açısından dolu dolu ve verimli geçen bir yıl olduğunu kaydeden İnan, 45 yıldır her şeyin üzerinde tuttukları ‘Önce İnsan’ felsefesini tüm projelerine yansıtarak ‘doğru yaşam alanları’ sunan projeler geliştirdiklerini söyledi.

Sosyal sorumluluk projelerini unutmadı
2010 yılında sosyal sorumluluklarını unutmadıklarını belirten İnan, “2010 yılında kurulan Mimar Sinan Vakfı’na ait vakıf projelerimiz hareketlendi. Sultanbeyli’de Bedrettin İnan Erkek Öğrenci Yurdu, Sağlık Ocağı ve Aşevi projeleri tamamlanarak hayata geçirildi. Erzincan’da Ayla İnan Kız Öğrenci Yurdu inşaatı başlatıldı. Projenin tamamlanma aşamasına doğru hızla ilerliyoruz. Bunların yanısıra yine Erzincan’da Terzi Baba Koleji ve Kreşi inşasına başlamak üzereyiz” dedi.

‘Ekonomi büyür, konut sektörü ivme kazanır’
Gelecek yıl ekonominin ve buna bağlı olarak tüm sektörlerin yüksek bir ivme kazanacağını söyleyen İnan, bunların başında inşaatın geldiğini kaydetti. 2015’e kadar bu çıkışın süreceğini öngören İnan, “Konut kredilerinin enflasyonun gerisinde kaldığı bu dönemi göz önünde bulundurursak gayrimenkul fiyatlarında bir gerilemenin söz konusu olacağını düşünmüyorum. Gayrimenkul fiyatlarında -üstelik yabancılara konut satışının kolaylaştırılması için alınacak kararlar eklenirse- düşüşten ziyade kademeli olarak artışlar olacak” diye konuştu.

Milliyet

Atakent 3’ün satış tarihi belli oldu

Atakent’in en önemli projelerinden biri olarak beklenen, Avrupa Konutları Atakent 3, 14 Ocak Cuma günü satışa çıkıyor.

Atakent’in en önemli projesi, Avrupa Konutları Atakent 3, 13 Ocak’ta Çırağan Sarayı’nda düzenlenecek basın lansmanının ardından 14 Ocak Cuma günü satışlara başlayacak.

Proje detaylarıyla bölgeye büyük değer katacağı belirtilen Avrupa Konutları Atakent 3’ün %85’i yeşil alanlara ayrıldı. 2240 konuttan oluşan projede 167 odalı bir otel de bulunuyor.

Merakla beklen Avrupa Konutları Atakent 3 projesi için Avrupa Konutları İcra Kurulu Başkanı Süleyman Çetinsaya şunları söyledi;

“6 yıl önce başladığımız Avrupa Konutları markasıyla konutta kalite ve güvenin markası haline geldik. Bugün yaptığımız her proje yoğun ilgiyle karşılanıyor. Bugüne dek tüm Avrupa Konutları projelerimizde erken teslimler yaptık ve bunun yanında tüm projelerde ev sahiplerine büyük kazançlar sağladık. Avrupa Konutları markasıyla 6 yıl önce teslim ettiğimiz Atakent 1 projemiz ve geçtiğimiz yaz 8 ay erken teslim ettiğimiz Atakent 2 projesinin ardından Atakent’e üçüncü projemizle büyük bir yatırım yapıyoruz. Herkesin merakla beklediği projemizi önce basın mensuplarıyla 13 Ocak akşamı Çırağan Sarayı’nda yapılacak lansman ile tanıtacağız. 14 Ocak tarihinde de satışlara başlamış olacağız” dedi.

Sabah

Bu sokaktan geçmek paralı

Caddebostan Selin Sokak’taki bir binanın sahipleri, evlerinin önündeki yola ‘Tapulu malımız’ diyerek bariyer yerleştirdi. Bu sokaktan araçlarıyla geçmek isteyenler ise para ödeyecek.
Bir binanın sahipleri, Caddebostan Selin sokaktaki evlerinin hemen önündeki yolu, “tapulu malımız” diyerek kapattı. Çevre sakinlerinin tepkilerine rağmen geri adım atılmadı. Bunun üzerine vatandaşlar çareyi Kadıköy Belediyesi’ne şikayet etmekte buldu ancak bir değişiklik olmadı.

Habertürk Gazetesi’nin haberine göre; çevre sakinleri, sokağı bariyerle kapatanların kendilerinden para talep ettiğini belirtirken, o kişilerin önümüzdeki günlerde bariyer için elektronik anahtar satacaklarını da söyledi.

Yolu kullanabilmek ve evlerine gidebilmek için para vermek zorunda kalacaklarını kaydeden vatandaşlar ise “Aylık abone ücreti belirleyip bizlere söyleyeceklermiş. Ödemeyenler bu sokaktan geçemeyecekmiş” diyerek duruma sert tepki gösterdi.

KADIKÖY BELEDİYESİ’NDEN AÇIKLAMA GELDİ
Kadıköy Belediyesi Basın Danışmanlığı tarafından yapılan açıklamada, Kadıköy’de buna benzer yerlerin olduğu ve bu kişilerin amacının belediyeden kamulaştırma parası almak olduğu kaydedildi ve şöyle denildi:

“Söz konusu sokağın bir kısmı özel mülk. Caddebostan İskele Sokak yapılınca sokaktaki bir binanın sahipleri de ‘Burası bizim özel mülkümüz geçiş yapılamaz’ diyerek yıllarca sokak olarak kullanılan ama aslında özel mülkleri olan araziyi kapatmışlar.

BARİYERİ KALDIRMA YETKİMİZ YOK
Burası özel mülk olduğu için yasal yollar olmadan, yani belediye olarak burayı açma, kapama, yıkma, bariyeri kaldırma yetkimiz yok. Konudan biz de haberdar olduk ama özel mülkiyet olduğu için buraya girip herhangi bir yaptırımda bulunamayız. Çünkü sonuçta yasal olarak haksız duruma düşeriz. Öncelikle tarafları bir araya getirip uzlaştırmaya çalışacağız. Uzlaşma olmazsa, belediye olarak kamulaştırma yoluna gidebiliriz. Kadıköy’de buna benzer yerler var.

PARA TOPLANMASINA İZİN VERMEYECEĞİZ
Yıllarca yol olarak kullanılmış ancak sonra mülk sahiplerinin kapattığı yerler var. Çoğunun amacı zaten belediyeden kamulaştırma parası almak. Konuyu en kısa zamanda uzlaşma ile çözmeye çalışacağız. Bu arada da kimsenin kumanda satmasına, para toplamasına izin vermeyeceğiz.”

Ntvmsnbc

Bankalarda son gün konut kredisi yoğunluğu

Kredi miktarlarının yeni yılda, konut bedelinin yüzde 75’ine indirilmesi kararı nedeniyle bankalarda müracaat yoğunluğu yaşanıyor.
Konut kredilerinde, kullanılabilecek miktarların 1 Ocak 2011 tarihi itibariyle düşürülmesi, yılın son gününde de bankalarda yoğunluk yaşanmasına neden oldu.

Barem Gayrimenkul Değerleme A.Ş Yönetim Kurulu Başkanı Haluk Soydemir, BDDK’nın ilgili tebliği uyarınca, konut kredileri ve ticari emlak kredi miktarlarının değiştirildiğini hatırlattı.

Bu tebliğe göre, konut için bankaların verdiği kredi miktarının, konut değerinin yüzde 75, ticari emlak değerinin ise yüzde 50’si ile sınırlandırıldığını ifade eden Soydemir, şunları kaydetti:

”Bu kararın alınmasının nedeni, ABD’de yaşanan ve dünyayı saran tutsat (mortgage) krizi benzeri, aşırı ve gerçek dışı emlak kredisi kullanımını önlemek. Çünkü bankalar, bugüne kadar emlak değerinin yüzde 100’üne yakın kredi kullandırabiliyordu. Ayrıca şu an Türkiye’de konut ihtiyacı doyma noktasına ulaştığı için suistimallere karşı böyle bir tedbir alındı. Öte yandan, daha önce yerel düzeyde eksperlere yaptırılan gayrimenkul değerleme işleminin artık SPK ve BDDK lisanslı şirketlere yaptırma zorunluluğu getirildi. 1 Ocak’tan itibaren aldıkları konut ya da iş yeri için yüzde 75 ve üzerinde kredi kullanmak isteyen kişi ve firmalar, son 10 gündür bankalarda ve değerleme şirketlerinde büyük bir yoğunluk oluşturdu. Kredilerine son gün onay almak isteyenler, bugün özellikle bankalarda çok büyük bir yoğunluk yaşanmasına neden oluyor.”

Ntvmsnbc

Konut kredilerinde son durum

İki yıldan bu yana düşen faiz oranları ev sahibi olmak isteyenlerin cebini rahatlattı. 100 bin TL’lik kredinin maliyeti düşük faizle birlikte iki yılda 86 bin TL ucuzladı.
Faiz oranlarının, 2008’de ortalama 1.78’den 2010’un son çeyreğinde 0.90 oranına düşmesi en çok ev almak isteyenlere yaradı. 2008’de 100 bin TL’lik krediye bin 999 TL ödeyen bir kredi sahibi şu anda bin 286 TL ödüyor. Tüketiciler bu hesapla ayda ortalama 713 TL kâr ederken yılda 8 bin 556 TL kâra geçiyor.

100 YERİNE 150 BİN TL
Sabah gazetesinin haberine göre; ev sahipleri 100 bin TL’lik krediye 10 yılda 2008’de toplam 240 bin TL öderken artık 154 bin TL ödüyor. Böylece 10 yılda ödeyeceği toplam kredi maliyetinde ise 86 bin TL kâra geçiyor.

Anadolu Bank Genel Müdür Yardımcısı Recep Atakan, konut kredisi faizlerindeki düşüşün tüketiciye sadece faiz yükündeki düşüş değil, vade uzatma ve daha fazla borçlanma imkanı yarattığını belirtti ve şunları söyledi:

“2008’de tüketiciler 100 bin TL’lik krediyle 240 bin TL ödüyordu. Bugün ise 150 bin TL’lik kredi alarak aynı rakamı ödüyor. Dolayısıyla aradaki bu fark da tüketicilerin alım güçlerinin yükselmesi olarak yansıdı. Böylece daha büyük ve lüks evlere yönelerek daha fazla borçlanabilme imkanı yakaladılar.”

Yapı Kredi Konut Finansmanı Direktörü İsmet Erdem ise aylık taksitlerin yüzde 36 azaldığını kaydederken konut kredisi pazarının 2010’un ilk 11 ayında 2,5 kat daha hızlı bir performans göstererek yüzde 28,7 büyüdüğünü hatırlattı.

Ntvmsnbc

Konut Kredileri ve 2011 Beklentileriyle İlgili Merak Edilenler

Firmalar, 2010’u iyi kapattıklarını ve 2011’den çok umutlu olduklarını her fırsatta dile getiriyorlar peki sektörde neler oluyor?

2010 gayrimenkul yatırımcıları için iyi bir sene miydi? Ne getirdi, ne götürdü? Kaç markalı konut projesi satışa çıktı? Ne kadar konut satıldı? Alternatif yatırım araçlarına göre, kazandıran bir enstrüman mı gayrimenkul? Yıl içinde toplam kaç kişi konut kredisi kullandı? Mortgage sektörünün durumu ne?

Özellikle 2010’un ilk yarısından sonra gazete sayfalarını, inşaat firmalarının ilanları kapattı. Birbiri ardına çıkan her çeşit konsepte sahip projelere yönelik yapılan reklam kampanyaları, tüketicilerin dikkatini çekecek nitelikte. Konut alıcılarına, başını sokacakları evden ziyade, yeni bir yaşam tarzı satılıyor âdeta.

Hayata geçirdikleri projelere alıcı bulmak için yarışan firmalar, 2010’u iyi kapattıklarını ve 2011’den çok umutlu olduklarını her fırsatta dile getiriyorlar. Bütün bunların yanı sıra, tüketicinin karşısına her sene kendilerini aştıkları projelerle çıkıyorlar. Çatısında golf sahalı, katlarda bahçeleri olan, yüzme havuzunun bile sıradan geldiği sitelerde yaşamak artık kimileri için lüks olmaktan çıkıyor. En azından gazete ve televizyon reklamlarından ve firmaların satış rakamlarından yansıyan görüntü bu yönde. Peki, gayrimenkul sektöründe neler oluyor?

Erişilebilir fiyatlı evler satılıyor
Eva Gayrimenkul Değerleme Danışmanlık Genel Müdürü Cansel Turgut Yazıcı, 2010’un büyük yatırımlarda daha çok nakit parası olan yerli yatırımcıların gayrimenkul portföyü edindikleri bir yıl olarak geçtiğini düşünüyor. Perakende konut açısından değerlendiren Yazıcı, “Ön finansman, yani projeden satışla gerçekleştirilmek için yola çıkılan birçok proje gördük. Aslında 2010 senesi bize; gayrimenkul sektöründe her dönemde ihtiyaca yönelik gayrimenkul ürünlerinin “erişilebilir fiyatlı” olduğu sürece satıldığını gösterdi. Bu açıdan geçtiğimiz yılın gayrimenkulün hareketlenmeye ve ivme kazanmaya çalıştığı bir yıl olarak görüldüğü düşüncesindeyim.” diyor ve ekliyor: “Ticari krediler açısından projelerin gerçekleştirilmesinin zor olduğu bir dönem geçirsek de, konut kredileri beklenenin üzerinde büyümüştür. Bence bu yıl yatırımcılar daha seçici oldu ve geliştiricinin güvenilirliğini daha fazla sorgulamaya başladılar, doğru olanı da bu diye düşünüyorum.”

Bütün verilere bakıldığında, 2011 senesinin gayrimenkulde toparlanma yılı olacağının düşünülebileceğini söyleyen Yazıcı, “Önümüzdeki dönemde piyasada kıpırdanmalar olacağı ama yine piyasada daha çok likiditesi hazır yerli oyuncular arasında hareket yaşanacağını öngörmek mümkündür. Perakende konut kredileri pazarının ise ivmelenerek büyüyeceğini düşünüyorum.” diyor.

4 milyon konut stoku var
Eva Gayrimenkul Değerleme’nin son verilerine göre; İstanbul’daki konut stokunun 2007’de 3.699.807 adet iken, 2008’de bu rakam 3.826.170 adete çıkmış. Tahmini konut stokunun yıllık takribi yüzde 3 büyüdüğü ve 2010 yılı sonunda 4 milyonun biraz üzerinde olacağını öngörülüyor. Yazıcı, “Bunların dışında konut satış rakamlarına baktığımızda 2009 un ilk yarısı ile 2010 un ilk yarısı karşılaştırıldığında yeni inşaat için alınan ruhsatlarda yüzde 64’lük bir artış olduğunu görüyoruz, bu olumlu bir gelişme.” diyor ve sözlerine şöyle devam ediyor: “İstatistiklere konut satış rakamları anca tapu devri ile yansıyor. Oysa projeden “satış vaadi sözleşmesi” ile konut satılması ise ülkemizde çok yaygın. Tapu devirleri projelerin başlamasından 2-3 sene sonra yani mülkler teslime hazır olduğu zaman yapılıyor. Bu nedenle tapu devir verilerine yıllık bakıp o yıl için yorum yapmamak gerekiyor.

2010 iyi bir yıl oldu
Konuta yönelik gayrimenkul yatırımları için 2010 iyi bir yıl oldu diyen Yazıcı, “Ticari ve arsa için işlerin biraz daha zor olduğu bir yıl oldu. Öte yandan büyük arsa ihaleleri yapıldı ve hepsi satıcı için güzel fiyatlarla alıcı buldu. Bunlar sektöre olumlu dinamikler getirdi, piyasaya olan güveni arttırdı.” diyor.

33 markalı proje start verdi
2010 yılında arzda hız kesildiğini belirten Çekici, markalı konut projeleri ile ilgili şunları söylüyor. “Bu yıl içinde Avrupa yakasında 21 adet projede yaklaşık 18.000 adet konutun lansmanı gerçekleşti. Anadolu yakasında ise 12 adet konut projesinde 4.000 adet konut inşaatı start aldı. Konu projelerin teslimleri ise ağırlıklı olarak 2012 ve 2013 yıllarında olacak. 2009 yılında her iki yakanın toplamında yaklaşık 50 adet proje tüketiciyle buluşturulmuştu; konut adedi ise yaklaşık 21.000 adet idi. Bu rakamları oluşturan ağırlıklı bölgeler Avrupa yakasında; Beylikdüzü, Bahçeşehir ve Ispartakule; Anadolu yakasında ise, Ataşehir, Çekmeköy, Sancaktepe, Kartal ve Maltepe olarak geçtiğimiz yıla damga vurmuştu.”

Mortgage 2010’u rekorla kapatıyor
Mortgage sektörü, 2010 yılını rekor bir büyümeyle kapatıyor. 2009’u da 5,1 milyar TL tutarında bir büyümeyle 42,7 milyar TL ile kapatan sektör, 2010’u yaklaşık 14 milyar TL’lik bir hacim artışıyla 56 milyar TL’nin üzerinde bir büyüklüğe ulaşarak bitirecek. Bu da yaklaşık olarak yüzde 30’luk bir büyümeye tekabül ediyor. Garanti Mortgage Genel Müdür Yardımcısı Umur Güven’e göre; 2011’de Mortgage sektörü yaklaşık yüzde 25 oranında büyüyecek ve 70 milyar TL tutarında bir hacme ulaşacak. 2010’da konut sektörünün halen 2008 sonunda başlayan küresel finansal krizin etkilerinden çıkmaya çalıştığını söyleyen Güven, “Mortgage Uzmanı Garanti’nin desteğiyle hazırlanan Reidin.com Emlakendeks’in Türkiye’nin en büyük yedi ilindeki verileri baz alarak hazırladığı Türkiye kompozit satış ve kira endekslerinde 2010’da pozitif bir trend olması, sektörün 2009 Şubat ayından başlayan toparlanmanın devam ettiğini gösteriyor. Ancak gelinen nokta, halen endekslerin en üst seviyede olduğu 2008 Mart-Nisan seviyelerinin altında olduğunu da görüyoruz.” diyor.

Konut kredisi talebi arttı mı?
Peki tüm bu iyileştirmeler sonucu konut kredi taleplerinde gerçekten bir artış gözlemlendi mi? Son çeyrek için konuşacak olursak: Hayır. Gerçekten de Türkiye Bankalar Birliği verilerine göre 2. çeyrekte konut kredileri kullandırılan kişi sayısı bir önceki döneme göre artarak 108.017’ye yükselmişken, son çeyrekte konut kredisi kullanan kişi sayısı 97.443’te kaldı. HürriyetKıyasla.com üzerinden yapılan konut kredileri başvuruları da bunu doğrular nitelikte: 3. çeyrekte tüm başvurular içinde konut kredisi başvurularının oranı bir önceki döneme göre yüzde 2,9 azaldı. Üstelik portal üzerinden kullandırılan ortalama konut kredisi miktarı da 2. çeyrekte 76.000 TL iken, bu tutar 3. çeyrekte 64.000 TL’ye kadar geriledi. Vadelerde ise bir değişiklik görülmedi. Portal ziyaretçileri her iki dönemde de ortalama 84 ay vadeli kredi aramaları gerçekleştirdi.

Kaynak: gazeteparc.com

Ütopik Binalarda Yaşam Çok Yakın

Ağaoğlu Projeler Koordinatörü Mimar Murad Acar’dan modern zamanın yapıları hakkında açıklamalar.

Günümüzde inşaat sektörünün yıldızı Ağaoğlu’nun projelerini koordine eden Mimar Murad Acar, yakın gelecekte bizi bekleyen konut tiplerini anlattı. Her biri büyük nüfuslar barındıracak ‘kent binalarda’, makine gibi programlanacak evlerde yaşamak çok uzak değil…

Kriz ortamında bile yatırımlarını arttırması Ağaoğlu markasına ‘riskleri seven’, ‘çılgın’ bir imaj kazandırdı. Öngörü yeteneğiyle yatırımların karşılıklarını da almayı başaran şirketin, Projeler Koordinatörü Mimar Murad Acar, yeni yılda, İstanbul’da yüksekliğiyle dikkat çekecek bir projeyi açıklayacaklarını müjdeledi.

KİLOMETRE YÜKSEKLİĞİNE ULAŞAN YAPILAR

“Mimarideki gelişimi belirleyen üç durum var.Birincisi genel olarak teknolojideki gelişim, ikincisi bunun yapı kalitesi üzerindeki etkileri, üçüncüsü de insanların sosyal kültürel dünyasındaki değişimler” diyen Acar, mimaride kısa sürede ütopik projelere geçilmesi sürecini açıkladı.

Değişimi açıklamak için verdiği örnekte 11 Eylül 2001’deki İkiz Kule saldırılarından bahseden Acar, o olayın ardından beklenenin aksine gökdelenlerin gözden düşmediğini, betonun kalite sınıfının yukarı çekilmesiyle birlikte dayanıklılığın artmasının, görüşleri hızla değiştirdiğini ifade etti.

Günümüzde çelik konstrüksiyonlarla yarışan betonlar sayesinde karşımıza Tayvan’daki Taipei101 Binası, Burj Al Arab Oteli, Burj Dubai gibi bir kilometre yüksekliğe ulaşan binaların yapıldığını anlattı.

Bu gelişmelerin ucunun kent binalara uzanacağını ifade eden başarılı mimar, 50 bin- 100 bin kişinin yaşayabileceği kent binaların tasarlandığını söyledi.

“YOLDA EVİNİZE GELİRKEN MİKRODALGANIZDAKİ YEMEĞİ PİŞİREBİLECEKSİNİZ”

“Bugün Dubai’de görülen denize yapılan adalar, çölde inşaa edilen yeşil kentler, yukarıya doğru yapılan bahçeli gökdelenler gibi yapıları daha sık görmeye başlayacağız. Bir de bu gelişmelerle birlikte eskiden pek dikkat edilmeyen ‘sürdürülebilirlik’ kavramı önem kazandı. Enerji kaynaklarının azalması, çevre kirliliği, insan sağlığını etkileyen yapı malzemeleri gibi nedenlerle bu kavram günümüzde daha da önem kazanıyor.” diyen Murad Acar akıllı bina kavramına da şöyle açıklık getirdi: “Aslında akıllı bina kavramı pek yeni sayılmaz ama daha önce bu alanda yaşayanlar için bir kullanım kolaylığı yoktu. Şimdi bu sistemler basitleştirilip, kullanıcı dostu biçiminde sunulmaya başlandı. Bir binaya yaklaşırken bile size binayı tanıtan sistemler var artık. Aydınlatma, havalandırma, ısıtma gibi tesisatlar programlanabilecek. Siz evinize girdiğinizde otomatik olarak çalışacak ve evden çıktığınızda kapanacak biçimde… Yolda evinize gelirken mikrodaldaki yemeği pişirebileceksiniz.”

Uygun yatırımcı, uygun yer ve uygun proje bir araya geldiğinde bu sistemlerin Türkiye’de de uygulanabileceğini ifade eden Acar, 10 yıl öncesine göre rekabet ortamının arttığını ve her projenin bir öncekine göre çok daha yenilik içerdiğinden bahsetti.

Kaynak: Akşam

Mar Yapı, G Plus’la altından karlı konut üretecek

Güneşli’de iş ve yaşam alanlarını birleştirecek G Plus projesine start veren Mar Yapı, kısa dönem kiralama modelini uygulayacağı projede yatırımcıya altından fazla kazanç vaat ediyor.

Daha önce Güneşli Konutları projesiyle MIPIM Architectural Review Future Project Awards 2010 birincilik ödülünü alan Mar Yapı, yine aynı bölgede G Plus adıyla yeni bir residence projesine başladı. G Plus projesinin inşaatına başlayan Mar Yapı, yakın zamanda projenin tanıtımını gerçekleştirerek satışlara da başlayacak.

Mar Yapı Yönetim Kurulu Başkanı Münir Özkök, Güneşli’de 200 bin metrekarelik arsa üzerinde 120 bin metrekarelik satılabilir ve kiralanabir alana sahip bir proje hayata geçireceklerini ifade ederek, G Plus’ın toplam 3 bloktan oluşacağını ve 3 etap halinde inşa edileceğini açıkladı. Projede toplamda bin konutun yer alacağı bilgisini veren Özkök, ilk etapta inşa edecekleri kulede 258 konut, 335 ofis ve mağaza yer alacağını kaydetti.

Atatürk Havalimanı’nı TEM’e bağlayan Basın Ekspres üzerinde bulunan G Plus projesinde, 45 metrekarelik stüdyo, 65 metrekarelik 1+1, 95 metrekarelik 2+1 ve sınırlı sayıda 3+1 daire bulunacağını söyleyen Özkök, projenin 1’inci etabın değerinin yaklaşık 60 milyon dolar olduğu bilgisini verdi.

KISA DÖNEMLİ KİRALAMA
Özkök, G Plus projesinde kısa dönemli kiralama modelini de uygulayacaklarını belirterek, yatırım amacıyla daire alanlar adına daireleri işleteceklerini, kısa dönemli kiralama yapacakları bilgisini verdi. Bunun için Avrupa Proje Yönetimi’nden Ediz Giray ile anlaştıklarını ifade eden Özkök, Ediz Giray’ın uygulanacak model üzerine çalıştığını söyledi.

Projede ilk satış fiyatı ile bitiş fiyatı arasında yüzde 50’lık bir prim artışı öngördüklerini anlatan Özkök, “24 ay gibi bir sürede yüzde 50’lik bir kazanç, altından daha fazla getriri anlamına geliyor. Bu nedenle de projemizin adını Gold Plus’ı (Altının üstünde) sembolize eden G Plus olarak belirledik” dedi.

Avrupa Proje Yönetimi’nden Ediz Giray’da G Plus’la birlikte hızlı yaşam konseptini hayata geçireceklerini açıkladı.

Güneşli yeni Maslak olacak
Basın Ekspres hattının ve Güneşili Bölgesi’nin bugün Levent Maslak hattının başlangıç dönemlerine benzediğini anlatan Özkök, orta vadede bu bölgenin konut, ofis ve otel yatırımlarıyla Maslak’a alternatif bir merkez olacağını söyledi. Bölgenin en büyük avantajının Atatürk Havalimanı’na yakınlığı olduğunu ifade eden Özkök, İstanbul metrosunun 2011 yılında Güneşli’den geçeceğini istasyonlardan birinin de G Plus projesinin hemen yanında olacağı bilgisini verdi. Güneşli’de eski sanayi alanlarının yavaş yavaş kalkmasıyla büyük ölçekli araziler ortaya çıktığına değinen Özkök, bu araziler üzerinde birbiri ardına yeni projelerin yükseleceğini kaydetti.

Bülent YOLDAŞ/Sabah

Düşleri gerçekleştiren mekânlar yaratıyor

Bir sevgi atmosferi yaratmak, tutkuyla yaşamak ve en heyecan verici düşleri gerçekleştirmek için yola çıkan Hollandalı tasarımcı Marcel Wanders, beyazın hakim olduğu ortamlarda iddialı renkleri özgürce kullanıyor.

Hollandalı endüstriyel tasarımcı Marcel Wanders, 1988 yılında School of the Arts Arnhern’den mezun oldu. 1996 yılında Droog içn tasarladığı Knotted Chair isimli ürünüyle ünlenen tasarımcı bugün içinde B&B Italia, Bisazza, Poliform, Moroso, Flos, Boffi, Cappelini, Droog ve Mooni’nin de yer aldığı ve kendisinin de sanat direktörü ve başkan yardımcısı olduğu Çağdaş Avrupalı Tasarım Üreticileri için çalışıyor. Wanders Rotterdam Design Ödülleri’nin de yönetim kurulu başkan yardımcılığını yürütüyor. SFMoMA, Limn, The Design Academy, Nike, IDFA, FutureDesignDays gibi yerlerde konuşma yapan ve dersler veren Wanders, Danimarka’da da pekçok tasarım akademisinde görev yaptı.

2005 yılında şef Peter Lute ile birlikte, Lute Suites denilen dünyanın ilk tamamen şehir dairelerinden oluşan projesini yapan Wanders, daha sonra Rotterdam’ın yeni restoranlarından Blits ve New York’ta bulunan Rivington Hotel’in içindeki bar, lounge ve VIP barın da bulunduğu Thor restoranın da iç dizaynını üstlendi. 2007’de Alman spor giyim üreticisi Puma ile işbirliği yapan tasarımcı, marka için plaj aksesuarları tasarladı. “Burada bir sevgi atmosferi yaratmak, tutkuyla yaşamak ve en heyecan verici düşlerimizi gerçek yapmak” düşüncesiyle tasarımlarını hayata geçiren Wander’in en son projeleri arasında Miami’deki Mondrian South Beach otelinin, Bahreyn’deki en büyük Villa Moda mağazasının iç tasarımı ve Flos, Poliform ve onun Moooi etiketi için yeni ürünler yer alıyor.

Kristalin asaleti
Tasarımcının Baccarat isimli kristal koleksiyonu içine konulan içkinin rengiyle biraraya gelince nefes kesiyor.

Siyah şıklığı
Wanders’ın ahşap kullanarak tasarladığı gerek masa gerekse dolap olarak kullanılan ürün, yanındaki deri kaplama puflarla ortama asalet katıyor.

Gökkuşağı odaya girdi
Tasarımcı sadece siyah kullanmıyor tabii ki. Üstteki fotoğraf da bunun en güçlü ispatı. Her türlü rengi kullanarak zenginleştirdiği oturma grubuna bir de ortadaki masa ve pufları da katınca harekete geçmemek mümkün değil. Tabii rengi sevenler için hayran bırakacak eser siyah ve beyaz hayranları için itici de olabilir.

Altının şatafatı
Marcel Wanders’in en büyük özelliği beyazın hakim olduğu alanlara özgürce tek ve iddialı başkı bir rengi hiç tereddüt etmeden kullanması. Bu odada ise dore kullanmış.

Dantel gibi işledi
Beyazın hakim olduğu bir evde siyah merdiven kullanmak çok cesurca

Dumanın dansı
Wanders’ın 2007 yılında tasarladığı ve polyester ile kumaşı bütünleştirdiği dev abajuru, polyestere verilen formla göz kamaştırıcı bir görünüm sergiliyor.

Pınar ÇELİK/Sabah

Bizimevler 2’de erken teslim

Ispartakule’de İhlas İnşaat tarafından inşa edilen Bizimevler projesinde yeni bir teslim heyecanı yaşanıyor. Bizimevler 1’den sonra, Bizimevler 2’de de konutlar 8 ay erken teslim ediliyor.

Bahçeşehir’de inşa ettiği Bizimevler 1 projesinin büyük ilgi görmesinin ardından bölgede yatırımlarına devam eden İhlas İnşaat, Bizimevler 2 projesini tamamladı ve daireleri yeni yılın ilk günlerinde teslim etmeye başlıyor.

Bizimevler 2’nin Ekim 2011 olarak belirtilen teslim tarihinden 8 ay erken teslim edileceğini duyuran İhlas İnşaat, Bizimevler markasını tercih eden konut alıcılarını sevindirdi.

Yılın ilk ayında teslimlerin başlayacağı sitede tüm daireler A sınıfı ankastre, kombi ve klimalarla donatıldı. Tüm peyzaj çalışmalarının tamamlandığı sitede yüzde 90’lık kısım yeşil alana ayrıldı.

Site içerisinde yer alan alışveriş merkezinin çalışmaları son hızla ilerliyor. Sitenin bitişiğinde yer alan okulun inşaatının büyük kısmı tamamlanırken, sitenin yanında ki sağlık ocağının da tüm çalışmaları hızla devam ediyor.

Her daireye kapalı otopark ve her bloktan kapalı otoparka asansörle erişimi bulubab Bizimevler 2’de dairelerde çamaşır odası ile giyinme odası ve ebeveyn banyoları bulunuyor.

Arsasının yüzde 90’ı yeşil alan olarak planlanan projede kapalı yüzme havuzu, kapalı otopark, ilköğretim okulu, alışveriş merkezi, sağlık ocağı, kreş, cami, ve kültürel tesisler bulunuyor.

Bizimevler 2, lokasyonu ile de çok cazip. Bahçeşehir Ispartakule’de gişelere çok yakın olan proje İhlas Holding A.Ş.&İhlas Yapı Turizm ve Sağlık A.Ş Ortak Girişimi tarafından inşa ediliyor. Aynı konsorsiyum daha önce bu projenin yanında 78 bin metrekarelik alanda 720 konutluk Bizimevler 1 projesini tamamlamış ve sahiplerine teslim etmişti.

Sabah